İslami Kimlik Kürdistan’ın asli kimliğidir.

Müslümanlara saldırılar Asla kabul edilemez.

VAN 10.10.2014 16:52:47 0
İslami Kimlik Kürdistan’ın asli kimliğidir.
Tarih: 01.01.0001 00:00
 BASINA VE KAMUOYUNA

İslami Kimlik Kürdistan’ın asli kimliğidir.

Müslümanlara saldırılar Asla kabul edilemez.

Son günlerdeki olumsuz gelişmeler yine ülkeyi ve özelde Van’ı etki altına alarak huzursuz etti. Nitekim yaşanan son olaylar ve ardından beraberinde getirdiği vahşet görüntüler tam bir savaş havası estirdi. Öyle ki bu olaylar ülkenin çeşitli yerlerinde30 insanımızın ölümüne 175 insanımızın da yaralanmasına neden oldu.

Yine barışı isterken insanları öldürmek, kaos ortamı oluşturmak, IŞİD katliamlarını lanetlerken, İŞİD gibi olmak, İŞİD’in bıçakla kafa kesmesini aşağılık olarak değerlendirirken, taşla insanların kafasını ezmek, KOBANİ, ŞENGAL ve ROJAVA’daIŞİD’in mazlum halka yaşattığı zulüm ve oluşturduğu kaos ve verdiği  her türlü huzursuzluğu, burada özelde bölge, genelde ise ülke halkına yaşatanlar, büyük bir tutarsızlık içinde olduklarını unutmamalıdırlar.

Yine IŞİD’in yaptığı alçakça saldırıları haklı olarak çıkıp eleştirenler, kendi halkına IŞİD’in yaptıklarından daha çok zarar veren böylesi vandallara ve yapılan vandalizme tepki gösterilmemesi bir başka tutarsızlık ve çelişkiden başka bir şey değildir.

Barış ve müzakere sürecini herkes kadar bizler de desteleyip, çok dikkatle takip ettiğimizi belirtmek isteriz. Ancak ne acıdır ki olumlu bulduğumuz ve umutlu olduğumuz süreci sabote etmek, sekteye uğratmak adına yapılanlar birçok kimsenin olduğu gibi bizlerin de gözlerinden kaçmamaktadır.

KOBANİ’yi bahane ederek süreci kirletenler, son zamanlardaki eylemleri sınır tanımaz bir  hal almıştır.Bayram arifesinde Van şehir merkezinde sakallı gençlerin IŞİD’li olduğu iddiasıyla linç edilmeye çalışılması ve İslami hassasiyete sahip çevrelerin baskı altına alınması vuku bulacak bir ateşin habercisiydi.

 Günlerdir Kobani’nin IŞİD güçleri tarafından işgal edilme girişimi karşısında YPG güçlerinin ortaya koyduğu direnç ve Kobani’nin düşme endişesi gerekçesiyle başta şehrimiz Van olmak üzere ülkenin bir çok kentinde “ayaklanın” çağrısında bulunan BDP/HDP/KCK/ ve YDG-H, bölgeyi tam bir koas ve kargaşaya sürüklemiştir.

Bu nasıl bir gözü dönmüşlüktür ki, Kızılay’ın kan toplama araçlarından belediye otobüslerine, dershanelerden yurtlara, Okul ve parti binalarına,BediüzzamanKülliyesinden  Kur’an Kurslarına kadar her yer saldırıya maruz kalmıştır. İslami kimlikli partiler, dernekler, vakıflar, İslami hassasiyetiyle maruf insanlara ait işyerleri, evler arabalar özellikle hedef seçilmiştir.  Başta Erciş ve Van’da olmak üzere yılların el emeği ile tezgahlarını kuran esnaflarımızın uğradığı zarar telafi edilemeyecek durumda.

Hiç kuşkusuz IŞİD’çi diye yaftalayıp önüne gelene saldırmak tipik bir tahakküm kurma stratejisidir. İslami kesimleri töhmet altında bırakmak, onları adres göstermek ve işlenilen zulüm ve tahakküme bu şekilde kılıf bulmak ve bu kirli siyaset ortamına  İslami kurum ve STKları alet etmek asla kabul edilemez.

Şimdi geldiğimiz noktada herkes elini vicdanına koyup şu soruyu kendine sormalıdır: Katliamcı bir örgüt olarak tanımlayıp, IŞİD’e karşı en sert biçimde tavır alınmasını savunan çevreler hiçbir alakası olmadığı halde Kobani’deki gelişmeleri bahane ederek burada yakan, yıkan, katledenlere karşı nasıl bir tavır alacaklardır? Yine “münferit bazı hadiseler” denilip geçiştirilecek mi acaba… Merak etmekteyiz.

