Kırk Hadis Şerhi - 12: Şahsiyet Oluşturan Hadisler - 3

Cundullah Avcı

VAN 7.07.2015 14:11:53 0
Kırk Hadis Şerhi - 12: Şahsiyet Oluşturan Hadisler - 3
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Kırk Hadis Şerhi - 12: Şahsiyet Oluşturan Hadisler - 3

 

عن النَّوَّاسِ بنِ سِمْعانَ رَضِي اللهُ عَنْهُ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قالَ: {الْبِرُّ حُسْنُ الْخُلُقِ , وَالإِثْمُ مَا حَاكَ فِي نَفْسِكَ وَكَرِهْتَ أنْ يَطَّلِعَ عليْهِ النَّاسُ

 

Nevvas bin Sem’an (r.a.)’dan rivayet edildi ki, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İyilik güzel ahlaktır. Günah; Nefsinde yerleşip de insanların ona vakıf olmasından hoşlanmadığın şeydir.”Bunu Müslim rivayet etti.

Hadisimiz iyilik ve kötülüğün tanımını vermekle beraber kötülüğün bir vasfına işaret etmektedir. Bu vasıf ise kötülüğün nefse yerleşmesidir yani meleke kazanmasıdır. Ancak iyilik bir meleke değildir ve etik kaygılarla yerine getirilmez.  Kur'an ise iyiliği; “Asıl iyilik Allah'a, Ahiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan; akrabalara, yetimlere, yoksullara, yarı yolda kalanlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunanlara (kölelere, tutsaklara) mallarını sevmelerine rağmen yardım edenlerin; namazı kılanların, zekâtı verenlerin, antlaşma yaptıklarında yapmış oldukları antlaşmaları yerine getirenlerin; zorda, darda ve savaş zamanında sabredenlerin tutumudur. İşte doğrular (sözlerinin erleri) onlardır, takva sahipleri de onlardır.”[1] olarak tanımlar ve hadiste belirtilen iyilik kavramını tafsili olarak açıklar.  Ayet iyiliği neredeyse tamamen sosyal hayat üzerinde etkisi olan konulara hasretmiştir. Akrabalara, yetimlere ve yoksullara vs... yardım etmek. Evet, iyilik budur.

Ancak bu iyilikten önce bir asıl iyilik vardır. Yani ilk etapta yapılması gereken bir iyilik vardır ki, eğer bu iyilik yerine getirilmezse diğer iyiliklerin bir faydası olmayacaktır. Peki, bu asıl iyilik nedir? Ayetlerde sıralı halde gelen cümle kalıpları çok önemlidir. Burada pedagojik olarak ilk başta en önemli olan özellik sayılır daha sonra diğerlerine geçilir. Sıralamalar rastgele gelişi güzel sıralı cümleler değildir.[2]  Ayete göre asıl iyilik Allah'a İmandır. Diğerleri de Allah’a imanı takip eden diğer mevzulardır. İşin başı en başta Allah'a iman etmekten geçer. Bu dediğimizi şu ayet de teyit eder. Ne diyordu ayetimiz bir bakalım: Evet, “Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma, çünkü Allah'a ortak koşmak (şirk), elbette büyük bir zulümdür.”[3] asıl zulüm, en büyük zulüm şirktir. “İnkâr edenler ve (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar var ya; işte Allah onların bütün amellerini boşa çıkarır.”[4] ayetimiz açık. Her ne kadar iyilik de yapsanız ancak inkar ediyorsanız amelleriniz boşa çıkmıştır.[5]

İyiliğe dair birkaç ayet demeti: “Siz insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız”[6]; “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır”[7]; “Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır; kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.”[8] 

“Ey İnsanlar/Müslümanlar! İyiliği emrediyorsunuz da kendinizi neden unutuyorsunuz?” diye canhıraş bir nida... Oysa sizler kitapta okuyorsunuz yani cahil de değilsiniz. Neden akıllanmıyorsunuz? Okumuş cahil olmak hoşunuza mı gidiyor? Okumuş cahillerin halini görmüyor musunuz?  Yoksa gören körler misiniz? İslam topluluğu içerisinde hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun... İnşai cümle, Emir cümlesidir aslında. Tavsiye niteliğinden ziyade okuyanlara emir verir. Klasik deyimle; bu, İslam topluluğu için farz olan bir görevdir. Her türlü zulme, haksızlığa, çirkefliğe kimden gelirse gelsin engel olması gerekir.   Bu dinin tebliğcisi, mukayyed şar'i[9] konumundaki Peygamber’i “’Zâlim de olsa mazlum da olsa, mü'min kardeşine yardım et.’ Bu emre muhatap olan Müslümanlardan biri sorar; ‘Ey Allah'ın Elçisi! Mü'min kardeşime mazlumken yardım ederim. Bunu anlarım, ama zâlimken ona nasıl yardım ederim?’ ‘Onun zulmetmesine engel olursun. Zulmüne mani olmak ona yardım etmektir.’”[10] diye buyurmuyor mu?

Allah’tan dileğimiz, bizi sahih İslam anlayışına ulaştırması ve ulaştırdığı dosdoğru yolda ayağımızı sabit kılmasıdır. Kur’an’ın kendini ifade ettiği gibi; “Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için de kılavuz olan bir kitaptır.[11]

 

[1]    Bakara / 177

[3]    Lokman / 13

[4]    Muhammed / 1

[6]    Bakara / 44

[7]    Al-i İmran / 104

[8]    En'am / 160

[10]  Buhari, Mezalim, 3; Müslim, Birr, 58

[11]  Bakara / 2