Ak Parti Van İl Teşkilatının Temmuz ayı Danışma toplantısı DSİ konferans salonunda yapıldı. Toplantıya Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, İl Başkanı Zahir Soğanda, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, ilçe başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. Güvenlik gerekçesi nedeniyle herkesin üstü aranarak içeri alındı.
Toplantı 1 dakikalık saygı duruşu ve akabinde İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra başladı.
SOĞANDA: "VAN'DA İSTEDİĞİMİZ SONUCU ALAMADIK"
Açılış konuşmasını yapan Ak Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda, Van'da istedikleri sonucu alamadıklarını belirterek, "Bildiğiniz üzere 7 Haziran'da bir seçim geçirdik ve bu seçimde maalesef Van'da istediğimiz sonucu alamadık. Türkiye genelinde yüzde 41 oy aldığımız halde maalesef şuanda tek başımıza hükümeti kuramıyoruz, zira 18 milletvekili eksiğimiz var" dedi.
Son 13 yılda Ak Parti hükümetinin Türkiye'de, bölgede ve Van'da hem siyasi anlamda, hem kültürel anlamda, hem ekonomik anlamda, hem gelişmişlik anlamda önemli hizmetler yaptığını anlatan Soğanda, "Önümüzdeki dönümde yapılacak seçimlerde Allah'ın izniyle tablo değişecektir. AK Parti'nin tek başına iktidar olmaması için hiçbir neden, hiçbir gerekçe yoktur. Yeter ki bizler birlik ve beraberliğimizi koruyalım" dedi.
Ak Parti'nin akan kanı durdurmak için gövdesini taşın altına koyduğunu anlatan Başkan Soğanda, "Yıllarca bu memlekette dökülen kanı durduran tek güç halktan gücünü alan Ak Parti hareketidir. Bu hareket özellikle bu dönemde barış sürecini başlattı. Kendi gövdesini taşın altına koydu. Fakat biz barış dedikçe, birileri savaş istedi. Biz huzuru istedikçe, birileri huzuru yıkmaya çalıştı. Allah'ın izniyle Ak Parti kadroları bu bölgede kanın akmasına izin vermeyecek. Bu zamana kadar barışı isteyen bizdik ve bundan sonrada yine isteyen biz olacağız. Onun için biz yarın seçim olacakmış gibi çalışmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
KAYATÜRK: "HALKI ASLA SUÇLAMADIK"
Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, ise alınan başarısızlıktan dolayı halkı suçlamadıklarını kaydetti.
Kayatürk, "Türkiye çok yoğun bir atmosferden geçiyor. Maalesef seçimlerde istediğimizi alamadık. Özellikle Van'ı ihmal edeceğimizi, bölgeyi ihmal edeceğimizi sık sık söylediler. Hatta birçok yerde Kürtler Ak Parti'ye nankörlük etti dediler. Ama biz bunların tamamına karşı çıktık. Başbakanımız sayın Ahmet Davutoğlu, bu manada bir anlayışın benim partimde yer almasına için vermeyeceğim dedi. Biz eğer istediğimiz neticeyi elde edemediysek geri dönüp nerde, ne eksiklik bıraktığımıza bakacağız. Halkı suçlamak, halkı eleştirmek siyasette en son olması gereken bir şeydir. Biz eksikliklerimizi gözden geçirip, tekrar halkımızla kucaklaşmaya devam edeceğiz. Biz asla halkı suçlamadık, suçlamayacağız. Biz asla Van'ı ve bölgeyi ihmal etmedik, bundan sonrada etmeyeceğiz. Kimsenin bunda endişesi olmasın ve siyasetimize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'Yİ HUZURSUZ ETME ÇABALARI VAR"
Türkiye'nin çevresindeki savaşlara değinen Kayatürk, Türkiye'yi huzursuz etmek için çabalar olduğunu vurguladı. Kayatürk, "Bir tarafta Türkiye'nin sınırlarının hemen ötesinde birçok ülkeden Türkiye'nin huzursuz olması için çok büyük çabanın harcandığı bir anlayış var. PYD şuana kadar Esad ile tek bir kavgası olmamıştır. Bugün; IŞİD, PKK ve DHKP-C, aynı gün içinde Türkiye'ye saldırıyor. Güçlü Türkiye yıpratılmak isteniyor. Bu yapıda Türkiye'nin güçlü lideri Recep Tayyip Erdoğan yıpratılmak istendi" diye konuştu.
