İnsanın kıymeti himmeti kadardır...

Halkı yönetmeye talip olanlar bunu iyi bilmeliler, büyük hedeflere büyük hilelerle değil, ancak büyük düşüncelerle bu düşünceleri yaşatmak için büyük çilelerle kabullenerek ulaşılacaklardır!.

VAN 15.02.2015 12:17:06 0
İnsanın kıymeti himmeti kadardır...
Tarih: 01.01.0001 00:00
 SİYASETÇİDE ARANMASI GEREKEN!..

Siyaseti kim nasıl yapıyor diye baktığımızda üç siyasetçi tip karşımıza çıkıyor. Vizyoncu, komisyoncu ve misyon sahibi olarak görmekteyiz. Peki, bunu nasıl anlayacak nasıl ayıracağız ki, siyasetçilerimizi belirleyelim?

Toplumsal yaşamda başta siyaset/siyasetçi olmak üzere her şeyin bir değeri vardır. Siyasetten sayılmak ve saygı duyulmak için topluma yön veren ve hizmet etmek isteyenlerde ahlak, anlayış ve asalet aranır.

Topluma ve insanlara hizmet etmek isteyenlerde hedefi belli doğru bir istikamet, adalet ve iyi niyet sahibi olmak mutlaka lazımdır. Bunun için mertlik ve cömertlik şarttır, bu mertlik ve cömertlik çok para harcanmasıyla değil insanlarla insani erdemliliğin gereklerinin de paylaşmasıyla olur.

Derler ya,  İnsanın kıymeti himmeti kadardır. Yoksa yağcılık ve riyakârlık yaparak, ona buna hava atarak ve reklâmını yaptırarak elde edilen şöhret ve hürmet ise sahte ve geçici olacaktır.

Karakterli siyasetçi, her şeyden önce kendi kendisine inanan ve güvenen ve vicdanıyla barışık yaşayabilen insandır. Zora ve zahmete talip olmayan, ucuz ve kolay işler peşinde koşan kimselerde yüksek karakter oluşmaz. Büyük adamlar mutlaka zahmet ve mihnet ustasına çıraklık yapmışlardır.

Halkı yönetmeye talip olanlar bunu iyi bilmeliler, büyük hedeflere büyük hilelerle değil, ancak büyük düşüncelerle bu düşünceleri yaşatmak için büyük çilelerle kabullenerek ulaşılacaklardır!.

Asla unutulmasın ki her başarının bir bedeli vardır. Ve başarıların büyüklüğü de ona ödenen bedelle orantılıdır. Aciz insanlar konumu makam ve mevkisi ne olursa olsun ucuz insanlardır. Kolaycılık kalitesizliği, kalitesizlik ise, karakter hamlığını doğuracaktır ve karaktersizlik çok acı ve alçaltıcı bir köleliktir...

Korkaklığın ve kötü alışkanlıkların kölesi olanlar, değersiz ve dengesiz kimselerdir. Korkaklar iyi şeyler ümit edemezler. Yalnızca kendi ihtiraslarının/çıkarlarının peşinde olur ve ortak iyilerin düşmanıdırlar.

Evet, herhangi bir konuda başkalarının kendisini yüceltmesini ve yönlendirmesini bekleyen insan, onların kölesi değil midir? O halde kişisel ihtiraslarıyla yola çıkıp zihni yapıdan çok cüssesiyle var olmayı marifet sayanların kimliğinin kişiliğe dönüşmesi bu güne kadar sağlanılmamışsa bundan sonra nasıl olacak sorma hakkımız değil mi?

Kendi ayakları üstünde yürümek ve düşmanlarına minnet etmemek ve muhtaç düşmemek ise, gerçek hürriyettir. Bu hürriyetin farkında olunarak oy verilen partilerin veya kişilerin bütün iyilik ve kötülüklerine göre tavır alma alabilme cesaretini göstermek hürriyetin olmazsa olmazı olduğu unutulmamalıdır.

Artık oyunlar bozulmalı siyasete girecek olanlarda aranması gereken ilk şart mevcut oyunu bozacak bilgi birikimi ve cesarete sahip olması, ikincisi dürüstlük ve beceriye sahip olması, üçüncüsü ise siyaseti on parmakla birden tutulan bal teknesi olarak değil tutunca eli yakacak bir kor ocağı gibi görenleri getirmek zamanı gelmiştir.

İktidarlar toplumun herhangi bir kesiminin veya halkın genelinin beklentilerine cevap vermek zorundadır. Ya belirli çevreler memnun edilecek halktan uzaklaşılacaktır veya tamamen sırtı halka dayayıp halkın beklentilerine cevap verilecek çıkar çevreleri terk edilecektir, iki tarafı memnun etmeye kalkmak imkânsızdır.

Yapılan hizmetlerde ya halk memnun edilecek işin içinden başarılı bir şekilde çıkılacak veya belirli kesimler memnun edilecek halk unutulacaktır ki, gelinen nokta şimdilik onu göstermektedir. Bu gösterge maalesef özellikle bizim gibi iller açısından ayyuktadır. Nedeni, ise insanımızın elindekilerle yetinmeyip kendi alanı dışına çıkıp her konuda mahir olduğu iddiasında olmasıdır. Bu gerçek değiştirilmediği müddetçe kim olursa olsun sonuç değişmeyecek ilerliyormuşuz izlenimini adeta ilizyonist taktikle halk olarak bir ileri iki geri ilerlemeye devam edeceğiz.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.