NUMBER VAN

“5. Van Seyahat ve Turizm Fuarı ile güzel etkinlikelre imza att. van güzelliklerini geleb konuklara göstermek için her şey düşünülmüş.her gelen farklı gördü farklı yazdı vanı. bu gelen konuklardan bir tanesi de mersin il kültür müd?

VAN 23.09.2014 22:01:24 0
NUMBER VAN
Tarih: 01.01.0001 00:00

Bahaettin KABAHASANOĞLU

NUMBER VAN

 

5. Van Seyahat ve Turizm Fuarı” için bir haftalığına Van’dayız. 

Kahvaltısı, balı, otlu peyniri ve sağlık güzellik sembolü gölü ile hafızalarımıza kazınan, “Doğu’nun Paris’i” diye adlandırılan Van…

Adana-Van arasındaki bir saatlik yolculuğun ardından gölün üzerinden muhteşem bir manzara eşliğinde havaalanına indiğimizde bir yayla havası karşılıyor bizi… Şehir merkezine doğru yol alırken bir yıl önce geldiğimiz Van’da ne değişti diye pek merak ediyoruz.

Depremden sonra yeni bir yapılanma içine girilmiş fakat taksi şoförü konuştukça “Van’da daha yapılacak çok iş var” diye düşünmeden edemiyorsunuz.                                                                                             

Çözüm süreci büyük bir umut olmuş, ticaret gelişmiş, fuarlar ve organizasyonların sayısı artmış, halk biraz daha rahatlamış ve bu tablo konuştuğumuz herkesin yüzüne ve sözüne yansımış.

 

ORADA BİR VAN VAR YAKINDA   

Havayolları, gerçekten halkın yolu olmuş… Yurdun her köşesi daha ulaşılabilir hale gelmiş.  Van, bir adım ötesi gibi...      

Yakında pek çok havayolu şirketinin de devreye girmesiyle Van, daha da yakın olacak. Şehirde beş yıldızlı iki otel var, Elite World ve Rescate…  İkisi de dolu ve rezervasyon yaptırmadıysanız yer bulmanız imkânsız. İranlı, Iraklı, AB ve Amerikalı konuklarla birlikte yerli konuklar da ağırlanıyor.  SCF Menua Otel, Büyük Urartu Otel, Tamara Otel ve Merit Şahmaran Otel ise dört yıldızlı… Otellerde, her inançtan ve her renkten insanla sohbet etme fırsatını buluyorsunuz. Van’daki bu gelişim, bir vatandaş olarak beni çok sevindiriyor, yatırım yapanlara, organize edenlere sessiz bir teşekkür gönderiyorum.

 

BİR BAŞARI HİKAYESİ / HACI HASAN ELİK

1965 yılında Van’a yerleşiyor, hayvan ticareti yaptıktan sonra 1976’da sektöre giriyor. Hasan, Abdullah ve Halil kardeşler… Hem turizm sektöründe hem de hayvancılıkta yatırımlarına devam ediyorlar.  Hacı Hasan Elik, işlerini oğlu Coşkun Elik’e devrediyor, oteller zinciri devam ediyor. “Van’da para kazandık, isim yaptık, bu 

ismi
 sürdürmek için bir otel yap ama İstanbul’dakiler gibi olsun” diye vasiyeti olduğundan Van Elite World doğuyor.   Resmin alt köşesinde Hacı Hasan Elik, “yatırımlar gül gibidir, yapıldıkça koklanır” diyor ve ne kadar doğru söylediğini eserini görünce daha iyi anlıyorsunuz. İnşaat devam ederken rahmetli oluyor ve otel 2012’de açılıyor.

 

VAN KAHVALTISI

 Van esnafı, erkenden dükkânlarını açtıkları için kahvaltılarını sütçülerde yapmaya başlamışlar ve böylece yeni bir sektör doğmuş… 

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün de katkılarıyla geleneksel beslenme tarzı “Van Kahvaltısı” canlandırılmış ve turizmin önemli unsurlarından biri olmuş. Marka olmuş, salonları ülke düzeyinde açılmaya devam ediyor.  Kahvaltıcılar Sokağı, adeta “kahvaltı etmeden gitme” denilebilecek yerlerden birine dönüşmüş.Yerli yabancı konukların başlıca uğrak yeri...   Süt, bal, kaymak, cacık, otlu peynir, sahanda kavurma…  Tandır çöreği, tandır ekmeği…  Kavrulmuş buğday öğütülerek yapılan kavutla süzme bal karıştırılıyor. 