Kayatürk, bazı kesimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok ağır iftiralar attığını belirterek, "Daha sonra bir Kobani meselesi çıktı. Yav hu Kobani meselesinde Cumhurbaşkanımız o kadar açık ve net dedi ki, 'Eğer Kobani'nin kurtulmasını istiyorsanız bir kara harekâtına ihtiyaç var. Hava harekâtı tek başına yeterli değildir'. Ona rağmen büyük iftiralarla Cumhurbaşkanımızı Kobani'nin düşmesini isteyen bir insan olarak gösterdiler. PYD'nin oradaki mücadelesi ve daha sonra Türkiye'nin yardımıyla Peşmerge'nin Türkiye üzerinde ağır silahlarla Kobani'ye gitmesi mümkün olmasaydı, Kobani düşecekti. Türkiye orada gelen 190 bin insana kucak açmıştır. Kobani'de savaşan PYD'nin elemanları Türkiye'deki hastanelerde tedavi gördü. Tedavilerinden sonra tekrar bölgelerine gönderilmiştir" şeklinde konuştu.
MİLLETVEKİLİ KAYATÜRK, DEMİRTAŞ'A YÜKLENDİ
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın seçimlerden önce söz çalıp türkü söylediğine dikkat çeken Kayatürk, "Şimdi birileri yaşa, bravo Selahattin diyor, o da seçimden önce çıktı 'ben seni başkan yaptırmayacağım' dedi. Tayyip Erdoğan kadar Kürtlere yakın duran, Kürtlerin dostu olan bir adam yok. Ama Demirtaş, Kürtlere bugüne kadar kan kusturanlara, Kürtlere 17 bin tane faili meçhul verdirmiş ekiplerle el ele, omuz omuza, kol kola girdi" dedi.
Eleştirilerini sürdüren Kayatürk, "Bakın Demirtaş, seçimden hemen sonra çıkıp dedi ki öz savunma birliklerinizi kurun. Hayırdır ya, zaten öz savunma birliklerinizin gölgesi var burada. Nasıl bir seçim geçirdiğimizi herkes çok iyi biliyor. Kürtler burada sizden korktuğunu söyleyemeyecek kadar, korkuyorlar. Bunu Kemalist sistem de yapmamıştır. Çok çok önceden buraya gelen Timurlenk de yapmamıştır. Gerçekten bunlar burada bir korku imparatorluğu oluşturdu" dedi.
Kayatürk, en sert eleştiriyi HDP'li Figen Yüksekdağ'a yaptı. Yüksekdağ'ın HDP'ye birden bire geldiğini ifade ederek, "Bakıyorsunuz daha dün partide hiçbir yeri yok, yurdu yok, kimsenin bilmediği, tanımadığı bir insan, birden geliyor ve 80 milletvekili çıkarmış HDP'nin eş başkanı oluyor. Bunları kim buluşturuyor, kim nasıl bir araya getiriyor? Paralelden tutun, ulusalcı Türklere kadar ondan sonra sosyalistlere kadar, komünistlere kadar, ondan sonra lezbiyen geylere kadar birileri buluşturdu bunları. Figen Hanım genel başkan oluyor. Sonra, 'Biz sırtımızı PYD'ye verdik' diyor. Allah seni bildiği gibi yapsın, yazıklar olsun. Allah aşkına bu söylenecek laf mı?" dedi.
Kayatürk, Ak Parti'nin en büyük umut olduğunu ifade ederek, "Bizden başka umut yok. Gerçekten Türkiye için umut Ahmet Davutoğlu'dur. Türkiye için umut Recep Tayyip Erdoğan'dır. Biz çalışmalarımızı sürdürüyoruz" sözlerine son verdi.
Daha sonra danışma kurulu toplantısı basına kapalı devam etti.
Bölge: Burhan Ergin
