Kazanan Halk Oldu

EJDER AŞİT

VAN 20.04.2017 10:49:35 0
Kazanan Halk Oldu
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Referandum 2017’ye CHP’nin hazımsızlığı, HÜDA-PAR’ın etkisi, MHP’nin iç çalkantısı damga vurdu. Yıllar geçse de çiçeklerin tomurcuğa durduğu, yağmurların kalplere sevgi ektiği bu mevsimde hep duracak, unutulmayacak.

Ülkeyi tapusu gibi gören ‘hazımsız Hayırcılara’ bir çift sözümüz var: Bu vatan bizim. Aydın bozuntularınızın medya yoluyla yaptığı hakaretlerin tümünü size iade ediyoruz. İnsan olmak için ilim tahsil etmek gerekmiyor. Yüzde 48’in rehavetine kapılmışlar. Sizler bu topraklarda yokken biz vardık. Atalarınız bizi dinimizden, kültürümüzden, düşünce yapımızdan ayıramadı. Darağaçlarınız, ithal kanunlarınız, despotluklarınız tarihte zalim damgasıyla damgalanmasına yetti de arttı. Hayatınızı kılıçların, silahların, apoletli zatların gölgesinde sürdürdünüz. Tankların sokaklarda yürüyüşüne sefihçe alkış tuttunuz. Biliyorsunuz ki bu halk, bu topraklarda despotluk dışında size iktidar payesi vermeyecektir. İktidar hayaliniz referandumla bitti. Son umudunuzda mezara gömüldü. Mutluyuz, sevinçliyiz.

Hayır ittifakının başını çeken CHP ve türevleri yenilgiye doymayan güreşçi gibi... Yenile yenile bağışıklık sistemleri çökmüş. Gasp ettikleri koltuklarda ‘kazandık serabıyla’ oyalanıp kendilerini kandırıyorlar. Her seçim sonrası rutin söylem ve itirazlarını gerekli kurullara yapıyorlar. Bu kez de bizleri şaşırtmadılar ve senaryolarını tekrarladılar. Muhalefetlerini akli deliller üzerinden yapmadıklarından akilâne cevaplar bulmaya gerek yok.

Cumhuriyet mitinglerine benzer çağrıları kursaklarında kalacak. Çünkü 15 Temmuz akşamında lider ve üyeleri kaçacak delik arıyor, darbe sonrası kurulacak hükümete eklemlenme çabasındaydılar. Hiçbir CHP’liyi o gün sokaklarda görmedik.

Birde tencere tavayı çalma haline getiren CHP’nin kadın kolları keşke onlarda yemek yapmasını bilseydi. O zaman ailesine yararlı bir iş yapmış olacaktı. Akıl ifsat olunca aslına uygun kullanılması gerekenler tali kullanılmaya başlıyor.

Oy vermeyi itikad üzerinden değerlendiren ve gayri İslami devletlerde ‘müslümanlar nasıl yaşamalı?’ sorusunun cevabını bir türlü veremeyen tekfir hastalığına tutulmuşları saymadan geçmek olmaz. Haricilerin yaptıklarından farkları yoktur. Hz. Ali ve Muaviye arasındaki durumu Yusuf Suresi'ndeki ‘Hüküm ancak Allah’ındır.’ ayetini suiistimal ederek ikisini de küfürle niteleyip sadece Hz. Ali’yi öldürerek islamın başına dert oldular. Bunların İslam'a faydalarını tarih boyunca görmedik. Günümüzde de öyle değil mi? Yaptıkları hangi söylem ve eylem müslümanların yararına olmuştur. Katlettikleri sürekli müslümanlar, yok ettikleri İslam'ın değerleri olmuştur. Hem ceplerinde tağut gördükleri devletin parasını taşıyor, aldıkları nefesin vergisini veriyor hem de kalkıp edebiyat yapıyorlar.

HÜDA PAR’a ayrı bir pencere açmak gerekir. Doğu’daki korku furyasının kırılmasındaki en önemli aktör olduklarını gösterdiler. 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti'nin yüksek oy oranı gerçeğin önünde perde oldu sanki. Ama bu referandumda MHP’lilerin iç çalkantısı partide ciddi bir travma ve oy kaybının olduğunu gösterdi. Onların bu açığını ise HÜDA PAR kapattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Huber Köşkü'ndeki halka yaptığı konuşmada hakkını teslim etti. Fakat gönül isterdi ki bu dik duruşlarından dolayı basın toplantısında da isimlerinin zikredilmesiydi.

Belki çözüm sürecinde HÜDA PAR’ın taleplerine kulak verilseydi süreç bu şekilde işlemeyecek, kazılan çukur siyasetine düşmeyecektiler. Çünkü siyaseti diğer İslami Partiler gibi kendileri için değil ümmetin menfaati için yapmaklarını gördük.

Referandum sonuçları Ak Parti’nin kendisine çekidüzen vermesi hususunda ikazını yaptı. Ben oy kaybı yaşadığını sanmıyorum. Ama özeleştiri yanlış zamanda değil sürekli yapılması gereken bir olgun davranıştır. Yine de doğru ve yanlışlarını tekrar gözden geçirmelidir. Parti dışında hakkaniyetli röportörlere nedensellik araştırılması yaptırması daha uygun düşeceği kanaatindeyim. Tez ve antitez ile birlikte yeni bir yol haritası verebilir, oluşan tabloyu iyi resmedebilir.

Büyük şehirlerde olumsuz sonucun alınmış olması kendini iyi ifade edemediğini gösteriyor. FETÖ dosyalarındaki mağduriyetlerin giderilmemesi veya ağır davranılması sonucu bir nebze etkiledi. Kanun hükmündeki kararnamelere çekidüzen vermesi gerekir. FETÖ ile alakası olmayan birçok kişi mağdur olmakta. Bu mağduriyet genellikle ikili çekememezlik durumuna dayanıyor.

Ak Partili belediyelerin yüksek oyla aldığı bölgelerde halkçı olmayan yönetimleri gözden geçirilmelidir. Halkı ikrah etmeye başladılar. Nefret oklarını üzerine çekiyorlar. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilirler. Hem üyelerini memnun etmeli hem de kendileri dışındakilere ulaşabilecek kanallar oluşturmalıdır.

Kürt sorununa yeni bir açılım yapılması gerektiğini bu seçimle bir kez daha anladık. Ümmetçi bir çizgi yeni bir yol haritası oluşturulmalı, devlet merkezci, milliyetçi söylem terk edilmeli, İslami dernek ve kuruluşlarda yeni yol haritasına dâhil edilmelidir.

Yeni oluşacak yönetim sistemi için yeni bir dil geliştirilmelidir. Parlamenter sistemdeki siyaset referandumla çökmüştür. Halka tv, radyo ve gazeteler yoluyla kazanımları anlatılmalı, şu 60 günün olumsuzlukları zihinlerde silinmelidir.

Yazılacak birçok konu daha var ama biz bunlarla iktifa edelim. Zira Referandumun kazananı halk oldu.