İki idealist genç

Kemal Öztürk

VAN 6.07.2018 08:28:36 0
 İki idealist genç
Tarih: 01.01.0001 00:00
 İki idealist genç
İki genç karşımda oturdu dün akşam. Biri mühendis, diğer ekonomist. Biri İngiltere’de, diğeri ABD’de devlet bursuyla doktora yapıyor.

İkisi de idealist. Memleket dertleri var. İslam dünyası ve insanlık için kaygıları var.

Bir yandan Filistin’de İsrail tarafından vurulan gençlere ağlıyorlar, bir yanda ülkede yaşanan sorunlara dertleniyorlar.

Okudukları ülkelerde düzenin, sistemin, çevrenin, eğitimin, ekonomin, mimarinin ve daha birçok şeyin iyi gittiğini görüp, kendi ülkelerinde neden bunun olmadığını sorguluyor, itiraz ediyor, kızıyorlar.

Bir şey yapmak istiyorlar…

İsyan etmeye hazırlar. Kavga etmeye hazırlar.

Lakin tam olarak ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Bir akşam vakti oturduk karşılıklı. Soruları mermi gibi, hissiyatları ateş gibi, dertleri dağ gibi büyümüş gözlerinde.

Onların yaşında nice gençler hayatı ‘lay lay lom’ yaşarken, bu çocuklar dertlerinin peşine düşmüş, çare aramaya çıkmış, yakaladıkları herkesle konuşuyorlar.

‘Bir şey yapmalıyız…

Ülkemizde bir şeyleri değiştirmeliyiz…

İslam dünyasının bu perişanlığına çare bulmalıyız…

Ne yapmalıyız?...’

Konuştukça, genç omuzlarında mücadele yükünün ağırlığı artıyor. Konuştukça, gözleri bir alevleniyor, bir buğulanıyor, bir hüzünleniyor, bir umutlanıyor.

İdealist genç adamlar… Ne güzel genç adamlar hem de.

Bu ülkenin geleceğini omuzlayacak fikir adamları, bilim adamları, akademisyenleri olacaklar…

Bir gün bu ülke onlara emanet edilecek. Bir gün onlar yönetecek bu ülkeyi.

‘Peki bunun için ne yapıyorsunuz? Ne hazırlığınız var?’

İlk sorum buydu onlara.

Dünyanın en önemli üniversitelerinde alanlarında en iyi olmak için doktora yapıyorlar. Yetmez.

Bizim fikir üretmeye ihtiyacımız var. Kuruduk, çorak bir toprağa döndük. Fikir yeşermiyor bu topraklarda.

Şimdi söyle bana, dünyadaki ekonomi ve finans düzenine karşı bir alternatif fikrin var mı?

Söyle bana, dünyada en çok açlık, fakirlik, yokluk çekilen ülkeler İslam ülkeleri, bir mühendis olarak nedir çaresi söyle?

Durdular. ‘Henüz işin başındayız, alternatif bir fikrimiz yok’ dediler.

Yanlış. Asıl şimdiden başlarsanız gelecekte yeni fikirler üretebilirsin. Şimdiden başlamazsan, gelecekte ihtiyacımız olan düşünceleri, kuramları, sistemleri üretemezsin.

Genç arkadaşlarım,

Hepimizin yapacağı işler var. Ben gazeteciyim, siz geleceğin bilim adamları. Benim yapacaklarımı sen yapma, çünkü senin yapacaklarını ben yapamam.

Bırak sızlanmayı, karamsarlığı, boş işlerle uğraşmayı, slogan atmayı, sosyal medyada aforizma kasmayı…

Bize fikir üretmek için kuluçkaya yat sen. Bir gün bu ülkede, bu coğrafyada, dünyada hayranlık uyandıracak fikirler üret bize. Bizim asıl ihtiyacımız olan şey budur.

Filistin’de ölmeye hazır binlerce genç var. Sen onları Kudüs’te nasıl yaşatacağını bul. Sen İsrail’e taş atarak değil, eşsiz fikirler üreterek en büyük zararı verebilirsin.

Sen boş ver ‘ekonomi bakanı kim olacak, enerji bakanı kim olacak?’ diye sormayı. Sen o bakanlara alternatif fikir üretecek donanıma sahip olmaya bak…

Ağlamalısın tabii. Dertlenmelisin. İsyan edecek hale gelmelisin. Ama seni bilim adamı yapacak yoldan sapmamalısın.

Bize fikir lazım, düşünce lazım, alternatif kuramlar lazım, yeni sistemler lazım.

Kavga edecek adamımız çok, sen rahat ol. Lakin bizim kavgaları bitirecek fikirlerimiz yok, işte bunun için çalışmalısın.

Sen bu devletin bürokratı olacaksın bir gün. Ama bu milletin gururu olmaya bak. Nobel ödüllerini almak yetmez bize. Müslüman dünyasının başını yerden kaldıracak bir çıkış bulmalısın.

Asıl dava budur. Asıl mücadele budur. Asıl vatanseverlik budur. Asıl Müslümanlık budur.

Halimize ben ağlarım, sen yeter ki mesleğinin en iyisi ol çocuğum.