Mahremiyet meselesi ve kişisel eşya olarak çanta mahremiyeti
21. Yüzyılın en önemli meselelerinden birisi mahremiyet algısı ve mahremiyetin korunması olacak.
Bu hafta iki haber, mahremiyet ve sosyal medya meselesini bir sorun olarak felsefi, sosyolojik, psikolojik ve hukuki açıdan tartışmaya açmamız gerektiğini çok çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
İlk olay İtalya’da meydana geldi.
İtalya’nın başkenti Roma’da, on altı yaşındaki bir çocuk, rızası olmaksızın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan annesine karşı açtığı davayı kazandı. Çocuğun hukuk mücadelesine babası da destek verdi.
Davanın görüldüğü mahkeme, çocuğun kişilik haklarının korunması amacıyla annenin şikâyete konu olan paylaşımları silmesi gerektiğine hükmetti.
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre, anne, mahkeme kararına uymayıp oğlunun fotoğraflarını paylaşmaya devam ederse, oğluna on bin Euro tazminat ödeyecek.
Sosyal medya ile birlikte mahremiyet kodlarını aşındıran “paylaşım”lara maruz kalıyoruz.
Bazen sosyal medya kullanıcıları kendi mahremlerini hiç çekincesiz paylaşıyor, bazen de vekiller, bakanlar hastanın o şartlarda görüntüsünün paylaşılmasını isteyip istemeyeceğini hiç düşünmeden, kameralar eşliğinde hastane ziyareti yapıyor.
Sosyal medya ve mahremiyet konusunda TBMM Başkan Vekillerinden Ayşenur Bahçekapılı’nın “çanta mahremiyeti” üzerinden yaptığı itirazın, adabımuaşeret ve hukuki haklar açısından tarihi bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum.
Bendeniz için tarihi olan olayı müsaadenizle özetleyeyim:
TBMM Genel Kurulunda, Genel Kurul Salonu’nun arkasında bulunan ve değişikliğe uğrayan odaların görüntüleri CHP Milletvekili Özgür Özel tarafından bir internet sitesinde yayınlandı. Ayşe Nur Bahçekapılı kendi izni olmaksızın odasının fotoğraflanmasını kınadı.
Ayşe Nur Bahçekapılı- Eğer o odaların resmini çekmek istiyorsanız bana söylerdiniz. Ben de gerekli görür çektirirdim veya gerekli görmez, çektirmezdim. Ama gizli gizli bir milletvekilinin orada çekim yapmasını milletvekilliğine asla yakıştırmıyorum, son derece ayıplıyorum ve kınıyorum.
Özgür Özel- Fotoğrafları gizli gizli değil, açıkça basın toplantısı düzenleyerek maille attık. Orası ortak kullanım alanıdır.
Ayşe Nur Bahçekapılı- Orası Başkanlık Divanının dinlenme odasıdır, oraya benim iznim olmadan girilmesi yasaktır. O fotoğrafta benim çantamın ne işi var? Yazıklar olsun, kınıyorum.
Özgür Özel- Yaptığım iş bir siteye bir şey servis etmek değil... Sizin çantanız kapalı bir çanta ama yine de bir kişisel eşyadır. Onun orada olduğunu fark etsem o fotoğrafı yollamazdım.
Oldukça hararetli tartışmalara konu olan fotoğraf ve çanta polemiği netice olarak doğru bir yerde noktalandı. Bu bakımdan Sayın Ayşe Nur Bahçekapılı ve Sayın Özgür Özel’in mahremiyet meselesine yaklaşımlarını canıgönülden tebrik ediyorum.
Bebeklerinin, çocuklarının fotoğrafını paylaşan ebeveynler, annesini dava eden İtalyan gencin hukuki hakkına lütfen dikkat kesilsin.
Kadın vekilin çantasının mahremiyeti konusunda titizlenmesini ve bu titizliğe hak veren erkek vekilin mahremiyet sınırı konusundaki hatasını kabul etmesine gereken önemi verelim.
Velhasıl rıza ve mahremiyet meselesini, kullandığımız teknolojilerin ışığında yeniden ele almak ve düşünmek zorundayız.
