KÜRT SORUNU: YERLİLER VE ECNEBİLER

Akif EMRE

VAN 1.08.2015 10:11:54 0
KÜRT SORUNU: YERLİLER VE ECNEBİLER
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Türkiye’nin de içinde bulunduğu, artık Ortadoğu’nun anahtar meselelerinden biri halinde açığa çıkan Kürt sorununu yerli unsurlar mı yoksa bölge dışı güçler mi çözecek/dizayn edecek. İkinci soru, yine buna bağlı olarak, Türkiye’deki Kürt sorununu seküler, Batıcı gelecek tasavvuru mu tayin edecek yoksa yerli, tarihi, dini referansların belirlediği doğal temayül mü?
Tarafların basiretsizliği, samimiyetsizliği, küçük hesapları yüzünden yeniden kaos ortamına sürüklenme tehlikesinden endişeli toplum. Ama her kesim de bu sürüklenişi kışkırtmak için elden gelen çabayı esirgemiyor sanki. Hamaset, öfke, intikam, cahiliye dürtüleri… tekmili birden sahaya sürülmüş durumda.
En azından kan akmasını durdurma anlamında olumlu bir havanın estiği kısa süreç ne anlam ifade ediyordu? Adına “Kürt meselesi” denilen kangren olmuş yarayı iyileştirme anlamında kalıcı bir çare olabilecek miydi? Bu tür sorular daha da çoğaltılabilir.
Bence bu konu etrafında konuşurken kısa vadeli politik anlaşmazlık ve çıkar çatışmalarının ötesinde Kürt meselesinde çözme iradesinin kime ait olduğu sorusunu daima göz önünde tutmak gerekir. Bundan kastımız; hükümet, PKK, devlet, HDP vb gibi sahnede görünen aktörler değil sadece.
Meseleye yaklaşırken iki temel ayrım var. İlki; Türkiye’nin de içinde bulunduğu, artık Ortadoğu’nun anahtar meselelerinden biri halinde açığa çıkan Kürt sorununu yerli unsurlar mı yoksa bölge dışı güçler mi çözecek/dizayn edecek. İkinci soru, yine buna bağlı olarak, Türkiye’deki Kürt sorununu seküler, Batıcı gelecek tasavvuru mu tayin edecek yoksa yerli, tarihi, dini referansların belirlediği doğal temayül mü?
Bu soruyu Ortadoğu’nun yeni dizaynında kim belirleyici olacak şeklinde de sorabiliriz. Kürt kartı bu dizaynın önemli bir parçası ama tamamı değil elbette. Kürt kartını oynayarak bölgeyi dizayn etmek isteyenlerin de farklı Kürtleri var. Türkiye, İran, Irak ve Suriye’ye dağılan bir demografik yapıyı harekete geçirerek etkinlik kurmak isteyecek olanların kurdukları etkinlik oranında kendi Kürt kartlarını oynamak isteyecekleri açık. Kısaca bölgenin dizaynında, yeni dengelerin oluşumunda belirleyici bir faktör olarak farklı Kürt realiteleri ve Kürt dengeleri olduğunu her zaman hatırda tutmak gerek. Amerika’dan İran’a, İsrail’den Rusya’ya, Türkiye’den Almanya’ya uzanan faklı stratejik hesapların çatıştığı, kesiştiği bir alandan söz ediyoruz. Türkiye’ye politik anlaşmazlık olarak yansıyan kaosun arka planında böylesi bir dengenin, devletler oyununun var olabileceği unutulmamalı..
İkinci olarak Türkiye içi bir sorun olarak Kürt sorununun nasıl ve hangi irade/etkileşimle çözüleceği sorusuna verilecek cevaplar çatışmanın mahiyetini de belirlemektedir. İç politikaya nüfuz eden Batılıların gölgesindeki medyatik kanaat önderlerinin, “nüfuz casusları”nın kendileri adına bir cümleleri olmadığı ortada. Asıl mesele, bu sorunun yerli unsurlar, tarih ve kültür ve İslam referans alınarak mı çözüleceği yoksa beyaz Türk projesi olarak beyaz Kürt kadroların sekülerleştirici vizyonu mu belirleyici olacak? Asıl kavga burada yatmaktadır. Bölgenin kadim Müslüman kavmi olarak Kürtlerin sadece siyasal geleceği değil varoluş şartları da yeniden inşa edilmek isteniyor.
Sekter ve etnik sorunların bölgedeki fay hatlarını harekete geçirdiği bir dönemde sorun elbette sadece stratejik hesaplara indirgenemez. Zaten ısrarla dikkat çekmek istediğimiz husus da özgürlükler, kimlik gibi temel insani hakların hangi stratejik hesapların malzemesi olarak kullanılmak istenebileceğidir.
Bu toprakların tarihine, varoluş şartlarına giydirilen deli gömlekleri sadece kültürel değişimle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda strateji hesaplarının, büyük oyunların meşrulaştırıcı argümanı haline getiriliyor. Tarihteki ortak varoluş şartlarını sağlayan ortak tasavvurumuza zarar verdikleri gibi ortak gelecek tasavvurumuzu da imha etmeye çalışanların coğrafyanın her tür birikimini sömürdüğünü fark etmedikçe bu oyunu çözemeyiz.
Bu coğrafyaya yabancı modernleşme projelerinin siyasal uzantılarının doğurduğu sorunları, aynı kökenden beslenen karşı siyasal projelerle çözemeyeceğini anlamak zorunda insanımız. Siyasal kapışmaların, stratejik hesapların, büyük “devletler oyunu”nun insan hakları, özgürlükler, milli bütünlük, milliyetçilik gibi hamasi uzantılarıyla hesaplaşılmadan nihai çözüm olamaz. Ortak gelecek tasavvuru, ortak geçmiş tecrübesinden bağımsız inşa edilemez çünkü.
Ne Ortadoğu genelinde ne Türkiye içinde bir sorun olarak doğru tasavvur, kavram ve doğru hedefler konulmadan kaostan çıkış olmayacak. Sıcak gündemde unutulan, düşünmeye vakit kalmayan asıl mesele de budur.
- See more at: http://www.iktibasdergisi.com/kurt-sorunu-yerliler-ve-ecnebiler/#sthash.Dwa0zliz.dpufYenişafak/ Akif EMRE