IŞİD sopasıyla yeni Türkiye'yi terbiye etme sanatı!

Habertürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca, IŞİD sopasıyla yeni Türkiye'yi terbiye etme sanatı yazısıyla 'Yeni Sanat'ı açıkladı.

VAN 23.09.2014 11:01:22 0
IŞİD sopasıyla yeni Türkiye
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Tek amacı yeni Türkiye kapsamına giren her şeye itiraz etmek olan, konu ne olursa olsun, hatta mucize bile olsa küçümseyen, aşağılayan inkâr edip karalayan bir azınlık gerici grup var.

Nihal Bengisu Karaca bu gruba bir de isim verdi: Today's Zaman gibiler…

Bengisu’nun bu ekibin IŞİD üzerinden “hadi hadi saçını seç” korosu kurduklarını ve turne performanslarını analiz ettiği yazısı şöyle:

11 Eylül sonrasında da aynı furya söz konusu olmuştu...

Memleketimin ne kadar güzide aydını varsa, referanslarını İslam’dan alan kişilere, mütedeyyinlere, dindarlara dönüp “11 Eylül’ü yapanlarla arana mesafe koy” diye bağırmaya başlamışlardı.

O zamanlar ABD vatandaşlarının bile katkı yaptığı bir komplo teorisi vardı. Teoriye göre uçakların o binaların o şekilde eriyerek göçmesine neden olması teknik olarak imkânsızdı. Saldırının başarıya ulaşmasında bizzat devlet yetkililerinin payı vardı. İslamcıları bir kenara bırakın ortalama dindarlar bile o günlerde bu teoriye inanmayı seçti. Çünkü apolejetik bir tutum almaktan daha kolaydı ve onurunu korurken haklılığını kaybetmemeyi sağlıyordu. Çoğunluk “Yapmamışlardır” demeyi seçti.

Bugün ise farklı. Bugün yapıp ettiklerini gizlemeyen çok daha tehlikeli bir örgüt var. Usame bin Ladin’in “Biz yapmadık” demesine karşılık, şimdi “Biz yaptık” diyen bir Bağdadi var. IŞİD’i tartışalım diyen yok, makul gösterilebilir olduğunu düşünen yok, yaptığı şeylerden içi yanmayan yok. Şengal’de yapılanları, yerinden edilip sürülenleri, kaçırılan kadınları inkâr eden yok, rezaleti kınamayan yok. Kendisini “dindar” olarak, “Müslüman” olarak tanımlayan herkes için IŞİD bir şok cihazı olmuş durumda. Kimse bunu inkâr etmiyor, IŞİD’i telin etmeden tek bir gün geçmiyor.

Geçmiyor da ne oluyor?

“Mesafe koy” diyorlar.

“Türkiye bu terör ve tedhiş hareketiyle mücadele etmeli” diyorsun.

“O zaman kanıtla, ABD’nin çekirdek koalisyonuna Türkiye’nin de dahil olmasını savun” diyorlar.

“Çekirdek koalisyonda yer alabiliriz, ama bedelleri olacağını tahmin etmek zor değil. O strateji Yemen’de, Somali’de sorun çözmedi” diyorsun .

“Safını seç” diyorlar.

90’larda “Neden adam dağa çıkıyor bir düşünün” diyen herkese “PKK’lı yaftası” asanlar vardı, şimdi “IŞİD nasıl ortaya çıktı bir düşünün” diyen herkese IŞİD’ci muamelesi yapmaya yeltenen bir entelijensiya var. Kelime-i şahadet getirir gibi, besmele çeker gibi sürekli iman tazelememiz gerektiğini düşünüyorlar; her paragraf başında IŞİD laneti duymazlarsa kesmiyor, tatmin olmuyorlar. Cümlenin bir yerinde “PYD de hatalar yaptı, kendisine biat etmeyen Kürtleri ezdi, hatta Ahrar grubu PYD’nin bölgesinde PYD’den mustarip Kürtleri PYD’den korumak durumunda kaldı, kendisini bugünkü atmosferde koruyabilecek olan yerel faktörlerle arasını açtı, hatta onlarla çatışmalara girdi, kendisini yalnızlaştırdı” mı dediniz? IŞİD’e ettiğiniz lanetin dumanı tüterken kalkıp utanmazca şu cümleyi kuruyorlar: “Bir kere de IŞİD’i eleştir.”

Sırf dindar olduğumuz için IŞİD’in yaptıklarından dolayı sanık sandalyesindeki bir suçlu gibi ter dökmemiz gerektiğini düşünen bazı medya mensubu gazeteciler, “PKK’ya karşı silahla değil siyasetle mücadele edilmeli” dedikleri günleri unutmuş durumdalar. O günlerde hükümete ve çevresine akıl verirlerdi: “PKK silahlı mücadele veren siyasi bir harekettir, bir tabanı vardır. Türkiye bombalarla, operasyonlarla, şahin politikalarla karşılık verdikçe PKK tabanı büyümektedir” diyen kim varsa bugün “IŞİD’i bombalayalım, kara harekâtıyla süpürelim” diyor.

“IŞİD’in de maalesef tabanı var; kendilerini Maliki’den kurtardığı için IŞİD’e sempati duyanlar var, operasyonda yer aldığımız zaman ve eğer titizlikle yürütülmezse bunlar IŞİD’ci olacak, peki Türkiye o zaman güvende olacak mı?” diye soruyorsunuz, eski bilginizle zihin cimnastiği yapıyorsunuz, hop, IŞİD’ci oluyorsunuz.

Doğrusu bu taktikleri, uluslararası kamuoyunda sürekli olarak tekrar eden, içeride ise Today’s Zaman gibilerce bileylenen Türkiye’yi IŞİD üzerinden mahkûm etme, mecbur etme, esir alma girişimlerinden bağımsız göremiyorum.

Bir “Safını seç” korosu içeriden ve dışarıdan çalışıyor. Oysa “Safını seç” demek şu demek: “IŞİD’e karşı koalisyonda yer alırsak, IŞİD içeride bizi vurur, eylemler düzenleyebilir vs. biliyoruz. Ama bak, koalisyon içinde olmazsan, ‘Bu mücadele biçimiyle sonuç alınacağını sanmıyoruz’ deyip çekimser kalırsan da Batı vuracak. Uçakla, bombayla değilse de, başka yöntemlerle. Ona göre.”

Bunu diyenler “Her şey Türkiye’yle ilgili, olanların merkezinde Türkiye var” dendiğinde burun bükmeseler gam yemeyeceğim.

Bu haber 1,024 kez okundu.