 Bir de murtuğa (çatcingir) denilen un helvası var; un, yumurta ve tereyağından yapılıyor, bal ve reçelle yeniliyor, insanı tok tutuyor  “Sabahları krallar gibi ye” derler ya…  İşte öyle bir şey yaşanıyor. Birkaç kez biz de uğradık, şehir ve kahvaltı bu kadar mı birbirine yakışır ve unutulmaz, yaşayarak öğrendik.   Van Kahvaltısını, diğer kentlerde de yapma şansınız var ama yerinde bir başka… Gerçekten kendinizi sofraların efendisi gibi hissediyorsunuz.

                                                

Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer bulmak kolay değil çünkü Haziran 2014’te Van Kahvaltısı Guinness Rekorlar Kitabına girdi. Daha önce ABD'ye ait olan 18 bin 941 kişilik rekor, 51 bin 793 kişiyledünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası olarak Van’da kırıldı. 

 

VAN CANAVARI     

Bir canavarın varlığından bahsediliyor. Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz kent sakinlerinden bazıları, canavarın ara ara ortaya çıktığını, denizkızı görüntüsünde olduğunu büyüklerinden duyduklarını söylediler.  Su püskürterek hızla ortadan kayboluyormuş… Van Canavarı’nın zararsız bir canavar olduğu, kimseye zarar vermediği de anlatılıyor. 2014 yılında Tatvan sahilinde görüldüğünü ifade ediyorlar. Kameraya alanlar, basınla paylaşanlar olmuş… Anlaşılan, Van Canavarı bir süre daha il ve ülke gündemini meşgul edecek gibi görünüyor. Türkiye’den daha çok Avrupa ve Amerika’da merak uyandırmış… 

 

VAN KEDİSİ 

Bir gözü mavi, diğeri yeşil, tüyleri kadife gibi… Van Kedisi, kendi isteğiyle suda yüzmeyi ve suyla oynamayı seven tek kedi türü olarak biliniyor.  Bahçeli evlerde daha rahat bakılabiliyor.  Apartmanlarda yaşayamıyor, mutlaka kaçmaya çalışıyor, çok nazlı...

Yere sürünecek kadar beyaz ipeksi kürklü, uzun vücut yapısıyla kaplan yürüyüşlü, tilki kuyruğuna benzeyen uzun ve kabarık kuyruklu çevik bir kedi olarak tarif edilen Van Kedisinin temizliği, cana yakınlığı, oyunu çok sevmesi, sahibine bağlı oluşu, onu nadide hale getiren başlıca özellikleri...        

                                   

KÜLLERİNDEN DİRİLEN KENT 

Savaşları, tanrıları, kralları, yolları, kanalları, sarayları ve tapınaklarıyla ünlü Urartu kültürüyle tanınan, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ilişkin eserleri görme şansı bulacağınız Van, doğal güzellikleriyle de sizi büyülüyor.

Asurluları kıskandıracak derecede zengin bir uygarlığa sahip olan Urartuların Tuşba (Güneş Kenti) dedikleri Van’ı görmek için birçok sebebiniz var. Kahvaltısı, ticari potansiyeli, Akdamar Adası, inci kefali, yaylaları, kümbetleri, kaleleri, şelaleleri, kedisi, ters lalesi… Bir Urartu kızı olarak bilinen ve Asur Kraliçesi olan Semiramis’in de güzelliğini borçlu olduğu Van Gölü’nün şifalı suları…Son çeyrek asırda çevre illerden büyük göç alan Van, “göçle gelen güç” sayesinde cazibe merkezi olarak yoluna devam ediyor.

 

5. VAN SEYAHAT ve TURİZM FUARI                            

 Fuar; 18-21 Eylül tarihleri arasında Van Ortadoğu Expo Fuar ve Kongre Merkezinde “Medeniyetin ve Doğanın Başkentine Davetlisiniz” sloganıyla Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman ARICI, Van Milletvekilleri Mustafa BİLİCİ,  Kayhan TÜRKMENOĞLU, Van Vali Yardımcısı İbrahim ÖZKAN, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir KAYA, Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ramazan ÇOKÇEVİK, Daire Başkanı Nezafettin AYDOĞAN, Meslek Odaları Başkanları, Sivil Toplum Kuruluşları, İl Kültür ve Turizm Müdürleri, basın mensupları ile kalabalık bir davetli topluluğunun katılımı ile açıldı.

 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Van Valisi Aydın Nezih Doğan, Van Milletvekili Fatih Çiftçi ve beraberindeki heyet, fuara daha sonra katılarak standları dolaştılar, katılımcılarla görüştüler.

Fuar; Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğinde, Van Valiliği öncülüğünde Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO), Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) ve Organize Sanayi Bölgesi (OSB) işbirliğiyle düzenlendi.

