Kurtuluş Tayiz
Gerçeğin hiç bu kadar ters yüz edildiğini hatırlamıyorum; 90'lar Türkiye’sinde 17 bin faili meçhul cinayeti karartan medya grubu, kendisini düşünce ve ifade özgürlüğünün yılmaz savunucusu olarak görüyor. Hrant Dink cinayetini hazırlayan, Ahmet Kaya'yı sürgünde ölüme gönderen; haberleriyle onlarca siyasetçinin, sanatçının hayatını karartan; ırkçı yayınlarıyla Türk-Kürt savaşını körükleyen; siyasete müdahale eden, iktidarlara istikamet çizen, hükümet getirip hükümet götüren; darbe destekçisi, siyasi komplo tertipçisi medya, ne zamandan beri mağdur sayılıyor? Allah’tan hafızamız hâlâ yerinde; Doğan grubunun Türkiye'nin son 40 yılında nerede durduğunu ve hangi kirli işlere karıştığını unutmadık. Ayrıca Hürriyet'in zalimliklerini anlatmaya kalksak emin olun burada yer kalmaz.
Geçmişi bir tarafa bırakalım, bugüne bakalım. Doğan medyası ve yazarları, seçilmiş Cumhurbaşkanı'na hâlâ her fırsatta "Sonun Menderes gibi olacak", "Saddam gibi, Kaddafi gibi öldürüleceksin", "yüzde 52'ye idam" göndermesinde bulunmuyor mu? Bu medya grubu, teröre bile arka çıkmadı mı?
Gerçek şu: Dünün hâkimleri, bugünün mağdurunu oynuyor. Zalimler kurban pozu veriyor. Bunlar mağdur postuna bürünmüş kurtlar.
Bütün bu sızlanmaları, şikâyetleri, sahte özgürlük gösterileri bir mağduriyeti yansıtmaktan daha çok kaybedilen iktidarın ardından dökülen gözyaşlarını ifade ediyor. Oysa bir punduna getirip senbilseler hükümeti, üzerlerindeki mağduriyet postundan sıyrılıp yeniden dişlerini geçirecekler milli iradeye.