İRAN TALİBAN’LA ÇIKAR İTTİFAKI MI YAPIYOR?

Taliban’la IŞİD’e karşı

VAN 4.07.2015 13:13:56 0
İRAN TALİBAN’LA ÇIKAR İTTİFAKI MI YAPIYOR?
Tarih: 01.01.0001 00:00
Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’nun muhafazakar bir üyesi ve İran Meclisi Savunma Komitesi başkanı İsmail Kosari, Taliban’ın Tahran seyahatini haziran başında doğruladı: “Ayrıntıya giremem ama söyleyebileceğim, görüşmelere hazır olduklarını bildirdikleridir.”
Dünya Bülteni/ Lobelog
İranlı yetkililer, Afganistan Talibanı’ndan bir heyetin mayıs ayında Tahran’ı ziyaret ettiğine dair haberleri doğruladılar. Ama bu görüşmelerde neler olduğuna dair detaylar henüz az.
Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’nun muhafazakar bir üyesi ve İran Meclisi Savunma Komitesi başkanı İsmail Kosari, Taliban’ın Tahran seyahatini haziran başında doğruladı: “Ayrıntıya giremem ama söyleyebileceğim, görüşmelere hazır olduklarını bildirdikleridir.” Kosari ayrıca İran’ın eskiden beri devam eden, bölgesel problemleri diyalog yoluyla çözmek isteyen her grupla görüşme politikasına işaret etti.
Kosari’nin, Taliban heyetinin Tahran ziyaretini teyidi, onun İran Devrim Muhafızları Kolordusu’yla olan yakın bağları göz önüne alındığında daha da önemlidir. Kosari, muhafızların eski bir üst düzey mensubudur ve şimdiki komutanlarla da iyi ilişkiler içindedir. Taliban tarafından İran’a yapılan gizli ziyareti ilk olarak Devrim Muhafızları’nın gayriresmi yayın organı olarak değerlendirilen Tasnim Haber Ajansı’nın haber vermesi de dikkat çekicidir.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Merziye Afham da Ruhani yönetimi sözcüsü Muhammed Bagır Nobaht da Tasnim’in haberini doğrulamadı. Her ikisi de böyle bir ziyaretin gerçekleşip gerçekleşmediğinden habersiz olduğunu bildirdi. Afham 20 Mayıs’ta, “Biz böyle bir ziyaretten haberdar değiliz. Haberin kaynağı ve hangi bilgi ve temel üzerine yayımlandığı takip edilmelidir” dedi. Nobaht da aynı gün şu ifadeleri kullandı: “Meseleyi bilmiyorum. Mantıklı değil. Neticede ben böyle bir ziyaret gerçekleştiğini doğrulamıyorum.”
İran’ın reformcu gazetesi Şark, Taliban ziyareti haberleri sonrasında Afganistan Yüksek Barış Konseyi uluslararası ilişkiler komitesi üyesi Muhammed İsmail Kasım Yar ile bir mülakat yaptı. Kasım Yar, gazeteye, “Tahran’a bu ziyareti Taliban’ın Katar’ın Doha şehrinde bulunan siyasi ofisinden yedi-sekiz üye gerçekleştirdi ve bunlar Tahran’da toplantılara katıldı” dedi.
