Kur'an'da İnsan Haklarına dair 11 ayet OKU, YORUMLA

-Başka insanların ayıbını aramayı, gıybet etmeyi ve arkadan çekiştirmeyi açıkça yasaklar.

VAN 26.01.2017 11:36:17 0
Kur
Tarih: 01.01.0001 00:00


 -Kişilerin sorumlulukları kendilerine ait olmak üzere istediği inanca sahip olabileceklerini ve dinde zorlama olmadığını belirtir. 

BAKARA-256: Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış, birbirinden ayrılmıştır: O halde, şeytani güçlere ve düzenlere (uymayı) reddedenler ve Allah'a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam mesnede tutunmuşlardır: Zira Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.)

-Yaşam hakkının dokunulmazlığını vurgular ve haksız yere insan öldürmeyi yasaklar.

MÂİDE-32: Bu yüzden Biz İsrailoğullarına bildirdik ki, -cinayetin ve yeryüzünde fesadı yayma(nın cezası) olarak işlenmesi dışında- eğer bir kimse bir insanı öldürürse bütün insanlığı öldürmüş gibidir; ve bir kimse bir hayat kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur. Gerçekten elçilerimiz, onlara hakikatin bütün delilleri ile geldiler: ama, buna rağmen, onların çoğu yeryüzünde her çeşitli aşırılığa meyletmeye devam etti.)

-İnsanın kendi canına kıymasını da yasaklar.

NİSÂ-29: Siz ey imana ermiş olanlar! Birbirinizin mallarını haksız yollarla -karşılıklı rızaya dayanan ticaret yoluyla da olsa- heba etmeyin ve birbirinizi mahvetmeyin; zira Allah, sizin için bir rahmet kaynağıdır.


-Mülkiyet hakkına büyük önem verir ve hırsızlığı ağır şekilde cezalandırır.

MÂİDE-38: Hırsızlık eden erkeğe ve hırsızlık eden kadına gelince, işlemiş oldukları fiillere karşılık, Allahtan (gelen) caydırıcı bir müeyyide olarak her ikisinin ellerini kesin: zira Allah kudretlidir, hikmet sahibidir.
-İnsanların birbirlerinin mallarını haksız yere yemelerini yasaklar.

BAKARA-188: Birbirinizin mallarını haksız şekilde yiyip tüketmeyin ve başkalarına ait meşru mallardan hiçbirini bilerek haksızlıkla tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın.

-İnsanın manevî kişiliğinin, şerefinin ve saygınlığının korunması için zinayı yasaklar.

İSRÂ-32: Ve sakın zinaya yaklaşmayın; çünkü bu son derece yüz kızartıcı, azgınca bir davranış ve çok kötü bir yoldur.
-Zina iftirası atıp insan onurunu zedelemeye çalışanları da cezalandırır.

NÛR-4: İffetli kadınları (zinayla) suçlayıp sonra da (bu suçlamayı doğrulayıcı yönde) dört şahit getiremeyen kimselere gelince, böylelerine seksen değnek vurun; bundan böyle hiçbir zaman onların şahitliğini kabul etmeyin; çünkü bunlar gerçekten yoldan çıkmış kimselerdir!
-İnsanlar arasına düşmanlık ve nefret yerleştiren alışkanlıkları yasaklar.

MÂİDE-91: Şeytan, sarhoşluk verici şeyler ve şans oyunları ile sadece aranıza düşmanlık ve nefret sokmaya ve sizi Allahı anmaktan ve namazdan alıkoymaya çalışır. O halde, (artık) vazgeçmeyecek misiniz?
-Özel hayatın gizliliğinin korunmasına vurgu yapar.

NÛR-27: Siz ey imana erişenler! Kendi evlerinizden başka evlere sakinlerinden izin almadan, onlara selam vermeden girmeyin. Eğer (karşılıklı haklarınızı) dikkate alacak olursanız bu (öğüt) sizin kendi iyiliğiniz içindir.
Bir topluluğun başka bir toplulukla alay etmesini ve insanların birbirlerine lakap takmalarını yasaklar.

HUCURÂT-11: Siz ey imana ermiş olanlar! Hiçbir insan (başka) insanları alaya alıp küçümsemesin! Belki o (alay edip küçümsedik)leri kendilerinden daha hayırlı olabilirler ve hiçbir kadın (başka) kadınları (küçümseyip alaya almasın)! Onlar kendilerinden daha hayırlı olabilirler. Ve hiçbiriniz başka birini karalamasın, birbirinizi (yaralayıcı, incitici) lakaplar ile aşağılamayın! (Kişi) iman ettikten sonra ona hiçbir şekilde günah isnad etmeyin ve (bu suçu işleyen, ama sonra) pişmanlık duymayanlar işte gerçek zalimler onlardır!)
-Başka insanların ayıbını aramayı, gıybet etmeyi ve arkadan çekiştirmeyi açıkça yasaklar.

HUCURÂT-12: Siz ey imana ermiş olanlar! (Birbiriniz hakkında) yersiz zanda bulunmaktan kaçının; çünkü (bu şekildeki) zannın bir kısmı (da) günahtır; birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın ve arkanızdan birbirinizi çekiştirmeye kalkışmayın. Aranızdan, hiç ölmüş kardeşinin etini yemek isteyen kimse çıkar mı? Hayır, siz ondan iğrenirsiniz. Ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, rahmet kaynağıdır.