MODERN ŞEHİRDE AYKIRI DÜŞÜNCELER

MEHMET AKİF ŞAHİN

VAN 7.10.2015 10:59:51 0
MODERN ŞEHİRDE AYKIRI DÜŞÜNCELER
Tarih: 01.01.0001 00:00


  Zamanın miladı bitmemiş. Mekânın gizeminde gizlenmiş tarihin saklı diliminde fısıldayan insanlık susuyor. Sessizlik şelalesinde biriken feryatları duymuşuz.   Gökyüzü gergin zamanın tılsımını yeryüzünün en kuytu mekânlarına saklıyor.

Öfkenin sonbaharında karanlığa söylenmiş sözlerimiz gökyüzüne gerilmiş. Şehirler sırlarımızı dudaklarında tutuyor. Bebeklerin çığlıkları evreni kuşatan merhametin dizlerinde ağlıyor. Susuz çöller dillenmiş ağıtlarını sahralara döküyor. Irmakların kollarında biriken umut çaresiz kuytuluklara gizlenmiş. İnsan sessiz iklimlerin şelalesinde çağlıyor. Zenginlikle fakirliğin eşitlendiği musalla taşı herkesin önünde bekliyor.

Issız insanlık çölünde şehirler kurulmuş, caddeler sessizce uzanmış. İnsanlığa umut veren hisarlar gibi duvarları birbirine dayanmış evler inşa edilmiş. Bizim dediğimiz büyüdüğümüz mekanlar, nispet edildiğimiz mahalleler yüreğimizin sığınağı gibi duruyor. Ruhların derinliklerinde biriken acıların saklandığı sokaklar, sırların paylaşıldığı suskun parkları tutuklamış. Yapraksız ağaçların gölgesine hüzün birikiyor, bulutsuz yağmurlardan düşen damlalar denizleri boşaltıyor.

Ruhumuza değen dalgaların dokunduğu göl, neden şehre ve sakinlerine küskün, bu bilinmiyor? Zamanın miladı bitmemiş. Mekânın gizeminde gizlenmiş tarihin saklı diliminde fısıldayan insanlık susuyor. Sessizlik şelalesinde biriken feryatları duymuşuz. Şehirlerin kaosa koştuğu tarihin karanlık sayfaları dilleniyor. Karanlık bütün cevapları gizlemiş, sorulan sorulara verilmeyen cevaplar en yakınımızda gizleniyor. Rüyalarımızı gazete başlıkları bilmiyor.

Hayallerimiz sakin akşamların en ucuz ışığıyla aydınlanan bir çıranın ışığında umutlanıyor. Karanlığın gölgesine sığınmış korkuluklar şehrin kaderine göz kırpıyor. Bilinmedik bir öykü kaderimize ekleniyor. Güç karanlığın ellerinde ganimet diye paylaşılmış. Telsiz anonslarıyla tahkikat kapsamına alınan militan kişilikler varoşların pencerelerine sızan ıslıklara karışıyor. Devlet kıskanç bir ürküntüyle milletin ruhuna berkitilmiş acıları hatırlıyor.

Kamu kurumlarına yönetici olarak atanmış yapay bilgelikler türetilmiş. Plastik bir bedene ruh ekleyen kapital alkışlanıyor. Modern zamanların toplumsal değişimine katkılarıyla zenginleşen şehir, burjuva özlemini karaborsada satın alıyor. Eski dervişler mistik cübbenin önünde kravat bağlayıp sonsuz vuslata kavuşmayı umuyor.

Dünyayı ve şehri parsellemek için komprador anlayışları yeni yetme tombul orta yaşlılar, kutsal emaneti gömleklerinin sağ cebine huşu içinde saklıyorlar. Yerliler bedevi kimliklerini ruhlarına gizleyerek içinde eskimiş kölelik inançlarını bir tavus kuşuna emanet etmişler. Yonga şeklinde umutlarını sakallarının aklaşan renklerine barındıranlar, kravatlarıyla düşüncelerini daha derinlere ulaştırıp, bu tılsımı aşkıyla birleştirip saklamayı başarmışlar.

Bütün bu kararsızlıkların arasında modern sancıları dünyanın ve şehirlerin varoşlarına birikmiş. Bu değişimi kentlerin ruhuna sindirememenin sıkıntıları yaşayan toplumunlar modern kaosa sürükleniyor. İnsanlık hüzün ve sevinç arasında bir sarkaç gibi savruluyor. Güç sahipleri yeni bir yol bulmanın aşkıyla, köhnemiş bu sistemi bir adım ileriye taşınmanın vakarıyla bütünleşmek için varlığını koruyorlar. Bu ülkede basit ya da komplike bir ruhu taşımak bir tutkuyu koynuna almak gibidir.  Basit insan olmak kendi komşusu gibi düşünmeye kendini mecbur hisseden kişiliklerde oluşur.

Aykırı bir düşünceyi okumak ya da düşünmek asaletin en önemli ipucudur. Yerlilerin birçoğu bunu bilmiyor. Korkak insan yığınları umutlarını katlanmış kağıtların arasına saklamışlar Günümüzde ülke gerçekleri, birbirinde farklı olduğunu sadece ifadeyle değil düşünce ve yaşam biçimiyle ortaya koyan kişilerin varlığıyla ilahi standartlara ulaşacaktır. Günümüzde sırlarımız şehirlerin dudaklarında saklı kalsa da anlayışlarımız ülkenin ruhuna erişmeye devam etmelidir. Modern kölelikten kurtulmanın yolu ilahi değerlere sahip çıkmakla mümkündür. Tek başına kalmakta korkmamak, sorumluluk almakta korkmamak bir erdemdir.

İnsanlığın kurtuluşu için tutsaklık psikolojisinde kurtulmak gereklidir. Şehirler sırlarımızı arşivlerinde saklıyor. Köhnemiş kölelik sistemlerine başkaldırmak asil bir erdemdir. Miadı dolmuş modern şehirlerin karanlığına karşı direniş zamanıdır. Kimin ne amacı varsa bu gün gerçekleştirme zamanıdır. Tarih geç kalanı affetmez.

- See more at: http://www.iktibasdergisi.com/modern-sehirde-aykiri-dusunceler/#sthash.C2BCO3sS.dpuf