İSTATİSTİKLERLE YAŞLI NÜFUSU

Türkiye'de yaşlı nüfus oranı 2012 yılında 5 milyon 682 bin 3 kişi iken son beş yılda yüzde 17,1 artarak 2016 yılında 6 milyon 651 bin 503 kişi oldu.

VAN 16.03.2017 19:27:24 0
İSTATİSTİKLERLE YAŞLI NÜFUSU
Tarih: 01.01.0001 00:00

TÜİK, 2016 yılına ait "istatistiklerle yaşlılar" verilerini açıkladı. Buna göre, Yaşlı nüfus oranı son beş yılda yüzde 17,1 arttı.

Yaşlı nüfus (65 ve daha yukarı yaş) 2012 yılında 5 milyon 682 bin 3 kişi iken son beş yılda yüzde 17,1 artarak 2016 yılında 6 milyon 651 bin 503 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2012 yılında yüzde 7,5 iken, 2016 yılında yüzde 8,3’e yükseldi. Yaşlı nüfusun yüzde 43,9’unu erkek nüfus, yüzde 56,1’ini kadın nüfus oluşturdu.
Yaşlı nüfusun 2012 yılında yüzde 60,3'ü 65-74 yaş grubunda, yüzde 32,5'i 75-84 yaş grubunda ve yüzde 7,1'i 85 ve daha yukarı yaş grubunda iken, 2016 yılında yüzde 61,5'i 65-74 yaş grubunda, yüzde 30,2'si 75-84 yaş grubunda ve yüzde 8,2'si 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.

Dünya nüfusunun 2016 yılında yüzde 8,7’sini yaşlı nüfus oluşturdu. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 31,3 ile Monako, yüzde 27,3 ile Japonya ve yüzde 21,8 ile Almanya oldu. Türkiye bu sıralamada 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı.

BEKLENEN ÖMÜR UZADI

Hayat tabloları, 2015 yılı sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 78 yıl, erkekler için 75,3 yıl ve kadınlar için 80,7 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl oldu.

Ülkemizde 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ise ortalama 17,8 yıl oldu. Erkekler için bu sürenin 16,1 yıl, kadınlar için 19,4 yıl olduğu gözlendi. Diğer bir ifade ile 65 yaşına ulaşan kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha fazla yaşayacağı tahmin edildi.

Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2012 yılında yüzde 11,1 iken bu oran 2016 yılında yüzde 12,3’e yükseldi.

YAŞLI NÜFUS ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU İL SİNOP OLDU

Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2016 yılında yüzde 18,1 ile Sinop oldu. Bu ili yüzde 16,5 ile Kastamonu ve yüzde 15,4 ile Çankırı izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,2 ile Şırnak oldu. Bu ili yüzde 3,3 ile Hakkari ve yüzde 3,6 ile Van izledi.

TÜRKİYE’DE 100 YAŞ VE ÜZERİNDE 5 BİN 232 YAŞLI OLDUĞU GÖRÜLDÜ

Yaşlı nüfusun yüzde 0,1’ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, 2016 yılında 5 bin 232 oldu. Türkiye’de 100 yaşın üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla 680 kişi ile İstanbul, 237 kişi ile Şanlıurfa ve 219 kişi ile Ankara iken en az yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla 2 kişi ile Ardahan, 4 kişi ile Bilecik ve 7 kişi ile Bayburt oldu.

EŞİ ÖLMÜŞ YAŞLI ERKEKLERİN ORANI YÜZDE 12,7 İKEN YAŞLI KADINLARIN ORANI YÜZDE 50,4 OLDU

Yaşlı nüfus yasal medeni duruma göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu görüldü. Yaşlı erkek nüfusun 2016 yılında yüzde 1,1’inin hiç evlenmemiş, yüzde 83,3’ünün resmi nikahla evli, yüzde 2,9’unun boşanmış, yüzde 12,7’sinin eşi ölmüş olduğu görülürken yaşlı kadın nüfusun yüzde 2,4’ünün hiç evlenmemiş, yüzde 44’ünün resmi nikahla evli, yüzde 3,3’ünün boşanmış, yüzde 50,4’ünün ise eşi ölmüş olduğu görüldü.

