Kobani kurtuldu ya…

Peki nedir bu Kobani sevdası?..

VAN 1.02.2015 10:34:56 0
Kobani kurtuldu ya…
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Suriye’de yüz binlerce insan katledildi. 5 milyon insan ülke dışına kaçmak zorunda kaldı. 10 milyon Suriyeli de ülke içinde yer değiştirdi. Üstelik Esad’ın insanlık dışı uygulamaları ve katliamlar devam ediyor… 

Koca Musul’un yarısı Erbil’e taşındı. 
Kerkük’te korku hakim. Çünkü, DAEŞ namlularını bu şehre çevirdi. 
Halep zaten uzun süredir kuşatma altında ve perişan. 
Kime ne! 
Kobani kurtuldu ya, gerisi dert değil. Kutlamalar yapılıyor. Diğer yerlerdeki acılar ve insanlık dışı uygulamalar sanki yok gibi. Gördünüz işte, Kerkük’e bombalar yağanken bile bizde “Kobani halayları” devam etti. 
* * *
Peki nedir bu Kobani sevdası?.. 
AB Büyükelçileri, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı yemeğe çağırıp sordular. O da gayet samimi ve açık bir dille cevapladı: 
-Kobani’deki yeni düzen, Suriye’nin gelecekteki modeli olacak. 
Söyledikleri çok net. Yine anlamayanlar için tercüme edelim. Demirtaş, Suriye’nin önümüzdeki dönemde bölüneceğini, parçalanacağını, Kürtlerin de o bölgede özerk bölge, kanton veya bağımsız bir yapı oluşturacağını anlatmaya çalıştı. 
Yani, DAEŞ’le mücadele nutukları hikâye! 
Tam tersine, bu örgüte teşekkür borçları olduğu bile söylenebilir. Kurban olsunlar tipiye, esti getirdi kapıya! 
* * *
Nasıl kurtuldu Kobani? 
Almanya elinden geleni yaptı, her türlü psikolojik ve diplomatik desteği verdi. Amerika, havadan tonlarca bomba yağdırdı. Aylarca DAEŞ mevzilerini dövdü. Bunu yaparken Arap ülkelerini de yanına aldı. 
Peşmerge yardıma koştu. 
PYD (PKK) güçleri de bir yandan çatışmalara girerken, diğer taraftan olayların propagandasını yaptı. 
Denemesi bedava. Şimdi DAEŞ’e karşı büyük zafer kazanmakla övünenlere deseniz ki: 
-Hadi el verin de şu DAEŞ’i temizleyelim. Biraz da Musul, Kerkük ve Halep’le ilgilenelim. Oradaki insanları da kurtaralım. 
Duymazlar, umurlarında olmaz. Çünkü, onlar halay çekmekle meşgul! 
* * *
Aslında Arap ülkelerinin durumu da PYD ve PKK’nın sergilediği tavırdan farksız. Arap nüfusunun yoğunlukta olduğu Musul, Kerkük ve Halep’le çok fazla ilgileri yok. 
Kobani’deki mücadeleye de “Üst Akıl” öyle istediği için destek verdiler. Zaten böyle olur, “Üst Akıl” böyle yapar hep. Hedefi ve yapılacakları O belirler. Birileri de şuursuzca mücadele eder. 
Zamanında biz yapmadık mı bunu?.. 
“Üst Akıl” 36. Paralel’in üzerini gösterdi. Orayı uçuşa yasak bölge ilan etti. Ayrıca, “Çekiç Güç” ya da “Keşif Güç” denilen bir kuvvet oluşturdu. 
Türkiye de içinde yer aldı. 
Bir yandan “Irak’ın toprak bütünlüğü” nutukları attık. Diğer taraftan, Irak’ın toprak bütünlüğünü yok edecek her türlü uygulamanın içinde yer aldık. Hatırlarsınız Meclis’teki Çekiç Güç’ün görev süresinin uzaması için yapılan oylamaları! O dönemde en çok “milliyetçilik” nutukları atanlar bile el kaldırdı. 
Çünkü, “Üst Akıl” öyle istedi! 
* * *
Ama bugün “Üst Akıl”a “Yok öyle şey” diyebiliyor Türkiye! 
Hem de dün Çekiç Güç’e destek verenlerin “gayri milli” olmakla suçladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu yapıyor. Cumhurbaşkanı, Kobani gerçeğini her yerde ve her platformda dile getiriyor. 
Tekrar başa dönüyorum. Bazı çevrelerin derdi Kobani de, DAEŞ de değil. Dert, Demirtaş’ın söyledikleri! 
“İnsan hakları” gibi söylemler ise sadece kâğıt üzerinde. Kerkük’te 900 bin kişi yaşıyor. Musul ondan da büyük. Ama 900 binlik Kerkük’e bomba yağarken, 200 binlik Kobani halayları sürüyordu! Bu bile yeter asıl derdin ne olduğunu anlamak için.