Asya Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman GÜLER ve ekibini alkışlamak gerek. Van’ı, çadır fuarlarından alıp modern fuarlara taşıdıkları için… Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ramazan ÇOKÇEVİK, Daire Başkanı Nezafettin AYDOĞAN, Van İl Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer AKTUĞile Asya Fuarcılık Koordinatörü Murat ÇAKIR’ın da büyük emekleri olduğunu ifade etmek gerek.

Van ve çevresinin turizm potansiyelinin tanıtılması, turizm pazar payının artırılması, seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin dikkatinin çekilmesi amacıyla düzenlenen fuara 22 İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 49 yerli ve 9 İranlı firma katıldı. Fuara ilgi büyüktü ve dört gün boyunca binlerce vatandaş tarafından ziyaret edildi.

3 BOYUTLU MERSİN FOTOĞRAFLARI   

  3 boyutlu Mersin Fotoğraflarının bu denli ilgi çekeceğini tahmin etmemiştik. Yeni fuarlar için benzeri çalışmaları öne çıkarmamız gerektiğini daha iyi anladık. “Mersin’i görmüş gibi olduk” diyen çok sayıda ziyaretçiyle karşılaştık.Bizi en çok mutlu eden ise standımızı ziyaret eden bir çocuğun “aklımda Mersin kaldı” ifadesiydi. Tüm yorgunluğumuzu unuttuk, yeni projeler için yola koyulduk bile…

 

FUARDA ÇOCUK OLMAK 

Mersin standımızın karşısında açılan IRANPASH firması, Urmiye kökenli olup çocuk parkları ve oyuncakları üzerine hayli iddialı görünüyor. Sayelerinde çocuklar gibi kaydık kaydıraktan… Bilyeli arabalar ve naylon torbalarla kaymayalı çok olmuş…   İnsan, çocukluğunu özlüyor, kendisi için bir şeyler yapmayı…Azeri komşularımızla kültür ve turizm üzerine konuştuk… Ticaret ve sanayiiden… 65 bin tonluk plastik tank üretimiyle Guinness Rekorlar Kitabına adlarını yazdırmışlar.  Urmiye’ye davet ettiler, “nasip” dedik. 

 

FLAMİNGOLAR

"Doğu'nun Kanatları Van Erçek Gölü 4. Flamingo Festivali"  03 Kasım 2013 tarihinde Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ve Karagündüz Köyü sakinleri ile ortaklaşa düzenlenmiş...  Erçek Gölü'nde yaşayan 225 kuş türünden biri de flamingolar…

 

Kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Erçek Gölü başta olmak üzere Van Gölü havzasındaki birçok bölgede yaşam alanı oluşturan flamingolar, ilk ve sonbahar dönemlerinde ziyaretçilerine adeta görsel şölen sunuyorlar.Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından biri olan ve yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Erçek Gölü'nün renkli misafirleri flamingoları,  gözetleme kulelerinden izleyebilir, Van gezinizi zenginleştirebilirsiniz.



BİR ŞEHİR, BİR FUAR, BİR HAYAL   

Fuarları seviyorum çünkü neler yaptığınızı ve neler yapmanız gerektiğini daha iyi anlıyorsunuz. Ülkenizi ve dünyayı tanıyor, iyi örnekleri yakından takip ediyorsunuz.

Van, özellikle İran’ın Batı’ya açılan kapılarından biri olması dolayısıyla yakın gelecekte yıldızı daha çok parlayacak gibi… Hemen her yerde İranlılarla karşılaşmak, kapılarda selamlaşmak mümkün… Ticaret yapıyorlar, tatil için geliyorlar, Van ekonomisine ciddi bir katkı sunuyorlar. İnsan, bu özlenen tablonun bir sonraki aşamasını hayal etmeden duramıyor. Her alanda ilişkilerin daha da geliştiği bir Doğu sınırı…  Batı’ya açılırken Doğu’yla da bütünleşiyoruz. Fuarlar, bu durumu daha gerçekçi olarak önünüze seriyor, yıllardır sırtınızı çevirdiğiniz coğrafyalara dönmeniz gerektiğini hatırlatıyor.    

 

VAN GÖLÜ’NUN SODALI ve TUZLU SUYU

Van Gölü’nün suyu, hem sodalı hem de tuzlu olmasından dolayı yüz civarında hastalığa iyi geldiği yönünde raporlar hazırlanmış…Sahilde bulunan Merit Şahmaran Otel, bu suyu, bir tür kaplıca suyu gibi kullanmak için hazırlıklarını sürdürüyor.  Otel yetkilileri, daha şimdiden İskandinav ülkelerinden çok sayıda talep olduğunu söylüyorlar. Suyun, sedefcilt hastalıkları ve aşırı kiloya iyi geldiği biliniyor.  2015 yazında hizmet verilmeye başlanılacak.

