“Köyler zorla boşaltıldı“

Ak Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, Doğu ve Güneydoğu'nun köylerinde yaşayan çoğu insanın geçmişte zorunlu göçe tabi tutulduğunu dile getirerek, 'Köylümüzün kendi köyünde durumu çok iyiydi. Hayvanları vardı, arsaları vardı v

VAN 21.08.2014 11:24:58 0
“Köyler zorla boşaltıldı“
Tarih: 01.01.0001 00:00
     


         Bursa'dan gelen gazeteciler, Van'daki gazetecilerle İskele Martı Restaurant'ta akşam yemeğinde bir araya geldi. Ak Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, Ak Parti Önceki İl Başkanı Abdullah Aras, Van TSO Başkanı Necdet Takva, VATBO Başkanı Salman Toprak, MÜSİAD Van Şube Başkanı İsmail Say'ın da katıldığı yemekli toplantıda çözüm süreci ve son gelişmeler konuşuldu. Milletvekili Bilici, çözüm sürecinin kanun olarak yürürlüğe girdiğini, yakın zaman diliminde dağdan dönüşlerin başlayacağını belirtti.

"TÜRKİYE'NİN EN GÜVENLİ 8 ŞEHRİNDEN BİRİYİZ"
Bursa'dan gelen gazetecilerle Van'daki gazeteciler İskele'de bulunan Martı Restaurant'ta akşam yemeğinde bir araya geldi. Yemek öncesi, konuklara Van ile ilgili çeşitli bilgiler veren Van TSO Başkanı Necdet Takva, özellikle güvenlik konusuna vurgu yaptı. Takva, "Arkadaşlar dilerseniz size Van'la ilgili kısa bilgiler vereyim. Van nüfus olarak Türkiye'nin 19. büyük şehridir. Türkiye'deki toplam mera varlığının %10'u Van'dadır. Bu meraların hiçbirin kimyasal ilaçlama ile beslenmemiştir. Bin 750 rakımda, Türkiye'nin en büyük gölüne sahiptir. Güvenlik açısından, Van çok bir iyi durumda. İlimiz, Türkiye'nin en güvenli sekizinci kentidir. Ama sistemden kaynaklı bir savaş ortamı olduğunu kabullenmek zorundayız. Bu problemlerin hepimizde yarattığı tahribatlar vardır. Ama el birliğiyle bu tahribatları ortadan kaldıracağız inşallah. Bakın bir dönemler bu şehirde 8 milyona yakın küçükbaş hayvan vardı. Bu sayı çok çok düştü. Son zamanlarda ise 2 milyon 300 bin civarlarına yükseldi ve şu an yine ülkede küçükbaş hayvan sayısı olarak birinci sıradayız" dedi.


Barış sürecinin; ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda beslenmesi gerektiğini belirten Van TSO Başkanı Necdet Takva, "Biz bunu ülkemizdeki birçok oda ve borsaya da yazdık. Bu sürecin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda da beslenmesi gerekliliğini dile getirdik. Tüm işadamlarını Van'a davet ettik. Gelin bu kenti görün diye. Umarım önümüzdeki süreçte çok güzel tablolar ortaya çıkar" ifadelerini kullandı. 


Van'a yatırım yapılması için mutlaka devletin tedbirler alması gerektiğini anlatan Takva, "Marjinalleşme son zamanlarda arttı. Bir olay olduğunda açıklama yaptığımızda, bize şucu-bucu diyorlar. Biz ne BDP'li, ne Ak Parti'liyiz diyoruz. Şimdi güvenlik tedbiri alıyor, ama benim camlarım kırılıyor. Demek ki güvenlik tedbiri iyi alınmıyor. Biz bunları söylediğimizde işte anti emniyetçi diyorlar. Bunlar kesinlikle doğru değildir" dedi.