Bu gelişmeler, Taliban heyetinin Tahran’ı ziyaret ettiğinin açıklanmasının, bir haber kuruluşunun gizli bir bilgiyi kanunsuz bir şekilde sızdırması olayı olmadığını gösteriyor. Daha ziyade bu, Ruhani yönetimi yetkililerinin bu ziyaretten haberdar olmadıklarını gösteriyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın Taliban’la görüşmelere katılmadığının görülmesiyle, Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlardan sorumlu olan Kudüs Gücü’nden temsilciler Taliban’a ev sahipliği yapmış olabilir. Reformcu bir gazeteci ve dış politika yorumcusu, isminin açıklanmaması şartıyla LobeLog’a şu açıklamalarda bulundu: “Diplomatik meselelerde sorumluluk öncelikle Dışişleri Bakanlığı’nın uhdesinde olsa da Suriye, Irak, Afganistan, Basra Körfezi’ndeki çoğu ülke ve Afrika’daki bazı ülkelerle olduğu gibi güvenlikle alakalı meselelerde baş muhatap Kudüs Gücü’dür. Cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı, ordudaki komutanlar ve Milli Güvenlik Yüksek Konseyi genel sekreterinin hepsinin İran dış politikasını şekillendirmede makro seviyede kurumsal rolü vardır. Ama çoğu gizli görüşmeler Kudüs Gücü tarafından yapılır. Buna istinaden ben, Tahran’da Taliban’la Kudüs Gücü’nden temsilcilerin görüştüğüne inanıyorum.”
IŞİD’in rolü
İran ve Şii Müslümanların en büyük düşmanları olarak gördükleri İslam Devleti’nin (IŞİD ya da İD) Afganistan’daki gayriresmi mevcudiyeti, IŞİD’le Irak’ta verdiği savaş göz önüne alındığında İran’ın en büyük endişelerinden biri olabilir.
İran Devrim Muhafızları ve düzenli ordunun komutanlarıyla dini lider Ali Hamaney, geçen ay İran’ın, batı ve doğu sınırlarında IŞİD tehdidini ciddiye aldığına işaret ettiler. Bu tehlikeli durum, IŞİD’i Afganistan’da yenmek için Taliban’la İran arasında geçici ve gizli bir ittifak kurulmasına yol açabilir.
İran’daki Hürremşehir şehrinin 1982’de Irak kuvvetlerinden kurtarılışının mayıs ayındaki yıl dönümünde Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani, IŞİD’i “insanların başını koyunların başından daha kolay kesen bir belaya” benzetti. O, IŞİD’in yükselişinden duyduğu büyük endişeyi şöyle ifade etti: “Halkı bu tehlikeye karşı bilinçlendirmek için bir şey yapmayanlar ve bu krizi sona erdirmek için çalışmayanlar, bekleyen felaketin suç ortaklarıdır. Bu, büyük bir tehlikedir ve ortadan kaldırılması milli menfaatlerimiz için elzemdir.”
Aynı gün, İran ordusunun kara kuvvetleri komutanı Ahmed Rıza Purdastan da konuşmasının büyük bölümünü IŞİD’in İran için teşkil ettiği tehlikeye ayırdı. Purdastan, Taliban heyetinin İran’a yaptığı ziyaretten dört gün sonra, IŞİD’in Afganistan’daki mevcudiyetini teyit eden ilk İranlı yetkili oldu. O, “Biz bugün IŞİD’in ayak izlerini Afganistan ve Pakistan’da görüyoruz. Kendilerini hazırlıyorlar” diye konuştu. “Bugünün savaş meydanı kara kuvvetlerinin savaş meydanıdır.”
Tüm bu yorumlardan daha önemlisi İran dini lideri Ali Hamaney’in mayıs ayındaki konuşmasıydı. O, konuşmasında Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün her tehdide karşı savaşa hazır olduğunu ifade etti. Hamaney daha sonra şu duyuruda bulundu: “Basra Körfezi bölgesindeki ahmak yetkililerle -hepsi değil sadece bir kısmı- ittifak yapan düşmanlarımızın, vekalet savaşlarını İran sınırlarında getirmeye çalıştıklarına dair raporlar aldım.”
İran, Afganistan’ın Herat, Ferah ve Nimruz eyaletleriyle kabaca 950 kilometrelik bir sınırı paylaşıyor. Taliban, bu üç eyalette de güçlü bir şekilde mevcut. Taliban bu eyaletlerde 14 senedir ABD ve Afgan kuvvetleriyle çatışma içinde olmasına rağmen İran’ın bu eyaletlerle olan sınırları pratikte hiç saldırıya uğramadı.