 

AKDAMAR ADASI

Van’a gidenlerin uğrak yerleri arasında baş köşeye kurulan Akdamar Adası’nı görmek istiyoruz. Bakan Yardımcımız Abdurrahman ARICI, Tanıtma Genel Müdür Yardımcımız Ramazan ÇOKÇEVİK, Daire Başkanımız Nezafettin AYDOĞAN, TÜRSAB temsilcileri ve katılımcılarla birlikte Gevaş İskelesindeyiz.     Bizi, adaya götürecek tekneye biniyoruz ve biraz ilerlediğimizde gölün renginin çok farklı olduğunu anlıyoruz.  Yarım saate yakın bir süre içinde adaya ulaşıyoruz.

Ada sahilinin ne kadar temiz olduğu fotoğraftan da anlaşılıyor. Çakıl taşlarını tek tek sayabilirsiniz. Atıkların ulaşamadığı bu kıyılar insana huzur veriyor. Bir tablo gibi seyrettikten sonra bu anı ölümsüzleştirip, kafileye yetişmek için hızlanıyoruz. Van Gölü’nün büyüleyici maviliğinin küçük adalarla taçlandırıldığını öğreniyoruz. Akdamar, Çarpanak, Kuzu, Rab ve Adır adaları bunlardan büyük olanları…

 

Ülkemizin önde gelen inanç turizm merkezlerinden Akdamar Adası; geçmişten getirdiği izler, muhteşem güzelliği ve yürek burkan efsanesiyle karşılıyor sizi…

Adada yaşayan Tamara’ya âşık olan genç, her gece yüzerek adaya gitmektedir. Bir gece gölün karanlık sularına karışan gencin, “ah Tamara” diye haykırışından dolayı bu adı aldığı söyleniyor. İstanbul Kızkulesi Efsanesiyle, Mersin Kızkalesi efsanesine ne kadar benzediği sizin de dikkatinizi çekmiştir.

Mayıs ve Haziranda gittiğinizde karlı dağların masmavi sulardaki yansımasıyla oluşan muhteşem manzara eşliğinde çayınızı yudumlayabilir, ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.Akdamar Anıt Müzesi, yüzlerce yıllık yerleşimden günümüze ulaşan, daha önce kilise olarak kullanılan bir yapı…   2010 yılında restorasyonu tamamlanarak ibadete açılmış, yılda bir kez ayin yapılmasına izin verilmiş…

Dış cephe kabartmaları çok ilginç…  İncil ve Tevrat’ta anlatılmış sahnelerden, bitki ve hayvan motiflerinden oluşuyor. Kilisenin içi ise fresklerle süslenmiş…   Bir zamanlar adadaki manastırın parçası olan kilisenin çevresinde diğer yapı kalıntıları da görülebilir.

Farklı ülkelerden gelen ziyaretçilerle birlikte kilise içinde poz veriyoruz. İnsanların, kendilerine çok uzak coğrafyalarda bulunan inanç noktalarını görmek istemeleri, inanç turizminin gelişimini sağlıyor. Ulaşım kolaylaştıkça dünya küçülüyor, eğer gitmezseniz görmezseniz, yanı başınızdaki noktalar sizden uzaklaşıyor, Yeni Zelanda ya da Japonya’ya yaklaşıyor.

 

VAN İSKELESİ

Feribotlar, Van-Tatvan arasında çalışıyor.  Karşılıklı olarak vagon ve yolcu taşıyorlar, yaklaşık olarak 4 saat sürüyor yolculuk…Tren istasyonu şehre 5 km. uzaklıkta ve buradan da minibüslerle merkeze ulaşabilirsiniz. İskeledeki restoranlarda göl, kale ve şehir manzarasında balık yiyebilir, hoşça vakit geçirebilirsiniz.

                               

VAN KALESİ 

Van’a gelen tüm konukların mutlaka uğradıkları yerlerden biri de Van Kalesi… Muhteşem bir dağ ve göl manzarası sunuyor size…Kale içinde Urartu, Selçuklu ve Osmanlı izlerine tanık olabilir, göz kamaştırıcı günbatımını gözleyebilirsiniz.Asurlular, ilk iki başkentlerini yıkınca Urartular, kendilerine korunaklı bir yer ararlar ve Kralları I. Sarduri’nin önderliğinde Tuşpa’ya yerleşirler.

