KAMU TAŞERON İŞÇİLERİN HAKLARI

MALİYE BAKANI'NIN SÖYLEDİĞİ GİBİ OLURSA ESKİSİNDEN DAHA KÖTÜ ŞARTLAR OLUŞACAKTIR

VAN 28.03.2016 23:25:32 0
KAMU TAŞERON İŞÇİLERİN HAKLARI
Tarih: 01.01.0001 00:00

Hizmet İş Sendikası Van Şube Başkanı  Abdullah Efeoğlu, taşaron konusuna farklı bir açıklama da bulundu.

yapılan yazılı açıklamada şu konulara yer verildi.
AK Parti’nin seçim beyannamesindeki vaadlerinden biri de kamudaki taşaron işçilerinin kadroya alınmasıydı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ifade ettiği kadro olayı ile Maliye Bakanı Naci Ağbal’nın açıkladığı hususlar arasında ilginç bir farklılık olduğu izlenimi edindim.

Ağbal’ın açıkladığı sistem aslında “kadro” değil. Sadece aradaki taşeron şirketler çıkarılıyor. Üstelik bu yapılırken, taşaron şirketlerin karları da işçilerin ücretlerine eklenmiyor.
Başbakan’ın dediği gibi olmalı: Kamudaki taşaron işçilerin kadroya alınması işi tıpkı Davutoğlu’nun grup kürsüsünden açıkladığı gibi olmalı. Bütün kamu taşeron işçileri; asıl iş ya da yardımcı iş ayrımına bakılmadan 657 sayılı Kanun’un 4. Maddesindeki gibi olmalı. Şunu demek istiyorum.

657 sayılı Kanun’un 5.
Maddesi der ki; “Dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamaz” Metni şöyle: Madde 5 –Bu Kanuna tabi kurumlar, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramazlar.” Demek ki yasal düzenleme geliyor: Yani, aşağıda açıklayacağım 657/4. Maddesi’nde var olan istihdam şekilleri dışında başka bir sözleşme türü ile devlet kimseyi çalıştıramaz.

Ancak Maliye Bakanı’nın açıklamaları yeni bir düzenlemenin geleceğini gösteriyor. Yani yasaya ekleme yapılacak. Şimdiki durumda devlette sadece 4 tür çalışma şekli var. 657 sayılı Kanun’un “İstihdam şekilleri” başlıklı 4. Maddesi

“Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür” diyor. A) Memur: Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler memur sayılır.

B) Sözleşmeli personel: Özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Personel Başkanlığı’nın görüşü üzerine Maliye’ce vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.

C) Geçici personel: Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Bakanlar Kurulu’nca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir. D) İşçiler:

Bunların dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadelede geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.

KAMU TAŞERON İŞÇİLERİN HAKLARI TAŞERON

işçiliği ülkemizde uygulanış şekli itibariyle yıllık izin, kıdem tazminatı gibi haklardan yoksun bırakılan, asgari ücretin ve buna yakın ücretten yukarı çıkamayan, fiilen iş güvencesi olmayan bir çalışma biçimi gibiydi. Bir çok taşaron işçisi ne yıllık izin kullanabiliyor ne de kıdemini tam alabiliyordu. Ancak, 6552 sayılı Kanunla alınan önlemle 2014 yılından itibaren kamudaki taşeron işçilerinin kıdem tazminatı ve yıllık izin hakları kamu kurumlarınca verilecek hale getirilip güvenceye alındı. Başbakan’ın açıklaması ile sevindik: Başbakan Davutoğlu’nun grup kürsüsünde verdiği mesaj ile sevindik.

Gerçekten taşaron işçiler kadroya alınıyor zannettik. Üstelik kamudaki taşeron işçilerinden sadece asıl işi yapanlar değil yardımcı işi yapanların da yararlanacak olması bu coşkuyu artırdı, ya sonrası? Ertesi gün üzüldük: Bir gün sonra getirilen yasa tasarısının ayrıntılarını, Maliye Bakanı Naci Ağbal’dan dinleyince şok oldum. Dedim ya, bana göre bu 'kadroya alma' değildi. Arada derede kalmış, tanımı değişmiş farklı ve yapay bir yapıydı.

BEŞİNCİ STATÜ GELİYOR: ÖSPP YUKARIDA

detayıyla verdiğim üzere, devlet kurumlarına personel çalıştırma statüsü olarak dört ana unsur bulunuyor. Bakan’ın açıklamasına göre kamu taşeron işçileri, ne memur ne sözleşmeli personel ne geçici personel ve ne de daimi işçi olacaklar. Bu istihdam şekillerine bir beşinci unsur daha ekleniyor: “Özel Statülü Personel Pozisyonu“, işte taşeron işçileri bu yeni statüye göre istihdam edilecekler.

Olması gereken bu değil: Kamuda çalışan taşaron şirket işçileri 657/4. Maddenin (D) bendine göre kamu işçisi olmalıydılar. İşçi sendikalara üye olup Toplu İş Sözleşmelerinden yararlandırılmalıydılar. Aldıkları ücret ve sosyal hakları artmalıydı. Kadroya almak demek pozisyon vermek değil: Kamu taşeron işçileri memur veya işçi yapılmayacaklar.

Öyleyse burada ‘kadro’ cümlesi olmaz. ‘Kadro’ kelimesi sadece memurlar ve kamu daimi işçileri için söz konusudur. Devlette sözleşmeli personelin veya geçici personelin kadrosu olmaz, pozisyonu olur ve bu yeni statünün de kadrosu söz konusu değil, teşkil edilecek yeni pozisyonlar söz konusu. Ücret değişmeliydi: Yeni pozisyonla ne değişecek? İşçilerin ücreti değişmeyecek.

Taşeron şirket sahiplerinin cebine giren yıllık 2,2 milyar lira da devletece kalacak. Bu 'uyanık bir tacirlik' hareketini andırıyor.. Aynı işi yan yana yapan memur 3 bin, kadrolu işçi 3 bin lira alırken eski taşerön yeni ÖSPP işçileri 1300 liraya talim edecekler.

Asıl işi yapanların dava hakları da elinden alınıyor: Kamuda "asıl işi" yapan taşeron işçilerinin bu konuda mağduriyeti söz konusu. Zira bu işçiler dava açarak konumunu kanıtlayıp asıl işçi kadrosuna geçiyor ve ücret ve diğer haklarını iyileştiriyordu.

Şimdi feragat şartı geliyor.
Yani dava açan, bundan vazgeçecek. Dava hakkından feragat etmek kaydıyla taşaronluktan özel sözleşmeli hale getirecekler. Yani kaybecekler. Burada adil olunmalı.Bir daha meseleyi tartışmalıyız. Ankara, bu sese kulak vermeli.