İran mezhep savaşını körüklüyor

Serdar Demirel

VAN 20.10.2016 10:51:53 0
İran mezhep savaşını körüklüyor
Tarih: 01.01.0001 00:00

Türkiye, fiilen sahada cereyan eden Şiî-Sünnî eksenli mezhep savaşını başta da Irak olmak üzere engellemeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu tehlikenin önüne geçebilmek için, “Bizim Şiîlik diye bir dinimiz yok. Bizim Sünnîlik diye de bir dinimiz yok. Bizim tek dinimiz var, o da İslâm’dır” açıklamasını yapıyor. İran dinî lideri Hamaney’in veremeyeceği net mesajlar veriyor. Bunu da yaşanan büyük Sünnî kıyımına ve Sünnîleri küstürme ihtimali pahasına yapıyor. 

Mezhep savaşını Türkiye ile işbirliği yaparak sonlandırabilecek yegâne güç İran’dır. Maalesef izlediği politikalarla Şiî-Sünnî mezhep savaşını engellemeyi değil bilakis tahrik eden de İran’dır. Bugün Irak Şiî liderlerinin Türkiye aleyhine çıkışlarının arkasında da kuşkusuz İran ve ABD vardır. İran bunlara izin ve destek vermese Türkiye’ye meydan okuyamazlar.

İran Sünnî şehirleri şiîleştiren agrasif bir yayılmacı politika izliyor. Şiî hilali özünde bir İran işgal projesidir, hedef aldığı coğrafya öncelikle Sünnî coğrafyadır ve bunun arkasında da Batı vardır. Dünya Müslümanları Batı’nın bir mezhep savaşı çıkartmasının sebeplerini anlıyor ancak İran’ın bu aymazlığını pek anlayamıyor. Oysa anlaşılmayacak bir şey yok; Batı da, İran da emperyal niyetlerle hareket ediyor.

Bugünün Irak’ında gelinen aşamada etnik ve mezhep demografisi Sünnîler aleyhine Şiiler lehine değiştirilmiş durumdadır. Musul, geriye kalmış tek Sünni şehirdir ve o da aynı akibete uğramak üzeredir..

Uluslararası Af Örgütü, Irak’ta ordu ve milis güçlerinin DAEŞ’in kontrolündeki yerlerden kaçan sivillere karşı ‘savaş suçu işlediğini’ belirtmişti. Şimdi ise Musul’da savaş suçları katlanarak devam edecektir. BM, 1 milyon insanın yerlerinden edileceği açıklamasını yapıyor. Dün Irak’ın diğer şehirlerinde dünyanın gözleri önünde ne yaptılarsa Musul’da da aynısını yapacaklar ve dünya da buna seyirci kalacaktır. 

Musul operasyonu başlamadan birkaç gün önce “Musul, Hz. Hüseyin intikamı olacak” diyen Asaib-i Ehli’l Hakk lideri Kays el Hazali’yi hatırlayın. Adam resmen sarık takmış bir ruh hastası; 14 asır önce yaşanan ve bütün Müslümanların kalbinde bir hüzün kaynağı olan Hz. Hüseyin’in şehadetinin intikamını Sünnîlerden almaktan bahsediyor!.. Hz. Hüseyin de İslâm da bu ve benzeri hasta ruhlu kişilerden beridir. 

Türkiye bu fitne ateşine su dökmeye çalışıyor ama bir bakıyorsunuz İran beslemesi Mukteda es-Sadr “Türkiye’nin işgalci olduğunu, Türkiye’yi engellemek için her türlü tedbirin alınacağını” dünyaya deklare ediyor. Arkasından Sadr’ın çağrısı üzerine Şiî milisler Türk Büyükelçiliği önünde toplanıp, “Osmanlı işgali bitti” yazılı pankart açıyorlar. 

Sanki ortada coğrafyasına hâkim, egemen bir devlet varmış gibi konuşuyorlar. Irak zaten işgal altında. Musul kuşatmasına katılan 36 ülke var. Bunların hiçbirine itiraz etmiyorlar ama Türkiye’ye meydan okuyup tehdit ediyorlar. DAEŞ’e karşı değil Türkiye’ye karşı açıklamalarda bulunuyorlar.    

Aslında Irak en çok da İran’ın işgali altındadır. Irak hükümeti İran’ın kontrolü altındadır. Bir de Haşdi Şabi var. İran’ın Şiî aşiretleri örgütleyerek para ve silahlı eğitim verdiği Şiî aşiretlerinden meydana gelir. Askerî eğitimlerini de Kasım Süleymani aracılığı ile vermiştir. Bu aşiretlerden oluşan Haşdi Şabi bir manada da intikam tugayları hükmündedir. Dikkat edin, bu birliklere askerî isimlerden ziyade Ehl-i Beyt isimleri verilmiştir; “İmam Ali Tugayı, Seyyid Şüheda Tümeni, Asaib-i Ehli’l Hakk, Ali Ekber Tugayları, Seraya Aşura…”

Haşdi Şabi denilen birliğin vahşi icraatları internette geziyor. Kancalara takılmış, uzuvları canlı canlı kesilen, ciğer ve kalbi sökülüp çiğ çiğ yenilen Sünnî insanlar.. Vahşette DAEŞ’i geçen icraatlardan bahsediyorum. İşte bunlar İran’ın beslemesi örgütlerdir.

Coğrafyamızda köklü değişiklikler palanlanmış ve icraata dökülmüştür. Oynanan oyunlar Türkiye ve bölgenin istikrarını tamamen yok edebilir potansiyele sahiptir. Türkiye bu oldu bittilere göz yumamaz. 

 

YENİ AKİT