Son 10 senede İran’ın güneybatısındaki Sistan ve Belucistan eyaletlerinde terörist saldırılar meydana geldi. Bu saldırılar, İranlı yetkililerin hep ülkeye Pakistan sınırından sızdığını ifade ettiği “Cundullah” grubu tarafından gerçekleştirildi. İran’ın Taliban’la Cundullah arasında bağ olduğunu hiçbir zaman iddia etmemiş olması önemlidir. Ayrıca Taliban, 2011’den beri önemli Şii şahsiyetlere hiç suikast gerçekleştirmedi. Afgan hükümetinin aksine, Taliban Yemen’de Husi isyancılara karşı Suudi liderliğindeki koalisyonun askeri saldırılarına da hiç destek ifadesinde bulunmadı.
Taliban’la IŞİD’e karşı
Tüm bu olanlar, İran’la Taliban’ı ortak düşmanları IŞİD’i mağlup etmek üzere birlikte çalışır pozisyona itti. İran için bu, IŞİD en çok Afganistan’ın İran sınırındaki Ferah eyaletinde aktif olduğu için özellikle önemli bir meseledir.
IŞİD’le Taliban arasındaki ilk çatışma, Taliban heyetinin İran’a gitmesinden 10 gün kadar sonra 30 Mayıs’ta meydana geldi. Çatışma yaklaşık 48 saat sürdü ve Taliban’ın zaferiyle neticelendi. Devrim Muhafızları’na yakın bir kuruluş olan Fars Haber Ajansı, çatışmayı şu başlıkla verdi: “Taliban Ferah’ta IŞİD’i ortadan kaldırdı.”
Afganistan’da Radyo Pul’un yöneticisi Musadık Parsa, LobeLog’a verdiği mülakatta şöyle konuştu: “İran, IŞİD’in yükselişini kendisine karşı yapılmış bir Batı projesi olarak değerlendiriyor ve bu bağlamda Taliban’ı da Afganistan’da bu tehdidi ortadan kaldırabilecek en büyük güç olarak görüyor. Bu yüzden, Taliban’la Tahran’da yapılan görüşme dehşet verici IŞİD fenomeninden bağlantısız değil.” İran, IŞİD’i mağlup etmek için Irak hükümetiyle birlikte çalışır ve dolaylı olarak Amerika Birleşik Devletleri’yle iş birliği yaparken, İranlı yetkililer IŞİD’e karşı Taliban’la çalışmaları halinde ABD ve İsrail’de bazı gruplar tarafından terörü desteklemekle itham edilebileceklerinden korkuyorlar. İran hükümeti, bu hassas dönem boyunca, bu tür aleyhte konuşabilecek kimselere bahane vermekten kaçınmak istiyor.
Geçenlerde Wall Street Journal’da İran’ın Taliban’ı desteklediğini iddia eden makale sonrası İran’ın Afganistan büyükelçisi Muhammad Rıza Behrami’nin hemen azarlanması da bunun delilidir. Behrami, “Biz Taliban’a destek vermiyoruz. Hiçbir aşırı uç ya da terör grubuna destek vermeyeceğiz” dedi.
İran, IŞİD’i mağlup etmek için muhtemelen ABD’nin 2007’de Irak’ta uyguladığı kuvvet artırımı stratejisine benzer yollarla Taliban’ı destekleyecek. ABD bu strateji sayesinde çoğu eskiden Baasçı olan ve kendisine karşı savaşmış Iraklı Sünnilere ulaşmıştı. Amerika Birleşik Devletleri sonunda bu gruplarla ittifak kurmuş, bu da El Kaide’nin Irak’ta önemli ölçüde gerilemesini sağlamıştı.
Kaynak: Lobelog
Dünya Bülteni için çeviren: Arif Kaya
- See more at: http://www.iktibasdergisi.com/iran-talibanla-cikar-ittifaki-mi-yapiyor/#sthash.mJc0JnVu.dpuf