“İş cinayetleri durdurulamıyor“

TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Yunus Haylaz, Türkiye’de her geçen gün artan iş cinayetlerine dikkat çekmek ve AKP hükümetinin işçilere karşı yürüttüğü politikaları eleştirmek amacıyla bir basın açıklaması yapt?

VAN 3.03.2015 17:34:30 0
“İş cinayetleri durdurulamıyor“
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Türkiye’de her geçen gün artan iş cinayetleri TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu Üyeleri tarafından yapılan basın açıklaması ile kınandı. Basın açıklamasına Van Jeoloji Mühendisleri Odası Van İl Temsilcisi Murat Yaşar da destek verirken basın açıklamasını Van İKK Sekreteri Yunus Haylaz okudu.
“İŞ CİNAYETLERİ DURDURULAMIYOR”

Türkiye’de iş kazalarının arttığına dikkat çeken Haylaz, “Emek-meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınmadan hazırlanan “yama” tedbirlerle iş cinayetlerinin engellenmesi mümkün değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için “Önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği” anlayışı taşımayan hiçbir düzenleme sorunlara çözüm getirmeyecek, iş cinayetlerini durduramayacaktır. İnsanı ve yaşamı temel almayan düzenlemeler yalnızca kağıt üstünde kalacaktır. Bir taraftan özelleştirme ve taşeronlaşma teşvik edilirken, diğer taraftan esnek çalışma biçimleri, geçici tedbirlerle sorunlar çözülemeyecektir. Çünkü iş kazalarının asıl nedeni neoliberal politikaların alt başlıkları olan özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kararsızlaştırma ve denetimsizliktir” dedi.

“DİKKATE ALMIYOR”

TMMOB olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği düzenlenmesi için önerilerini defalarca iktidarla paylaştıklarını dile getiren Haylaz, “Maalesef görüşlerimizin hiçbiri dikkate alınmamıştır. Katılımcı ve demokratik bir yaklaşımla hazırlanmayan hiçbir kanun, yasa, paket deyim yerindeyse günü geçiştirmekten, yaşanan büyük iş facialarının, cinayetlerinin toplumda yarattığı tepkiyi hafifletmekten öte bir amaca hizmet etmemektedir. Siyasi iktidar çalışma hayatını emekten yana düzenlemedikçe, bu ülkede taşeronlaşma, sendikasızlaştırma durdurulmadıkça iş cinayetlerinin ve ölümlerin önüne geçilemeyecektir. AKP iktidarı ile çalışma yaşamının tüm kuralları değiştirilmiş, dönüştürülmüştür. AKP iktidara gelir gelmez yapılan ilk işlerden birisi, 4857 sayılı İş Yasası’nın kabul edilmesi olmuştur. Bu yasa ile çalışma yaşamı esnekleştirilmiş, yeni çalışma türleri devreye sokulmuş, geçici istihdam, taşeronluk, kısmi süreli çalışma, telafi çalışması, çağrı üzerine çalışma, serbest zaman uygulaması, denkleştirme süresi vb. uygulamalara geçilmiş, iş güvencesi kaldırılmış, işlerin taşeronlara verilmesi kolaylaştırılmış; işçilerin tamamen patronların belirlediği koşullarda çalışmasının önü açılmıştır” ifadelerini kullandı.

“SORUMLULUĞU İŞVERENLERE YIKAMAZ”

Konuşmasının devamında AKP’ye yüklenen Haylaz, şunları kaydetti:

“İş kazalarında artışlar ve toplu ölümler nedeniyle yıllardır gündemde tutulan İş Sağlığı Güvenliği Yasası 30.06.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konuldu. Hazırlık aşamasında sendikaların, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin görüşü alınmasına rağmen bu görüşlerden tek bir satır bile yasaya yansıtılmadı. Yasa her derde deva imiş gibi sunuldu ancak kazalar azalmadı, arttı. Siyasi iktidar, her ölümlü kazadan sonra yasa ve yönetmeliklerde değişiklik yapma yoluna gitti, işçi sağlığı-iş güvenliği hizmetlerinin verilmesine ilişkin AKP iktidarı tarafından uygulamaya konulan yönetmelikler, en az 10 kez değiştirildi. Ancak kazalar, katliamlar yine arttı. Şimdi yine aynı durum yaşanacak.

AKP iktidarı ve geçmişten bugüne bu konularda rol üstlenenlerin hiçbiri masum değildir. Hükümet sorumluluğu sadece işverenlere yıkamaz. 2002’den bu yana meydana gelen ölümlerde, insanların sakat kalmasında, işverenler ve ilgili bakanlıklar sorumludur. Ne yazık ki, iş cinayetlerine yönelik bir tedbir alınmamış oluşan iş cinayetlerine her seferinde kılıf uydurma başkalarını suçlayarak işin içinde çıkma peşinde koşma olmuştur. İş cinayetlerinin son bulması, ancak ve ancak işçilerin, emekçilerin ve tüm halkımızın kendilerini ilgilendiren tüm konularda söz, yetki ve karar hakkının olduğu eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye ile mümkündür. İş cinayetleri kader değildir. İş cinayetleri engellenebilir, yeter ki bilimin ve tekniğin gereği yapılsın. Yeter ki taşeron düzeni, güvencesiz çalıştırma son bulsun.”