Liva’ül Tevhid: Hedefimiz Havaalanı

Suriye'de muhaliflerin en önemli kalesi Halep. Burada ÖSO'ya bağlı mücadele eden Liva-ül Tevhid Grubu'nun Halep Saha Komutanı Muhammed Abdu ile YENİ ŞAFAK konuştu.

VAN 8.09.2013 10:17:32 0
Liva’ül Tevhid: Hedefimiz Havaalanı
Tarih: 01.01.0001 00:00

MUSTAFA KADİR ÇELİK - / YENİ ŞAFAK

Esed rejimine karşı mücadele eden muhalif cephede, Liva-ül Tevhid Grubu'nun liderliğini Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Genelkurmay Başkanı Selim İdris'in yardımcılığını yapan Abdulkadir Salih yürütüyor. Esed'in başına ödül koyduğu Salih kimseyle görüştürülmüyor. Grup adına konuşabileceğimizi söyledikleri en yetkili isim ise Halep Saha Komutanı sıfatıyla görev yapan Muhabbed Abdu. Uluslararası müdahaleye ilişkin konularda susmayı tercih eden Abdu, bununla ilgili 'ilke kararı' aldıklarını belirtiyor. Ancak diğer ÖSO savaşçılarının söylediklerinden anladığımıza göre, müdahalenin kendilerine karşı yapılmasından endişeliler.

YENİ Mİ AKILLARINA GELDİ

Muhammed Abdu, Suriye'de Esed'in içinde olduğu bir barış çözümünden bahsedenlere adeta ateş püskürüyor. 'Barış isteyenler şimdiye kadar neredeydi?' diye soran Abdu, '3 yıldır çocuklarımıza ve eşlerimize tecavüz edilirken hiçbir şey demiyorlardı. Şimdi biz başarı elde ettik. Hama ve Humus'da da yavaş yavaş ilerliyoruz. Şam'a doğru gitmeye başladık, şimdi mi konuşuyorlar!' diye soruyor. Ele geçirdikleri yerlere daha önce öldürülen ya da tecavüze uğrayan kardeşlerinin isimlerini verdiklerini belirten Abdu, 'Buralar Esed'in zulmüne uğrayanlara armağan olsun' diyor.

DEPOLARI ELE GEÇİRDİK

Esed askerlerinin her saldırı karşısında büyük panik yaşadığını ifade eden Abdu, şunları söylüyor: 'Hanano'daki büyük silah depolarını, Esed'in subay okulundaki ağır cephaneleri ele geçirdikten sonra ilerleyişimiz hızlandı. Şam'a kadar gideceğiz. Şimdiki hedefimiz Halep'teki uluslararası havaalanı. Orayı ele geçireceğiz. Halep karadan muhasaramız altında. Esed buraya giremiyor. Hava bombardımanları haricinde hiçbir zarar veremiyor. Kimyasal kullanıldığı takdirde ise yapacak bir şeyimiz yok.'

Bizim diktatör Sisi'den cani

Liva Tevhid Grubu'nun Şura Yönetim Üyesi Kerem Kereç, Esed ordusuyla aralarındaki güç farkını şöyle özetliyor: 'Biz Ardul Hamra'da bir okulu ele geçirince kendi karargahımız yaptık. Daha sonra Esed uçaklarıyla orayı vurdu. Bu her operasyonda böyle oluyor. Esed, karadan başarısız olduğu bölgeyi havadan uçaklarla yok etmek için bomba yağdırıyor. Esed, askerinin olmadığı bölgede başka insan yaşamasına izin vermiyor.' Kereç, şu an bütün bunların ardından Halep'in yüzde 60'ının muhaliflerin kontrolünde olduğunu belirtiyor. Kereç, Mısır'daki durumun Suriye gibi olmasından da endişeli. Kereç, 'Mısır'daki askeri cuntanın yaptığı ile Esed'in bize yaptığı aynı. Bizim diktatörümüz biraz daha fazla cani o kadar. Temennimiz Mısır bizim gibi olmasın ve hakları geri verilsin. İnşallah darbeciler bırakır gider ve işler bu noktaya gelmeden çözülür' şeklinde konuştu.

Halkın yanındalar

Özgür Suriye Ordusu Halep Saha Komutanı Muhammed Abdu, Halep'in birçok noktasını ele geçirdikleri operasyonu şöyle anlattı: 'Gece 03.00'te Halep'e operasyon düzenlemeye karar verdik. Tel Rıfat kasabasındaki bölge liderlerinden Ebu Cuma ile toplantı yaptıktan sonra yaklaşık 135 kişiyle yola çıktık. Tabii ki Halep şehri için bu sayı çok komik. Sonra şehre girip bazı bölgeleri aldık. Burada önemli olan muhaliflerin, yani bizim halkla olan ilişkimizdi. İyi davrandık ve adaletli olduk. Amacımız kamuya, eşyaya ve insana zarar vermeden ilerlemekti. Halep'e girerken bir taktik uyguladık. Ardul Hamra bölgesine girerken karşımıza çok büyük bir kontrol noktası- karakol çıktı. Eğer oraya saldırsaydık ağır kayıplar verebilirdik. Biz çevresini dolanmayı tercih ederek şehrin iç mahallelerine girdik. Elimizde sadece 'kaleşnikof' ve 'bixi' silahları vardı. Başka bir şeyimiz yoktu. Bu kadar az sayıda bu taktikle sokak sokak Ardul Hamra'yı ele geçirdik. Ardından ele geçirdiğimiz silahlarla birlikte Hanano bölgesine adım attık.'

İlk kez tank gördük

Muhammed Abdu, savaşın başlarında ilk kez tankla karşı karşıya gelmelerini ise şu ifadelerle aktardı: 'Hanona'da hayatımızda ilk defa üç tankla karşı karşıya geldik. İki tanesini havaya uçurup bir tanesini aldık. Çok geçmeden orayı da ele geçirip Sahur bölgesine doğru ilerledik. Bununla birlikte Selahaddin gibi bazı semtlerde küçük grupların Esed'le savaştığını duyduk. Onlara silah ulaştırmak istedik ama çok zordu. Başaramadık ve 5 şehit verdik. Operasyon ve savaş ilerledikçe halk ÖSO'nun başarılı olacağına inanmaya başladı ve gençlerin katılımı daha da arttı. bu sayede Halep'in yarısını almak zor olmadı.'