Sakallı oldukları ya da kıyafetlerinden ötürü insanları linç etmeye kalkan zihniyet mensupları bu kez ateşli silahlarla gerçekleştirdikleri saldırılarla başta HÜDA-PAR olmak üzere İslami STK’ların binalarına ve mensuplarına yönelik saldırılarda çok sayıda masum insanı katletmişlerdir. Hüda-Par ve diğer İslami STK’ların YDG-H twitlerinde açık hedef olarak belirtilmesi bu işin ne kadar açıkça yapıldığının bir delilidir. Bu asla kabul edilemez. Yapılan her türlü zulmü şiddetle lanetliyoruz. Bu yaşananlar karşısında Müslümanların yanında olduğumuzu, Öldürülen kardeşlerimiz için Allah’tan rahmet diliyor yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyoruz.

“Kobani düşerse barış süreci de biter.” tehdidi ile ilişkilendirilen  barış süreci vahim bir noktaya dayanmıştır. Bu asla kabul edilecek bir gerekçe değildir. Oluşturulan baskı, korku ve endişe, beraberinde kaos yağma ve yıkımı getirmiştir.  Başta Van olmak üzere şehirlerde yaşanan bu yıkım, yakma ve  yağmalama  hadiseleri bir trajediye dönüşmüştür. Kürt halkının birlikteliğini arayanlar bunu başka Kürtlere zarar vererek mi yapacaklar acaba..

Bu vesileyle Hükümetin “çözüm süreci” adı altında yürüttüğü siyasetin giderek insanları umutsuzluğa sürüklediğinin görülmesi gerektiğini de hatırlatıyoruz. “Çatışma olmasın, kan akmasın” temennisiyle toplumun geniş kesimleriyle birlikte İslami camiaların da destek verdiği, olumlu karşıladığı, umut bağladığı süre, gelinen noktada maalesef bölgenin bütünüyle istikrarsızlaşması, güvenlik duygusunun tam manasıyla buharlaşmasına dönüşmüştür. Hükümetin bölgede yaşananlar karşısında pasif duruş ortaya koyması  barış süreci hususundaki hassasiyetini mi yoksa olaylara müdahele edecek irade yoksunu olduğunun mu göstergesi olduğunu hep beraber müşahede etmekteyiz.

Dört gündür yaşanan hadiseler de süreç adı altında bölgenin adeta PKK’ya teslim edildiği intibaını beslemiştir. Saldırıya uğrayan insanların evlerini, arabalarını, derneklerini ya da parti binalarını kendi başlarına savunmak durumunda kalmaları, bu esnada canlarını vermeleri devlet açısından acilen yüzleşilmesigereken açık bir durum olmuştur. Bu yaşananlar karşısında Biz İslami sivil toplum örgütleri olarak  bölgede oluşturulan güvensizlik ortamından hareketle Süreci bitirmek isteyenler için bu hadiseler, barış ve huzuru sonlandırmaya dönük hamlelerdir.  Bizler ne olursa olsun Barış sürecinden vazgeçilmemesi gerektiğini, Kobani üzerinden tuzağa düşmememiz gerektiğini kamuoyuna deklare ediyoruz.

IŞİD bahanesiyle Müslümanları ve İslami kimliği düşmanlaştıranlar, hedef tahtasına oturtanlar İslami kimliğin Kürdistan’ın da tüm coğrafyamızın da asli kimliği ve tek ortak paydası olduğu gerçeğini değiştiremezler!

Kışkırtıcı söylem ve tutumlarıyla gençleri sokağa dökenler, bölgeyi yangın yerine çeviren ve masum insanların katledilmesine zemin hazırlayanlar sadece farklı kimliklerden insanlar ve kesimler için değil, aynı zamanda kendileri ve temsil ettiklerini iddia ettikleri kesimler için de bölgeyi yaşanmaz hale getirdiklerini artık idrak etmelidirler.

Biz İslami STK’lar olarak bizler, ROJAVA, ŞENGAL VE KOBANİ’de ki daha önceleri Esed zalimi tarafından geri bırakılarak zulme uğrayan ve şimdide IŞİD tarafından her türlü zulme maruz kalan mazlum kardeşlerimize  bu güne kadar yaptığımız yardımları, her türlü engele rağmen devam ettireceğimizin bilinmesini istiyoruz.

                Bu  vesileylebaşta HDP/BDP kesimi olmak üzere bütün halkımızı  aklı selim düşünmeye, sükûnet içinde davranmaya ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz.

                                                                                                                             Güvenlik iş Sendikası

Özgür-der

İnsan ve Medeniyet hareketi-Van

İmamı Azam camii derneği

Van Genç-der

Van dost eli derneği