HER İKİ YAŞLIDAN BİRİ GENEL SAĞLIK DURUMUNDAN MEMNUN

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, genel sağlık durumundan memnun olduğunu beyan eden yaşlı bireylerin oranı, 2012 yılında yüzde 43,1 iken 2016 yılında yüzde 45,3’e yükseldi. Genel sağlık durumundan memnun olduğunu beyan eden yaşlı erkeklerin oranı, 2016 yılında yüzde 53 iken yaşlı kadınlarda bu oran yüzde 39,4 oldu.

YAŞLILAR EN FAZLA DOLAŞIM SİSTEMİ HASTALIKLARINDAN HAYATINI KAYBETTİ

Ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2015 yılında ölen yaşlıların yüzde 46,3’ü dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti. Bu hastalığı ikinci sırada yüzde 16,5 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise yüzde 13 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti.

Ölüm nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arası en önemli farkın iyi huylu ve kötü huylu tümörlerde olduğu görüldü. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yaşlı kadınların oranının yaklaşık iki katı oldu. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı, yüzde 21,5 iken yaşlı kadınlarda bu oranın yüzde 11,6 olduğu görüldü.

ALZHEİMER HASTALIĞINDAN ÖLEN YAŞLILARIN SAYISI 2 KAT ARTTI

Ölüm nedeni istatistiklerine göre, Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı, 2011 yılında 6 bin 155 iken 2015 yılında 11 bin 997'ye yükseldi. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2011 yılında yüzde 2,9 iken bu oran 2015 yılında yüzde 4,3'e yükseldi.

Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı cinsiyet bazında incelendiğinde, her iki cinsiyette de artış olduğu görüldü. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı, 2011 yılında erkeklerde yüzde 2,4, kadınlarda yüzde 3,4 iken bu oranlar 2015 yılında erkeklerde yüzde 3,5’e, kadınlarda ise yüzde 5,2’ye yükseldi.

ÇOCUKLARI TARAFINDAN HER ZAMAN VEYA SIKLIKLA ZİYARET EDİLME ORANI YÜZDE 71,7 OLDU

Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre, 2016 yılında çocukları ile aynı evde yaşamayan yaşlı bireylerin, çocukları tarafından her zaman veya sıklıkla ziyaret edilme oranının yüzde 71,7, bazen ziyaret edilme oranının yüzde 20, nadiren ziyaret edilme ya da hiç ziyaret edilmeme oranının ise yüzde 8,3 olduğu görüldü.

YAŞLILARIN YÜZDE 40,2’Sİ ÇOCUKLARININ YANINDA YAŞAMAK İSTEDİĞİNİ İFADE ETTİ

 Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre, 2016 yılında kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında çocuklarının yanında yaşamak isteyen yaşlı bireylerin oranı yüzde 40,2, evde bakım hizmeti almak isteyenlerin oranı yüzde 38,6, huzurevine gitmek isteyenlerin oranı ise yüzde 7,7 olarak gerçekleşti. Fikri olmayan yaşlı bireylerin oranının ise yüzde 12,9 olduğu görüldü.

HUZUREVİNDE KALMA İSTEĞİNİN EN ÖNEMLİ NEDENİ ÇOCUKLARINA YÜK OLMAMAK OLDU

Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre, 2016 yılında yaşlı bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında huzurevinde kalmayı istemelerinin en önemli nedeni yüzde 48,9 ile çocuklarına yük olmayı istememeleri oldu. İkinci en önemli neden yüzde 20,2 ile huzurevlerindeki imkanların daha rahat olması, üçüncü en önemli neden ise yüzde 11,2 ile çocuklarının kendileriyle birlikte yaşamayı istememeleri oldu.

MUTLU OLDUĞUNU BEYAN EDEN YAŞLI BİREYLERİN ORANI ARTTI

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden yaşlı bireylerin oranı 2015 yılında yüzde 56,8 iken bu oran 2016 yılında yüzde 64,5’e yükseldi. Genel mutluluk düzeyi cinsiyet bazında incelendiğinde, 2016 yılında yaşlı erkeklerin yüzde 66,2’si, yaşlı kadınların ise yüzde 63,2’si mutlu olduğunu beyan etti.

YAŞLILIK DÖNEMİNDE BİREYLERİN MUTLULUK KAYNAĞI YÜZDE 64,2 İLE AİLELERİ OLDU

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, yaşlı bireylerin 2016 yılında en önemli mutluluk kaynağı yüzde 64,2 ile aileleri oldu. İkinci sırada gelen mutluluk kaynağı ise yüzde 18,1 ile çocukları oldu. İLKHA