Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi, düzenlediği basın açıklamasında bölgede gerçekleşen bazı hadiselerin barış sürecine gölge düşürmeye çalışıldığını belirterek, vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Hz. Ömer Camii’nde Cuma Namazı sonrasında düzenlenen basın açıklamasını Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi adına okuyan Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, Arap baharı ile Ortadoğu'da esmeye başlayan hürriyet rüzgarlarının çok geçmeden yerini kaos ve darbelere bıraktığını belirterek, Ortadoğu’nun kaynayan bir kazan haline geldiğini söyledi.
Uluslararası güçlerin Ortadoğu üzerinden büyük bir kapışma yaşadıklarını ifade eden Arvas, “İsrail devleti tarafından katledilen Gazze halkı, Mısır halkının oyuyla başa getirilen ihvan yönetimine yapılan darbe ve öldürülen beş binden fazla insan, üç yıldan fazladır Suriye halkının yaşadığı dram ve Amerikan işgalinden bu yana her gün yüzlerce insanın öldürüldüğü Irak. Her ülkede kurulan taşeron örgütler, güven vermeyen ve tarihi birikim ve tecrübeden yoksun akımlar, Ortadoğu’yu tam kaynayan bir kazan haline getirdi” dedi.
Batı’nın gayrı müslim azınlıklar dışında Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta öldürülen binlerce Müslümanı görmemekte ve kendi çıkar ve geleceği uğruna ümmet halklarını kan ve göz yaşına boğduğunu vurgulayan Arvas, “Bölgede yaşananlar Ortadoğu halklarının canı ve kanı üzerine yapılan küresel bir işgalden ibarettir. Yıllardır Amerikan merkezli projelerden yeteri kadar canı yanan bu Müslüman halklar, hain yöneticilerin tahakkümüne son verme arayışına karşılık emperyal güçler yine dur demişlerdir. 2003 ten bu yana Irak’ın içinde bulunduğu durum herkesin malumudur. Amerikan’ın Irak’a girmesi ne kadar barış, adalet ve özgürlük getirmişse, çıkmış olmasından sonrada o kadar barış, adalet ve özgürlük gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Suriye’de İslami direnişe karşı mücadele eden IŞİD’in tavrının Suriye İslami direnişine bir ihanet olduğunu dile getiren Arvas, “Irakta sünni kesime karşı Baas Maliki yönetiminin uyguladığı dışlamacı tavır ve politikaları karşısında mücadele verilmesi gerekirken, IŞİD’in Kürdistan coğrafyasında Kürt gruplara karşı savaşması halkların kazanımı üzerine odaklanması ve Şengal de mazlum ve sivil Ezidileri hedef alan saldırıları ve dağlara kaçmak zorunda kalan binlerce insanın yaşadığı tablo, insanlığın vicdanında nefret uyandırmıştır. IŞİD örgütünün bölgede uyguladığı bu kural tanımaz tavır, nebevi hareket metoduyla asla bağdaşmaz. Kendisi gibi düşünmeyen herkese karşı tekfirci bir tavır ortaya koyan, sivil, masum, gayrı Müslimleri yurtlarından eden, onları öldüren bu tavrı, İslami hiçbir temeli bulunmayan bir düşünceye dayanmaktadır. IŞİD’in ortaya koyduğu bu kural tanımaz savaşı başta Müslümanlar olmak üzere her kesimin nefretle kınadığı ortadadır. Bu şedit ve İslam dışı tavır, ümmetin kazanımlarını da zora sokmakta, Müslümanlar IŞİD’in apaçık zulmü yüzünden mahkûm edilmektedirler” şeklinde konuştu.
IŞİD üzerinden Müslümanlara yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu belirten Arvas, şöyle konuştu:
“Yalan, aslı astarı olmayan kaynağı bilinmeyen olaylar üzerinden haber yaparak bir kesimi töhmet altında bırakmak, gerçekleri saptırmak yada kara propaganda yapılarak halkımızı aldatan hiçbir bilgiye itimat edilmemelidir. Her uzun saçlı ve sakallı adama ya da çarşaf ve peçe takan kadına IŞİD’çi muamelesi yapılması kabul edilebilir değildir. Bu anlamda gerçekleşe bilecek provakatif eylemlere karşı halkımızı uyarıyor, bölgedeki hadiseleri tarafsız kaynaklardan okumalarını tavsiye ediyoruz. Ayrıca barış süreci nedeniyle ülkemiz sükûnet günleri yaşarken ve her gün çözüme biraz daha yaklaşırken, bölgemizde gerçekleşen bazı hadiseler bu sürece gölge düşürmektedir. Biz bu coğrafyada yaşayan Müslümanlar olarak ne IŞİD gibi kimin kontrolünde olduğu ve kime hizmet ettiği belli olmayan örgütlerin, ne de halkımızı tehdit ve şantajla korkutan yerli örgütlerin bu zalimane gaspçı duruşunu kabul etmediğimizi buradan duyuruyoruz. Kim olursa olsun ve kimden gelirse gelsin hiç kimsenin ve hiçbir halkın bir grup zümre ya da oluşum tarafından baskı altına alınması, kaçırılması ya da etnik ve dini bir ayrışmaya tabi tutularak sindirilmeye çalışılması kabul edilemez. Biz Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi olarak, IŞİD’in ortaya koyduğu cihad stratejisini ve işlediği savaş cinayetlerini ve IŞİD üzerinden kara propaganda yapılarak Müslümanlara yönelik her türlü taciz ve tahrik eylemlerini kınadığımızı kamuoyuna deklare ediyoruz. “
