İmren: Alzheimer çağımızın hastalığı…

Van Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. İmren, söz konusu hastalığın çağımızın hastalıklarından olduğunu vurguladı.

VAN 20.09.2016 21:20:12 0
İmren: Alzheimer çağımızın hastalığı…
Tarih: 01.01.0001 00:00
   21 Eylül'ün, tüm dünyada Alzheimer Günü olarak anıldığını kaydeden Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren, Alzheimer hastalığı konusundaki bilincin ve dayanışmanın geliştirilmesi amacıyla yaptığı açıklamada, Alzheimer hastalığı demans (bunama) tiplerinden biri olup, beyin hücrelerinin zamanından önce ölmesi ve küçülerek aktivitesini kaybetmesinden kaynaklanan bir hastalıktır” dedi.

    İmren, açıklamasının devamında, “Diğer bir deyişle Alzheimer hastalığı günlük aktivitelerin bozulmasından, ilerleyen dönemde hastanın kendisini ifade edememesi, çevreyle ilişkilerinin bozulması, hesap muhakeme yeteneğinin ve algılamanın bozulmasıyla kendini gösteren, daha ileri dönemlerdeyse hastanın kişilik değişiklikleriyle psikolojik belirtilerin ortaya çıkmasına neden olan bir hastalıktır” dedi.

  Dr. İmren açıklamasında şu bilgilere yer verdi:

     “Alzheimer Hastalığı, bellekte, öğrenme, konuşma, akıl yürütme, yargılama, iletişim ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme yetilerinde kademeli olarak yıkıma ve davranışlarda değişikliklere yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bu hastalık dünyada 6. en sık ölüm nedenidir ve her yıl bu hastalığın dünyaya maliyeti yaklaşık 600 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Bu rakam tüm dünya bütçesinin %1’ ini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye 2050 yılında dünya da en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biridir. Alzheimer olmamak için ” Tansiyonu düzene koyma, şeker hatalığının önlenmesi, kolesterolün düşük tutulması, sigaranın bırakılması, fazla kiloların engellenmesi, Akdeniz tipi beslenme alzheimera karşı koruyucu şeylerdir. Belli bir limitin altına kilonun inmesi de alzheimere yatkınlığı artırır. Yüksek eğitim seviyesi alzheimer için koruyucudur. Bir yabancı dil öğrenme, yüksek eğitim seviyesi, hobiyle uğraşma, haftada en az 3 gün yarımşar saat tempolu yürüyüş alzheimera karşı koruyucu faktördür. Özellikle fiziksel egzersizleri hayatımıza, günlük yaşantımıza sokmamız lazım. Herşeyden önce ilaçtan da önce önerdiğimiz fiziksel egzersizdir. Haftada en az 3 gün en az yarımşar saat tempolu yürüyüşün hastalığın hem gelişimini geciktirdiği hem de hastalardaki kötüye gidişi azalttığı yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Bunu şiddetle herkese öneriyoruz."

 

     “ALZHEİMER ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI”  

    Söz konusu hastalığın çağımızın hastalıklarından olduğuna işaret eden Dr. İmren, “Çağımızın en önemli yaşlılık hastalığı olan ve yaşlanan kişilerin korkulu rüyası haline gelen Alzheimer göz ardı edilemez, hafife alınamaz bir halk sağlığı sorunu olmuştur. Orta yaşlarda alınabilecek tedbirlerle başlangıcının geciktirilebileceği bireylere öğretilmelidir. Alzheimer’da ilk belirti bellek bozukluğudur. Zamanla bellek bozukluğu hastanın kendi eş ve çocuklarının isimleri gibi daha önceden iyi hatırladığı bilgileri hiç hatırlamamasına kadar gider. Hasta bulunduğu zamanı ve olayları hatırlayamaz. Eşyaları kullanmayı beceremez. Dışarıda bildiği mekânı tanıyamaz ve kaybolur. Konuşması bozulur. İsimleri aklına getiremez. Zamanla beceri gerektiren işler bozulur. Bu arada davranış bozuklukları, depresyon ve karakter değişiklikleri gibi ruhsal problemler ortaya çıkar. Kilo kaybı, uyku bozukluğu oluşabilir” ifadelerini kullandı.  

 

   “ALZHEİMER TEDAVİ EDİLEBİLİR VE GECİKTİRİLEBİLİR”        

    Alzheimer’in tedavi edilebildiğine dikkatleri çeken İmren, “Alzheimer hastalığı ilerleyici ve geri dönüşsüzdür ancak erken teşhisle belirtileri bir süreliğine geciktirilebilir, hatta iyileştirilebilir. Birinci nedeni bilinmemekle birlikte artırıcı ve azaltıcı faktörler var. Yaş, Alzheimer için temel risk faktörünü oluşturuyor. 65 yaş öncesinde nadir olarak ortaya çıkan hastalık, 90 yaşında 1000 kişiden 65’inde görülüyor. Alzheimer, eğitim durumu ve ekonomik kazanç durumu düşük kişilerde iki kat daha fazla görülüyor. Depresyon ve geçmişte kafa travması öyküsü varlığı artırıcı bir risk faktörü olabiliyor. Kadınların uzun yaşamalarıyla ilgili olarak risk faktörü artabiliyor. Alzheimer’i azaltıcı faktörler arasında eğitim ve yüksek sosyoekonomik konum sayılabilir.  Toplum bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Ülkemizde yapılan hesaplamalara göre yaklaşık 400 bin Alzheimer hastası vardır ve bu hastaların aileleri de hesaba katıldığında çok geniş bir kitleyi ilgilendiren bir hastalık olduğu ve bir halk sağlığı sorunu olduğu açıktır.  Alzheimer hasta yakınlarında bu yıl yapılan bir araştırmaya göre hastaların %75’i hastalık hakkında  Bilgi sahibi değil ve hastaya bakım verenlerin %27’ sinde ciddi depresyon ve tükenme mevcuttur.  Alzheimer hastalarının en az %50’si tanı ya da tedavi almadan hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre; yaşayan  ve çalışmaya katılan 1400 kişinin %83‘ü yaşlanınca bunamanın ‘normal’ olduğunu düşünmektedir. Halen hasta ve hasta yakınları bilgilendirme toplantılarına, sistematik bilgi desteğine, tam zamanlı veya gündüz bakım evlerine, daha fazla sayıda eğitimli bakım personeline, evde bakım hizmetlerinin geliştirilmesine, hastalara ilaç dışı tedavi olanaklarının sağlanmasına, hastaların hayat kalitesini artıracak destek ürünlerinin sağlanmasına, hasta yakınlarına psikolojik destek sağlanmasına ihtiyaçları vardır” ifadelerini kullandı.Bölge Gazetesi Haber Merkezi