Lokman Hekim Hastaneleri Genel Müdürü Başarılarının Sırrını HT Ankara İle Paylaştı

Bize kendinizden bahseder misiniz?

1969'da Tirebolu'da doğdum. 1987 yılında Ankara'ya geldim. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Mezunuyum. Çeşitli kamu kuruluşlarında çalıştıktan sonra 2009 yılından beri Lokman Hekim Engürüsağ Anonim Şirketi'nin Genel Müdürlüğü'nü yapmaya başladım. Aynı zamanda MÜSİAD Ankara Şubesi'nde Başkanı Yardımcılığı görevini yürütüyorum.

Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdiğinizi söylediniz. Peki sağlık sektörüne nasıl girdiniz?

Sağlık sektörüne girişim 2000 yılında doktor arkadaşlarımızın hastane yapma projelerini bana açmaları ve bu konuda birlikte çalışma isteklerinden kaynaklandı. Eczacı, basın yayın mezunu ve doktor arkadaşlarla birlikte 2002 yılında Lokman Hekim Etlik Hastanesi'ni açarak bu işe başladık. 2008 yılında da SincanLokman Hekim Hastanesi'ni açtık. 2009 yılında da şirkette yönetici oldum.

Ankara'da kaç hastaneniz var? Bu hastanelerde kaç personel çalıştırıyorsunuz?

Ankara'da Etlik Lokman Hekim Hastanesi ve SincanLokman Hekim Hastanesi olmak üzere iki tane hastanemiz var. Bu hastanelerimizde doktor, sağlık elemanı ve idari personel olmak üzere toplamda 746 personelle Ankaralılara sağlık hizmeti veriyoruz.

Ankara'nın sağlık potansiyelini nasıl buluyorsunuz?

Sağlık sektörü için Ankara hem hizmet alanlar hem de hizmet verenler açısından güçlü potansiyeli olan bir il. Hizmet alanlar açısından baktığımızda çevre illerle birlikte düşünürsek ciddi bir nüfusa hitap ediyor. Hizmet verenler açısından baktığımızda da güçlü üniversiteler olması nedeniyle kaliteli doktor kaynağı olan bir il. Bu açıdan baktığımızda hem özel sektör hem de kamu için Ankara sağlık sektörü açısından çok güçlü bir şehir.

Sizce Ankara'nın sağlık turizmindeki yeri nedir?

Şu an yeterli potansiyel olduğunu düşünmüyorum. Ankara'daki hem özel hastaneler hem de kamu hastaneleri Ankara'nın sağlık turizmindeki potansiyelini büyütmek için çaba gösteriyorlar. Sağlık turizminde önemli olan husus aslında ulaşımdır. Demir yollarının yapılması, hızlı trenin artması, uçak seferlerinin Ankara merkezli yapılması Ankara'yı içerde bir merkez haline getirdi. Dış bağlantı uçuşların artmasıyla dışa yönelik potansiyelde de artış olacaktır.

MÜSİAD Ankara'daki göreviniz nedir? MÜSİAD'ın Ankara ekonomisine katkısı nedir?

MÜSİAD Ankara'da başkan yardımcılığı yapıyorum. Teşkilatlandırma ve Genç MÜSLAD'dan sorumluyum. Sivil toplum örgütlerinin kuruluş amacı üyelerinin birlikteliğini sağlayarak kendi faaliyetlerinin etkin ve verimli olmasını arttırmaktır. Bunu sağladığınız zaman bulunduğunuz bölgedeki ekonomiye katkı sağlamış oluyorsunuz. MÜSİAD olarak Ankara'nın öne çıkartılması gereken sorunlarına kafa yorup bunu gerek yayın yoluyla gerekse de üyelerinin yapmış olduğu yatırımlarla Ankara ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. MÜSİAD'a üye şirketler ağırlıklı olarak orta ölçekli şirketlerden oluşuyor. Türkiye'de büyük şirket olmayı cezalandırıcı politikalar izleniyor.