 "MASABAŞINDA HABER YAPARAK DOĞU'YU KÖTÜ GÖSTERDİLER"
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Bursa İl Müdürlüğü Kadir Akarkaya, yaygın medyanın yıllarca Doğu ve Güneydoğu'yu masa başı haberlerle olumsuz tanıttığını, oysa Doğu ve Güneydoğu'da çok güzel insanların olduğunu, misafirperverliğin hâkim olduğunu dile getirdi. Bazı ulusal medyanın kan akıtılmasından ve cenaze gelmesinden hoşlandığını anlatan Akarkaya, "Biz daha önce Diyarbakır'a gittiğimizde de oradaki misafirperverliğe şaşırmıştık. Van'da bir kez daha buradaki güzelliği gördük. O yüzden ben sürekli söylüyorum, haberleri masa başında değil, yerinde yapalım diye. Bu arada; Ankara, Kocaeli ve Van'da Basın İlan Enformasyon Şube Müdürlüklerinin açılacağı müjdesini de vermek istiyorum. Ayrıca şunu da söylemek istiyorum; bir dönemler ülkemizde kaynak sıkıntısı vardı. Ben bir dönemler Bursa'da Vakıflar Bölge Müdürlüğü yaptığımda avukatları yakın bir şehre götürmek istediğimde devlet bizim yakıtımızı karşılayamıyordu. Ama şimdi öyle değil. Ülkemiz zenginleşti. Ben bu gazetecileri Van'a getireceğimi söylediğimde, bir telefon açtım, genel müdürlük hemen para gönderdi ve bu program gerçekleşmiş oldu. Şimdi para var ve bu parayı doğru kullanabilecek müteşebbislere ihtiyaç vardır " ifadelerini kullandı. 

"BATILI GAZETECİLERİN VAN'A İLK KEZ GELMESİ, GECİKİLMİŞ BİR DURUM"
Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD) Şube Başkanı İsmail Say ise, Bursalı gazetecilerin çoğunun ilk kez Van'a geldiğini söylemesi üzerine, "Arkadaşlar sözlerim yanlış anlaşılmasın, ben şu örneği vermek istiyorum: Almanya'nın Frankfurt şehrinde yaşayan birinin, Hamburg'a gittiğinde; 'Ben ilk kez Hamburg'a geliyorum' demesi ne kadar ayıpsa, -bunu sizlerle özdeşleştirmiyorum- Türkiye'nin Batı'sında yaşayan birinin de 'Ben ilk kez Diyarbakır'a, Van'a geliyorum' demesi de o kadar abestir. Hele hele bu gazeteciyse, çok daha düşündürücüdür. Bunun suçu ne sizde, ne bizdedir. İnşallah bundan sonra çok daha fazla kaynaşacağız. Sizler gazetecisiniz ve toplum bilinççisiniz. Ama bugün şaşkınsınız. Çünkü Van'a dokundunuz. O yüzden dokunmak gerekiyor. Bakın ben MÜSİAD Başkanı olarak bu yıl ilk kez 500 işadamını aynı anda Van'a getirdim. Biz bunların hemen birçok fabrika kurmasını istemedik. Bunlar zamanla olur. İnşallah ön yargıları kaldıracağız ve çok daha güzel çalışmalar yapacağız. Bugün eğer sizler buradaysanız, bunda çözüm sürecinin büyük katkısı var. Öyleyse çözüm sürecine destek olacağız. Elimizde su varsa, saklamayıp bu ateşe dökeceğiz. Tekrar hoş geldiniz" şeklinde konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ SAYESİNDE, İNSANLAR ÖLMÜYOR"
Yemeğe gecikmeli olarak katılan Ak Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, Bursa'dan gelen gazetecileri ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyleyerek, "Bizler Bursa'da yerel gazetelerin ne kadar güçlü olduğunu iyi biliyoruz. Burada da yerel gazeteler büyük emeklerle çıkıyor. Deprem sonrası Van'daki tüm gazeteler büyük sıkıntı yaşamalarına rağmen, bir çadırda tek gazete çatısı altında, Bölge Gazetesi adıyla yayınlarını sürdürdüler. Burada sıkıntılı süreçlere rağmen yayınlarını sürdürmeye gayret gösterdiler. Şimdi değerli arkadaşlar bildiğiniz gibi ülkemizde bir çözüm süreci var. 1,5 yıldır Allah'a şükür evlere şehit cenazeleri gelmediği gibi, evladı dağda olan ailelerin de çocukları ölmüyor. Otuz yılda binlerce insan öldü, milyarlarca dolar bu ülkenin parası heba oldu. Ben önümüzdeki sürecin güzel olacağını düşünüyorum. Özellikle yaşı geçkin olanlar, eski dönemlerdeki sıkıntıları iyi bilenler, o sancılı dönemlere dönmek istemiyor. Yaşı genç olanlar ise zaman zaman çeşitli eylemlerle süreci zora sokabiliyorlar. Hükümet yetkilileri sürekli bu sürecin hassas olduğunu söylüyor. Son zamanlarda Van'da çeşitli çetelerin veya örgüt elemanlarının esnaflardan vergi adı altında haraç toplandığını duyuyoruz. Bunu gerek Başbakan yardımcımızla, gerek içişleri bakanımızla görüştük. Nihayetinde bir işadamının, Van'da doğup büyüdükten sonra, bu sorunlardan dolayı memleketi terk etmesi bizi üzer. Teşvik olarak altıncı bölgede yer alan Van'a yatırım yapılmaması için bir sebep yok. Ama yatırımcı yarınlara ümitle baktığı şehre yatırım yapar. Bu manada güvenlik de çok önemli. Bildiğiniz gibi çözüm süreci ile ilgili kanun çıktı. Artık tarih belirlenerek yapılacak olan çalışmalar masaya yatırılacak. Hatta gerekirse dağdakilerle anket yapılması konusunu bile konuştuk. Dağdakilere, 'ne yapmak istedikleri, bundan sonra nerede yaşamak istediklerini' sormayı konuştuk" dedi. 

