KONUK YAZAR BAHRİ YILDIZBAŞ
VAN İÇİN İÇİNDEN GELENİ YAZDI…
SEN.
BEN.
BİZ...
Öyle bir gidiş ki...
Yürüdüğünün farkında değilsin.
Uzun uzun yollar,
Saf ve tertemiz sohbetlerle,
Kahkahalarla.
Sadece güneşle dans ettiğin mis gibi kokan hava.
Yapraklarından yüzüne vuran damlacıklar.
Birlikte sildiğiniz damlalar.
Dallarının etrafı sarmaladığı,
Uzun uzun kavakların.
Gökyüzüyle buluşturduğu,
Güneşle yürüyüp gittiğimiz,
Alnımızın ortasında oluşan ter çizgileri,
Yüzümüzdeki ıslanmış kırmızılar.
Sadece yürümek değil,
Kavuşmak arzusu var içimizde.
Bir taraftan koşmalar,
Bazen hızlı adımlar.
Ayaklarımız lastik gibi sanki..
Dur durak bilmiyor,
Koşuyor,
Yürüyor,
Konuşuyor,
Oynuyor,
Zıplıyor,
Kahkahalar gökyüzüyle birleşen kavak dallarının zirvesinde.
Gürültülerimizin tümünü yapraklar emiyor severcesine.
Arada birde karsan otobüsünden da dada dat,
Atmışdört kanatlıdan daranina daranina şoför abi selamları.
Gittikçe gitmek yine gitmek istiyorsunuz.
Koşturmacalar bitmiyor ki.
Enerji içimizde,
Oksijen her yerde.
Protein yolun kenarındaki evlerde ablaların verdiği ekmek arası taze peynirde.
Su zernebatların hepsinden fokur fokur.
Tamircideki kaynak,
Kahvecideki bardak,
Terzideki yüksük,
Berberdeki ustura,
Lokantadaki tabaklar,
Dolmuştaki yolcular,
Köydeki buğdaylar,
Dükkandaki eşyalar.
Her ağızdan tatilde çalıştıkları yerlerin muhabbetleri.
Ve.
Veeeee...
Karşımızda bir mavi.
Kocaman bir göl.
Koskocaman bir Van Denizi.
Her hafta yürüyerek,
Bisikletle,
Dolmuşla,
Otobüsle gittiğimiz.
Gittikçe özlediğimiz.
Her gidişimizde kavga töreni ile karşılandığımız.
Dayak yesek bile ödün vermeden yeniden,
Çimmeye,
Yüzmeye,
Kahkahalarla güneşin altında pişmeye gittiğimiz.
Mavinin,
Yeşilin,
Lacivertin,
Sevdanın renklerini taşıyan,
Saatlerce dans ederek yüzdüğümüz balıklarımız,
Litre litre sodalı suyunu içtiğimiz.
Duruşuyla Süphanın,
Heybetiyle Artosun,
Renkleriyle kamışlığın,
Gidişiyle Ereğin,
Duruşuyla Van kalesinin.
Verdiği renkler.
Çarşaf gibi okşayan kumlar.
Bir yüzüş ki.
Yüzdükçe derya.
Kumlarla bir buluş.
Mehtaptaki o batış.
Sanki güneş değil,
Suyun sonsuzluğunda,
Gökkuşağının dansı.
Vücuttaki yanıklarla farkettiğin bir ortak cümbüş.
Duyulan bir “iskeleyi terkedin” sesi.
Eller yüzlerde,
Bir beklenti.
Kocaman bir gemi.
İskele halat.
İnsanlar,
Eşyalar,
Ve...
Hayvanların indirildiği.
Siyah,
Bazı bölümleri beyaz.
Direğin gönderisinde Ayyıldızlı