Ankara'da ekonomik faaliyet göstermenin avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Ankara'nın en önemli avantajı nitelikli yetişmiş insan kaynağına sahip olmasıdır. Ankara'nın memur kenti olması bir dezavantajdır. Bu kesimin risk alma becerisi azdır, harcama kapasiteleri daha azdır. Özel sektörle çalışanla aynı parayı kazansa bile harcayamaz. Bu bir alışkanlık. Çıkan her mevzuatın ilk uygulandığı yer Ankara'dır. Ankara'da herkes kanunu ve mevzuatı bilir ve uygular. Ankara'nın denizinin olmaması özellikle ihracat için bir dezavantajdır. Demir yolarının etkinliğinin artmasıyla bu dezavantajın ortadan kalkacağını düşünüyorum.

Ankara'da ilk Türkiye'de ise ikinci borsada işlem gören sağlık kuruluşusunuz. Bu durumun ne gibi avantajları vardır?

Halka açık olmanın en önemli unsuru kurumsal bir yapıya geçiyor olmanızdır. Daha şeffaf denetlenebilir bir kurum haline geliyorsunuz. Yabancı sermaye ve diğer yatırımcılara ulaşmanız daha kolay oluyor. Yabancı ve yeni yatırımcılarla görüşme imkanı buluyorsunuz. Büyüme potansiyelini yakaladığınızda borsa size yeni Ortaklar bulma konusunda imkanlar sağlayabiliyor. Daha bilinir daha güvenilir bir şirket oluyorsunuz.

Sincan Lokman Hekim Hastanesi'nin üzerinde bulunan heliportu aktif olarak kullanıyor musunuz?

Kuruluşumuz Türkiye'de yükseltilmiş heliport bulunan tek hastane. Bu sistemle hasta kabul ediyoruz. Ama bu Sağlık Bakanlığı'nm kontrolünde yürütüldüğü için bakanlığın sevk ettiği hastalar gelirse aktif olarak kullanılabiliyor. Bu sistemle helikopterle gelen hastalar asansörle direk ameliyathaneye iniyorlar.

Şirketiniz açısından 10 yıl öncesini ve bugünü ekonomik açıdan değerlendirir misiniz?

2002'de devletin hizmet almadığı dönemde sağlık sektörüne girdik. O zamanın konsepti orta ölçekli hastane yapmayı gerektiriyordu. Az sayıda hastaya nitelikli hizmet verme mantığı vardı. Devletin 2004 yılından sonra hizmet almasıyla çok sayıda hastaya nitelikli hizmet vermeye başladık. Tabi bu dönemde karlılıklar daha iyi bir seviyedeydi. Bu dönemde insanlar sağlık sektörüne yeni yatırımlar yapmaya başladılar. Bizde 2008 yılında Sincan'daki hastaneyi açtık. Bu hastanemiz bugün 83 yataklı. 2011 yılında borsaya açılarak bir hamle yaptık. Şeffaf, hesap verebilir bir şirket haline geldik. Halka açık bir şirket olunca büyümeniz gerekiyor bu nedenle kar marjı düşmesine rağmen Van'da bir hastane daha açtık.

Önümüzdeki sürece yönelik şirket olarak hedefleriniz nelerdir?

Bundan sonraki süreçte büyümeye devam edeceğiz. Bunu yaparken de sonuçta minimumda olsa kar elde edeceğimiz şekilde büyümeyi düşünüyoruz. Şu an faaliyette olan yerlerle daha fazla ilgileniyoruz. Bizim işimizi yapabilecek, bize ortaklık anlamında uyum sağlayabilecek hastaneler bulursak bunlarla ortaklıklar yaparak büyümeyi düşünüyoruz.

İşinizin büyümesinde en önemli etken nedir?

İşimizin büyümesinde en önemli etken öncelikle bu işi seven yönetim ekibimizin olmasıdır. Türkiye'deki sağlık sektöründeki değişim de bizim büyümemizde en önemli etken oldu.