"DEVLET VE ÖRGÜT, KÖYLÜYÜ KÖYÜNDEN ETTİ"
Doğu ve Güneydoğu'nun köylerinde yaşayan çoğu insanın geçmişte zorunlu göçe tabi tutulduğunu dile getiren Ak Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, "Geçmişte insanımız zorunlu bir göçe maruz kaldı. Köylümüzün kendi köyünde durumu çok iyiydi. Hayvanları vardı, arsaları vardı, durumları çok iyiydi. Onlar köyünde mutluydu. Bir taraftan devletin baskısı, bir taraftan örgütün baskısı göç etmek zorunda kaldılar. Köyde ağaydılar, şehirde maraba durumuna düştüler. Elbette bazıları çoluk-çocuğuna ekmek götürebilmek için yanlış işlere de girmiş olabilirler. Fakat bunu genellememek lazım. Biz bu insanlarımızın tekrar köye dönüşü ile ilgili çeşitli avantajlar sunmamıza rağmen, genç nesil şehri tanıdıktan sonra köylerine geri dönmek istemediler. Aynı şey bence dağdakiler için de geçerli. Onlar şehre döndükten sonra bence artık yeniden dağa dönmezler. Ülkemiz büyük bir ülke ve herkese yeter. Bir dönemler Iraklılar geldi, Bulgarlar geldi, Kırgızlar geldi ve hepsi bu ülkede yaşadılar. İnşallah güzel gelişmeler olur. Hepimizin temennisi budur" ifadelerini kullandı. 
Doğu'dakilerin Batı'yı iyi bildiğini, ancak Batı bölgelerindeki birçok kişinin hala Doğu'ya gelmediğini anlatan Bilici, "Doğu ve Güneydoğu'dakilerin çoğu, çeşitli vesilelerle Batı'ya gitmiş ve ön yargıları az-çok yıkmıştır. Ancak çok üst düzey isimler bile, bazı milletvekilleri bile, Doğu'ya gelmemişti. Biz bazı milletvekilleri için programlar ayarladık ve onlar gelip işte Mardin, Diyarbakır, Siirt, Van, Muş, Bitlis gibi şehirleri dolaştı. Hepsi de çok güzel duygularla ayrıldı. Bu ön yargıları ortadan kaldırabilirsek, çok daha güzel olur" diye konuştu.


Öte yandan söz alan tüm gazeteciler, kendilerini bir bir tanıttı. Konuk gazeteciler ise Van'daki misafirperverliği överek, emeği geçen Vangölü Gazeteciler Başkanı Fatih Sevinç ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti.   

Bölge: Bişar Ulutaş