Asya Fuarcılık’tan Murat ÇAKIR’ın konuğuyuz ve Van Kalesi’ne doğru tırmanıyoruz.

Görevli Yılmaz YASAVUR, kalenin her şeyi… Temizlik, güvenlik, gönüllü rehberlik dahil bizi aydınlatmaya devam ediyor. Ziyaretçilerden bazıları, önceki Van Valisi Münir KARALOĞLU ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer AKYOL’un çabalarından övgüyle bahsediyorlar. Kaleyi, önemli bir turizm noktası haline getirdiklerini belirtiyorlar.

 

BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Bediüzzaman Said-i Nursi, Van Kalesindeki mağarada 11 yıl inzivaya çekilmiş ve inzivaya çekildiği sırada kalenin hemen bitişiğindeki Horhor Medresesi’nde de ders vermeye devam etmiş, çok sayıda talebe yetiştirmiş.Günümüzde, demir parmaklıklarla korunaklı hale getirilen mağara girişinden uçuruma düşmek üzere iken “ah davam” dediği anlatılan Bediüzzaman Said-i Nursi, 11 yıl sonra buradan alınıp Isparta Barla’ya sürgün edilmiş. 

 

URARTU KÜLTÜRÜ

Mağaranın hemen girişinde bulunan Urartu yazısının önünde poz verirken “kalenin her şeyi” Yılmaz YASAVUR, Baş Tanrı Haldi’yi anlatıyor.İçerideki odalarla ölülerin yakıldığı kuyu, çekiç ve murçlarla oyulmuş. Halkın ve kralların tanrılara ulaştığını simgeleyen merdivenler ayrı ayrı yapılmış.

Ölülerin, gözlerine altın konulduktan sonra en sevdikleri eşyalarla birlikte yakıldıkları, küllerinin küpler içinde saklandıklarını anlatıyor Yılmaz YASAVUR. Altınlar ise inanışa göre öteki dünyada nehirden karşıya geçerken teknecilere vermek için…

Van Kalesi, tüm ihtişamıyla karşımızda yükseliyor. Mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri; kale, göl ve şehir birbirini bütünleyen parçalar gibi… Kimler geçmemiş ki buradan?  Kaleyi yaptıran Sarduri, su kanallarıyla ünlü Argişti, savaşçı Menua…  Asur Kraliçesi Semiramis… Persler, bu kaleyi ele geçirdikten sonra Yunanlılarla savaşmak için Batı’ya yürümüşler…Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar... İran Seferi sırasında Süleyman Han Camii yaptırılmış…

KRALLARDAN HARAÇ ALAN KRAL

Urartular, liman yapımında dev kayaları kullanmışlar…   Göl suları çekilmeden önce gemiler kalenin yamacına kadar yaklaşıyormuş... Liman kalıntısındaki taş üzerinde Kral I. Sarduri şöyle sesleniyor.  “Ben, tanrılarla yaşayan Kral Sarduri’yim, krallardan haraç alan kralım.”

 

SU KANALLARI

Urartular, su kanalları konusunda çok ünlüler…  Van Kalesi ve çevresinde de örneklerini görebiliyorsunuz.     Bir pınar suyu… Geziyi tamamlayıp kaleden indiğinizde uğramadan edemiyorsunuz.  “Bir kez içen bir daha gelir” diyorlar, önce avuçla ardından da bardak bardak içiyoruz.

 

GECE ve GÜNDÜZÜ YAŞAYAN ŞEHİR 

Pek çok şehirde karanlığın ardından sokaklar tenhalaşırken Van’da 23.30’lara kadar büyük bir canlılığa tanık oluyorsunuz. Çoluk çocuk herkes ana caddeleri, sokakları dolduruyor, huzur ortamını sonuna kadar değerlendiriyor.  Sözün özü, şehir hem gündüzü hem de geceyi alabildiğine yaşıyor.  

Bugüne kadar görmediyseniz en kısa sürede Van’ı görmelisiniz… Her yerde sıcakkanlı Vanlı kardeşleriniz karşınıza çıkacak, size yardımcı olacaklar... Esnaf, olayın farkında, güleryüzlü halkının yaklaşımı ise tam Doğu’ya yaraşır türden…  Van, turizm için her geçen yıl daha da hazır hale geliyor ve konuklarını bekliyor.  Ne diyelim, “Gel, Gör, Van…”

Van’ı görmek için artık daha çok sebebiniz var… 2015 için şimdiden ajandanıza not edin.  

Number Van.Eğer pasaportunuz yanınızdaysa buradan İran Urmiye’ye de geçebilirsiniz.