Muhabbetine de Doyum Olmuyor!

Boş Konuşmanın Dayanılmaz Ağırlığı…

VAN 20.10.2018 09:52:46 0
Muhabbetine de Doyum Olmuyor!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Ne yapayım? İçerim çayımı ve çeker giderim. Hangi konunuza dahil olayım! Hangi sözünüze ben de kahkaha atayım? Neresinden başlayayım başıbozuk sözünüzün, nereye varayım sizin içi boş muhabbetinizde? Ne ekleyeyim bana söz hakkı tanımayan ve her şeyi sizin zaten biliyor olmanıza! İki kelime ederim, beş yüz kelime ile karşılık verirsiniz! Niye konuşayım artık? Ben konuşmayayım… Sen gel bir kerecik oku şu bizim Cengiz ne yazmış o blogunda ya da kitaplarında diye… Madem muhabbetini de beğenmiyorsun tek bir kere merak et de oku sadece bir tane yazısını.

Bak ne söylüyorum…

Boş konuşma…

Bilmediğin konuda konuşma…

Önemsiz konularda konuşma…

Sırf konuşmuş olmak için konuşma…

Bütün gün önemli önemsiz her yaşadığını insanlara anlatıp durma…

Birisi bir şeyden iki kelime eder etmez hemen atlayıp o şeyle ilgili gerekli gereksiz konuşmaya başlama…

Sırf seni dinleyenler var diye her konuda konuşma…

Sırf onlar o konuyu konuşuyorlar diye sevmediğin konuda konuşma…

Sırf muhabbete katılmış olmak için seni ilgilendirmeyen konuları konuşma…

Dedikodu başlamışsa ve konuyu değiştiremiyorsan oradan uzaklaş…

Başkasının sözünü kesme ama sürekli kendisi konuşma peşindeyse manidarca gülümse ve uza…

Boş konuşuyorlarsa katılma…

Bilmediğin bir konuysa sen konuşma, dinle…

Bilmediğin bir konu ama ilgini çekmiyorsa dinleme…

Bildiğin bir konu ise de ekleyecek bir şeyin varsa konuş…

Bilen senken onlar senden daha çok konuşmaya başlamışlarsa sus ve çekil…

Her konu hakkında bilip bilmeden konuşuyorlarsa sus ve çekil…

Bildiğin konuda söylemen gereken kadar konuş…

Bildiğin konuda konuşuyorsan da seni dinlediklerine eminsen konuş…

Seni dinliyorlarsa da seni anlamaya çalıştıklarına eminsen konuş…

Seni anlamaya çalışıyorlarsa da sıkılmadıklarına eminsen konuş…

Sıkılmıyorlarsa da konuyu bitirdiğinde konuşmaya devam etme…

Bir şeyi anlatmak isterken fi tarihinden başlama, konu içinde konulara girme…

Konuyu detaylara boğma, esas meseleden uzaklaşma…

Herkesin her an ve her yerde konuştuğu konularda ya konuşma ya da az ve öz konuş…

Dinle ve sadece senin söylemen gereken şeyleri söyle…

Arsa fiyatlarından girip Beşiktaş’ın penaltısından çıkan, kapı önüne park ettiği araçtan girip bacağındaki sivilcenin mikrobundan çıkan muhabbetlere girme…

Bırak “muhabbetine de doyum olmuyor” desinler…

Desinler diye konuşmaktan iyidir…

Ben susuyorum. O konuşuyor. Ben susunca benim muhabbetime de doyum olmuyor! … muş!

Bilenler susuyor, bilmeyenler bilmezlere bilmediği şeyleri anlatıyor…

Sonuçta ortaya bir toplum çıkıyor. Fakirlik, sefalet, cehalet ve ahlaksızlık içinde kıvranıyor…

Adı Türkiye…

Bilenlerin susturulduğu, bilmeyenlerin sürekli konuşturulduğu ülke.

Bilenler yazsa da bilmeyenler zaten okumuyor.

Bak bunu ben biliyorum diyenler kendini övüp kibirlenmiş, bilmeden konuşanlar adam olmuş oluyor.

Belki de yüzden fazla defa Kuran’ı okuyup bitirdim, kelime kelime inceledim, içini dışına çıkarıp düşünürken üzerinde uyuyakaldım… Hala da belki şurayı benden iyi anlayanlar vardır diye fikir soruyorum başkalarına… kitaptan iki sayfa okumamış, iki ayet hatırlayamayan adam hiç susmadan karşı çıkıp anlatıp duruyor…

Tamam ben okuduğunu anlamamışlardan, yanılmışlardan, zekası gerilerden olayım, kabul de… Sen okumadığını nasıl anlamış oluyorsun ve bilirmiş gibi anlatıyorsun?

Konuşun, bağırın, çağırın, anlatıp durun! Aksırıncaya, tıksırıncaya, kusuncaya kadar konuşun.

Ben susuyorum artık yanınızda.

Ben yazıyorum. Andolsun kaleme! Ve onu yazmayı öğretene… Sonunu siz de göreceksiniz, ben de göreceğim…

3 Al-i İmran 66 İşte siz böylesiniz! Bilginiz olan şeyler hakkında hadi tartıştınız. Fakat hakkında bilgi sahibi olmadığınız konuda niçin tartışıyorsunuz? Oysa her şeyi bilen Allah’tır, siz değilsiniz.

Gönlüncelikle ve selam ile…

olgun porno