Kürtlerin bu ‘sol kafa’dan çekecekleri var!

Ahmet KEKEÇ

VAN 21.11.2014 12:58:56 0
Kürtlerin bu ‘sol kafa’dan çekecekleri var!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Beyaz Türklerin Selocan’ı çözüm sürecinden umudunu kesmiş... 

Kendi düşüncelerini “taban” üzerinden seslendiriyor. Taban umudunu kesmiş...

Selocan’ın “taban”dan kastı, kışkırtıp sokağa saldığı provokatörlerse, doğrudur, bu “taban”ın çözüm süreciyle herhangi bir alakası bulunmuyor. Umutlarını kessinler... Çözüm sürecinin bunlara yapabileceği bir güzellik yok. İşledikleri cinayetlerin hesabını verecekler...

Selocan da hesap vermeli...

Ortada 40 ölü var.

Bunun müsebbibi bizatihi kendisidir... Adaletten kaçma becerisi gösterse de, tarihin yargılamasından kaçamayacaktır

Selocan, geleneksel ipe un serme taktiği gereği, birtakım muhayyel gerekçeler sıralıyor. Kendisinin de inanmadığı birtakım afaki laflar ediyor. Hepsini ezberledik... “Hükümetin samimiyetine inanmıyoruz” cümlesiyle başlayan gerekçeler silsilesi arasında, inandırıcı bir tek gerekçe yok.

Kandil, “Çözüm sürecini itibarsızlaştır” demiş, onun gereğini yerine getiriyor.

Karasu da benzer şeyler söylemişti çünkü... Bayık zaten inanmıyor çözüm sürecine... Karayılan dersen, İmralı’yla Heval’ler arasında denge tutturmaya çalışmaktan helak olmuş durumda. “İmralı da kim oluyor” diyecek de, diyemiyor.

Burada en zor pozisyon Selocan’ın.

Daha doğrusu parti içindeki Selocan’ların... (HDP’de soldan devşirilmiş bol miktarda Selocan var. Bunların başat özelliği, Kemalist olmaları. Aynı zamanda laik ve seküler özellikler gösteriyorlar... Biri, Aysel Tuğluk’tur. Bu ülkenin kaderinde söz sahibi olan seküler güçleri AK Parti hükümetine karşı fiili mukavemete çağırmıştı, yani darbe istemişti. Diğeri Ertuğrul Kürkçü’dür. Siyasal meşruiyete inanmayan bu arkadaşın hayalinde, Stalinist yöntemlerle bölgede hegemonik sol bir yapı kurmak, gerici AKP hükümetini kovmak ve olabiliyorsa “laplaik” özellikler gösteren bağımsız bir Kürdistan kurmak vardır. Diğer Selocan da, bu sıfata isim babalığı yapan Selahattin Demirtaş’tır. Kendisi ağır solcudur. Kobani’yi bahane ederek, militanlarına “sokağa inin” çağrısı yapan bu ağır solcu arkadaş, ölümüne neden olduğu 40 Kürt vatandaşına değil, kırılan Atatürk büstlerine üzüldü. “Sakin olun, insanları öldürmeyin, dükkanları yağmalamayın” diyeceğine, “Büstleri parçalamayın. Ayıp ediyorsunuz!” dedi.)

Evet, en zor pozisyon Selocan’ın.

Her defasında İmralı tarafından tekzip ediliyor...

Hatta tedip ediliyor.

Kendini derleyip toparlaması sağlanıyor:

Kendini derleyip toparlıyor, “Çözüm bizim her şeyimiz. İmralı’sız olmaz” diyor; kendi ifadesiyle Sayın Erdoğan’a, Sayın Davutoğlu’na, Sayın Akdoğan’a güzellemeler yapıyor; “Sayın Öcalan’ı devreden çıkaracak her türlü oldubittiye karşı olduklarını” söylüyor...

Kandil’den açıklama gelince su koyuveriyor.

Peki taban niçin çözüm sürecine olan inancını yitirmiş?

Hükümet Kobani’ye gerekli desteği vermediği için...

Bunu Selocan söylüyor.

Kobani’den tahliye edilen 200 bine yakın Kürt Türkiye’de ağırlanıyor. PYD savaşçıları Türkiye’de tedavi ediliyor. Peşmerge Türkiye’nin açtığı koridoru kullanarak Kobani’ye geçiş yapıyor. Ama Selocan Türkiye’nin Kobani konusunda üzerine düşenleri yapmadığını söylüyor. Daha doğrusu, ipe un seriyor.

Selocan’a (ve parti içindeki tüm Selocan’lara) şunu söylemek gerekir.

İyi niyetli değilsiniz.

Hem de yalancısınız.

Kobani’den tahliye edilen Kürtlerin güvenli geçişini sağlayan güvenlik birimlerine taş atarken yakalandınız.

Kobanili mültecilere gönderilen gıda yardımlarını engellediniz.

PYD savaşçılarına tedavi hizmeti veren hastaneleri yağmaladınız, ambulansları devirdiniz.

Dahası, elinizde 40 Kürt vatandaşımızın kanı var.

Hâlâ konuşabiliyorsunuz ve hiç utanmıyorsunuz!