Hiç kimse ve hiçbir kurum üzerimizde efendi değildir!.

Kirli ve tehditvari siyaset anlayışıyla belirli kesimlere tanınan imtiyazdan fazlasını hak ettiğimizin bilincinde olmalıyız.

VAN 27.05.2015 10:48:27 0
Hiç kimse ve hiçbir kurum üzerimizde efendi değildir!.
Tarih: 01.01.0001 00:00
 BİZ NEDEN ADALET EKSENLİ SİYASETTEN MAHRUMUZ?

“Muhakkak ki Allah, kâfir bile olsa adil devleti ayakta tutar ve Müslüman bile olsa zalim devleti ayakta tutmaz.” İbni Teymiyye(ra).

Galip gelmek için, galip getirecek olanların tehdit edilmesi, şu veya bu şekilde desteğinin alınmaya çalışılması adalet midir?...

Oysa herkesin eşit bir şekilde yarışması, kendisini ifade etmesi hem destek isteyenler açısından hem de destek verenler açısından daha tutarlı olur!.

 Seçim sandıklarına gidişin yakınlaştığı şu günlerde tüm kesimlerin ve taraftarlarının dillerine pelesenk ettikleri "adalet herkese her kesime lazım!." Sözü sadece sözde kalıyor, dillendirenler bahsettikleri adaleti sadece kendi mihverlerinde ele aldıkları için sonuç alınamıyor.

Herkese, herkesime hakkı olanın verilmesini öngören ahlaki ve temel ilke adalettir, bunun aksi zulümdür, haksızlıktır adaletsizliktir!. İnsanlara zorla destek dayatmak, zorla sonuç aldırmaya çalışmak, yapılmayacak olan vaatlerle kandırmaya çalışmak vs. bütün bunlar herkese lazım olan adaletin neresinde var?

Adalet herkesin yeteneğine ve toplumda oynadığı role uygun olarak dağıtıldığı zaman doğru dağıtılmış kabul edilir. Aynı zamanda, neyin doğru, neyin yanlış (ya da haklı veya haksız) olduğunu karara bağlamak da adalettir.

Asıl soru ve kesimlerin verebilecekleri cevabı olmayan veya kendi önceliklerine göre tanımladıkları dayattıkları adalet olgusu sömürmek, oyalamak, kandırmak, korkutmak, bezdirmek, sindirmekle mi sağlanılacak böyle bir adalet anlayışıyla toplumsal değişim ve gelişim nasıl sağlanılacak?

Evet, "Biz neden adalet eksenli siyasetten mahrumuz veya mahrum bırakılıyoruz?."

Şu anki siyaset şeklini bu topluma reva görenlere sessiz kalmak ses çıkarmamak ve böyle bir siyaset anlayışında, kader deyip kenara çekilmek doğru mudur?

Değildir elbette o halde şikâyet etmekte olanlar değişim için neden üzerlerine düşeni yapmıyorlar, yapmak istemiyorlar?..

Bu ülke hepimizin ülkesidir ve burada yaşayan insanlar olarak, hangi düşünce, ırk ve dinin müntesipleri olursak olalım kendi ülkemizde özgürce ve insanca yaşamak her birimizin en temel hakkıdır.

Hiç kimse ve hiçbir kurum üzerimizde efendi değildir!.

Birilerinin ülkenin asıl sahipleri bizler ise onlara uymak zorumda olduğumuz birer kukla olmadığımızı göstermeli ve bunların ülkenin tek efendileri gibi davranmasına asla müsaade etmemeliyiz.

Kendimize ve çocuklarımıza ideoloji, dine dayalı sömürü, etnisiteye dayalı faşizanca bir tutum dayatılmasına, asla rıza göstermemeliyiz.

Hiçbir siyasi oluşum, ideolojik sistem, kurum ve gücün, Nasıl düşüneceğimizi, Kime nasıl oy kullanacağımızı, Nasıl, neye ve ne kadar inanacağımızı, Nasıl yaşayacağımızı, Nasıl giyineceğimizi ve çocuklarımızı nasıl bir eğitime tabi tutacağımızı belirleme yetkisinin olmadığını ve böyle bir zulme asla rıza göstermeyeceğimizi en güçlü biçimde haykırmalıyız.

Buna yön veren ideolojik oluşum veya iktidar kim olursa olsun hiç fark etmez!.

Bizler bu ülkenin ve bu ilin müntesipleri olarak neye nasıl karar vereceğimizin bilinci içerisinde olmalıyız.

Kararları verirken kafamızı kimseye kiraya vermeden, Vereceğimiz kararlarda hiç kimsenin etkisinde kalmadan, Kendimize yakışan tarz neyse onu işler hale getirmeliyiz.

Kirli ve tehditvari siyaset anlayışıyla belirli kesimlere tanınan imtiyazdan fazlasını hak ettiğimizin bilincinde olmalıyız.

Modern toplumlarda adalet hem bir faaliyet olarak, hem de bir teşkilat olarak algılanır. Aynı zamanda siyasi adaletten de bahsedilmektedir bu tanıma göre "Bir anlamda bütün adalet siyasidir."

Çünkü adalet ister islemez toplumun örgütlenme biçimini yansıtır. Siyasi adalet, siyasi kişiliklere karşı olduğu kadar toplumun tüm katmanlarına da aynen uygulanmalıdır. Uygulanmadığı zaman taraflar istedikleri kadar "adalet" kavramını dillendirmiş olsunlar adalet sağlanmış olmadı/olmaz/olmayacak!...

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.