KÜRE KOALİSYONU, BÜYÜKADA, İSRAİL, ALMANYA…

Bugün gelinen nokta, Katar’ın nasıl bir kumpasa sürüklendiğini, işin renginin tuzakçılar için mora dönmeye başladığını gösteriyor. … Katar’a yönelik bu pis operasyonun ABD başından beri içindeydi! … ABD’nin Katar operasyon

VAN 23.07.2017 12:24:01 0
KÜRE KOALİSYONU, BÜYÜKADA, İSRAİL, ALMANYA…
Tarih: 01.01.0001 00:00
Yenişafak/Nedret ERSANEL
İki garip gelişme ile başladı Katar/Körfez Krizi…
Birincisi, ‘Küre Ortaklığı’ görüntüsü…
S.Arabistan, Mısır ve ABD liderlerinin, artı, küçük gölge ortağın da ellerini ışıklı bir dünya küresi üzerinde görüp/hissettiğimiz o meşum kare… “Magi” seansı türünden bir sahneydi…
İkincisi bir Soğuk Savaş numarasıydı. Katar resmi haber ajansı, Emir Şeyh Temim bin Hamed el-Sani’nin bir açıklamasını yayınladı. Bu metin hem Körfez ülkelerini hem de ABD’yi yerin dibine sokuyor, İran’a da arka çıkıyordu. Ama tamamen sahteydi.
Yine de o gün krizi tetiklemeyi başardı. Birleşik Arap Emirlikleri başta, ‘oyuna’ katılan diğer ülkeler üstlerine düşen rolü oynadılar…
Bugün gelinen nokta, Katar’ın nasıl bir kumpasa sürüklendiğini, işin renginin tuzakçılar için mora dönmeye başladığını gösteriyor.
ABD’nin durumu anladığı, tezgahın BAE ve diğerleri tarafından kurulduğunu, İsrail eliyle dokunduğunu sezdiren bir haber var ortada…
The Washington Post’ta açıklama yapan ABD’li yetkililer, saldırının BAE tarafından düzenlendiğini doğruladılar; “Elde ettikleri yeni analiz verilerini değerlendiren ABD istihbarat yetkililerine göre, BAE hükümetinin üst düzey üyeleri 23 Mayıs’ta Katar ajansı sitelerine sızmak üzere bir plan yaptı. Aynı gün ilerleyen saatlerde Katar Resmi Haber Ajansı, Katar Emiri’nin Amerika’yı ‘Göz ardı edilemez İslami bir güç’ olarak nitelediği İran’a karşı ‘düşmanlıkla’ eleştiren ve Körfez İşbirliği Konseyi üyelerini eleştiren sözlerini haberleştirdi.
Bu haberden kısa süre sonra, S. Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır, uygulanacak diplomatik ve ulaşım ambargosunu duyurdular.
Katar yetkilileri, ajansın ‘bilinmeyen bir kaynak’ tarafından saldırıya uğradığını ve haberin ‘hiç bir dayanağı olmadığını’ duyurdu. Yine de haber tüm bölgede duyuldu ve sansasyon yarattı”. (‘UAE orchestrated hacking of Qatari government sites, sparking regional upheaval, according to U.S. intelligence officials’, 16/07, Washington Post.)Bu haber, ABD’nin Katar operasyonundaki ortaklığını bozduğu, en azından BAE’ni elediği şeklinde yorumlanıyor. Doğrudur. Gelinen nokta, Küre Koalisyonu’nda ricat alametleri gösteriyor.Fakat Washington elini bir haberle yıkayıp, sıyrılamaz…Bir örtülü operasyon haberiyle yıkılanı bir başka haberle-ki bana göre içinde olayın kronolojisiyle ilgili şüpheler var; bir, “ABD” olayı önceden biliyordu. İki, Trump’ın bundan haberi olmayabilir-yapamaz… Şimdi size Katar kriziyle ilgili Başkan Trump’ın bir açıklamasını hatırlatayım…Ki, bu sözler ABD’nin Katar operasyonunu başlatan ilk söylemdir; “Katar terörü tarih boyunca finanse eden ülke olmuştur. Konferansın ardından (küre seansını kastediyor) ülkeler bir araya geldi ve Katar’a karşı benimle görüştü. Vermemiz gereken bir karar vardı: Kolay yolu mu tercih edeceğiz yoksa zor ama gerekli önlemi mi alacağız? Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, eşsiz komutanlarımız ve askerlerimizle beraber karar verdim. Katar’a, finans desteğini kesmesi için çağrıda bulunma zamanı gelmişti”… “Diğer ülkelere de teröre verdikleri desteği derhal sona erdirmeleri konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Diğer ülkenin/ülkelerin ismini vermeyeceğim”. (Bu metnin analizi için; ‘Katar’dan sonra sıra kimde?’, 14/06, Yeni Şafak.)
Bu ağır ifadelerin devamı var, Türkiye’ye de laf çarpılıyor.
‘Özgür dünyanın efendisi ve Küre Koalisyonu’nun lideri’ bu cümleleri ne yapacak?
Benim kanaatim, Katar’a yönelik bu pis operasyonun ABD başından beri içindeydi! Şu olabilir, emareler Amerikan istihbarat camiasının, Pentagon ve Dışişleri’nin hilafına (!) edindikleri kimi bilgileri Beyaz Saray’dan saklamış olabilirler. O iyice başka iş ve iç politik dengelerle rabıtalı.
Şu an Dışişleri ve Savunma Bakanlığı’nın, Trump’ı akıl çizgisine çektiği vurgusu var ama bakın yukarıda Başkan kimlere gönderme yapmış? İlginç. Belki de, “sorumluluk onların” mesajı vermiş. Herhalükârda, dengesiz bir yönetim söz konusu.
Bu karmaşıklığın içinde İsrail’in hem Küre Koalisyonu’ndaki hem de Beyaz Saray’da nasıl mevcut olduğunu, Mısır, S. Arabistan’la, Beyaz Saray’daki akrabalarla ilişkileri, nihayet Trump’a yönelik Rusya bağı iddialarındaki yerine bakmak gerekiyor…
BÜYÜKADA-ALMANYA…
Büyükada’da gözaltına alınan, sonrasında bir kısmı tutuklanan ‘Sivil Toplum Kuruluşları’ temsilcileri ve bunlara Almanya’nın verdiği desteği tekil değerlendirmeyelim…
Türk kamuoyu ve devleti uzun süredir STK’ların faaliyetlerinden rahatsız. Kime sorsanız, bunların maskeli girişimler olduğuna ilişkin inancını paylaşacaktır. Kaldı ki, Türk emniyet/istihbarat kurumlarının tespit ettiği çok olay var.
Almanya’nın Türkiye’ye yönelik sert açıklamalarını izah adına iki ihtimal üzerinde yürünebilir; bir, Türkiye’nin açıkladığı üzere, yaklaşan seçimler için seçmen konsolidasyonu operasyonu yapılıyor. Ki, kontrollü demektir.
İki, mesele büyüyecek gibi; Berlin’in savunma sanayi ve Türkiye’deki şirketlerini hedefe alması o demek. Türkiye’yi cezalandırmak için AB dahil tüm alanlarda savaş başlatmak! Ki, kontrolsüz demektir.
Öyle ise.. Türk kamuoyunun yine ezici çoğunluğu şöyle diyecektir…
“Aldık, kabul ettik”…