2017 - 2018 Eğitim Öğretim yılı 18 Eylül tarihinde başladı. Bütün öğretmenler ve öğrencilere başarılar diliyorum.
Bilindiği gibi bu yıl müfredatta değişiklik yapıldı ve birinci, beşinci ve dokuzuncu sınıflarda uygulamaya konuldu. 2018-2019 eğitim öğretim yılında da bütün sınıflarda uygulanacak.
Eğitim sistemi, her ülke ve her toplum için en önemli ve temel konulardan biri olduğu halde, Türkiye’de toplumun dokusuna uygun bir zemine oturtulmadığı için sürekli müdahale edilen ve değiştirilen konuların başında gelmektedir.
Bu, bir yandan istikrarsızlığa ve öğrenciler arasında hak ihlallerine neden olurken diğer taraftan toplumun dokusuyla uyuşmadığı için sorunlara sebebiyet vermektedir.
Türkiye’de sık sık Milli Eğitim Bakanları değişmekte ve her yeni gelen Bakan, eğitim sisteminde değişiklikler yapmaktadır. Ak Parti hükümetlerinin iş başında olduğu 2002 ile 2017 yılları arasında 6 bakan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ise 77 bakan değişti.
Bu kadar Bakan değişikliğine ve eğitim sistemine yapılan bu kadar müdahaleye rağmen, eğitim konusu halen sorun olmaktan çıkarılamadı, çağın gereklerine uygun ve toplumun ihtiyacına cevap verecek bir hale getirilemedi.
Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu toplumun dinine, inancına, ahlaki değerlerine, örfüne ve yaşam tarzına uymayan pek çok konu, yıllardır ders kitaplarında yer aldı ve okullarda okutuldu. Daha ilkokul birinci sınıftan itibaren, İslam’ı inkara dayalı fikirler bilimsel gerçekler olarak işlendi. Bu toplumun değerlerine tamamen zıt olan karma eğitim esas alındı, İslami tesettür yasaklandı.
Bu yıl müfredat değişti ve olumlu yönde birtakım adımlar atıldı ancak eğitim sistemindeki sorunların çoğu halen yerinde durmaktadır. Ders kitaplarındaki, toplumun dini ve ahlaki değerlerine aykırı konuların birçoğu halen durmaktadır. Karma eğitim henüz devam etmektedir. Halbuki karma eğitim toplumun inancına, ahlakına ve örfüne tamamen aykırıdır. Onun için de erkek ve kız öğrencilerin ayrı okullarda okumalarına imkan verecek şekilde yasal düzenleme yapılarak bu sorun ortadan kaldırılmalıdır. Tesettür sorunu da devam etmektedir. Daha geçen gün tesettürü nedeniyle okula alınmayan öğrenciler gündem oldu.
Bu sorunun tamamen ortadan kaldırılması ve toplumun beklentilerine cevap verilebilmesi için tesettürün yasal olarak yasaklı halden çıkarılması ve önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Müslüman bir toplumda, her müslüman bayanın tesettürü ile istediği okulda okuyabilmesi onun en tabii hakkıdır. Eğitimin temel bir sorunu olarak devam eden ve sürekli mağduriyetlere sebebiyet veren sınav sistmemindeki sıkıntılar devam ederken şimdi bir de TEOG’un kaldırılması gündeme geldi ki bu da, sınav sisteminin bir an önce istikrarlı bir zemine kavuşturulması gerektiğini göstermektedir.
Öğretmenlerin mülakat ile alınmaları ve bölgeler arasında dengeli bir şekilde atamalarının yapılmaması da eğitimin başlıca sorunları olarak karşımızda durmaktadır. Diğer bir önemli husus da; taşımalı sistemde yaşanan problemler ve okulların kapısına kadar dayanan uyuşturucu sorunudur.
Toplumun inanç ve ahlaki değerleriyle uyumlu ve çağın gereklerine uygun istikrarlı bir eğitim sistemine kavuşma dileğiyle, tüm öğretmen ve öğrencilere bir kez daha başarılar diliyor ve hayırlı bir yıl geçirmelerini temenni ediyorum.
Allah’a emanet olun.
