GİZLİ AJANDA

Yasin Aydoğan

VAN 9.07.2018 09:48:43 0
GİZLİ AJANDA
Tarih: 01.01.0001 00:00
 GİZLİ AJANDA

Yasin Aydoğan

İslam’ın bir yaşam biçimi olarak, küresel manada temekkün etmesi için iman eden ve imanına uygun-uyumlu hayat yaşamaya çalışanlar var. Bu kozmik alemin, varoluşsal gerçekliğin yegane İlah-Rab olan Allah’ın yaratışının bir eseri olduğuna ikna olanlar var. Bu ikna olmuşluğun gereği olarak iddiasını-ideallerini yerkürede egemen kılma çabasına girenler  var.

Aslında söylemeye çalıştığımız şey, tam olarak iman-küfür, tevhid-şirk mücadelesinin her zaman var olacağına dair bir tartışılmaz gerçekliğin altını çizmek ve vurgulamaktır.

Tevhid-iman mücadelesine-mücahedesine giren,”ben de varım” diyen kimselerin her daim muhasebe yapmaları hassas-müttaki kulluğun bir gereğidir.

Tevhid ayrı şirk ayrıdır, iman ayrı küfür ayrıdır. Siz iman iddiasına sahipseniz, muvahhid olduğunuzu deklare etmişseniz şirkten, küfürden, müşrikten kafirden beri olduğunuzu da deklare etmişsiniz demektir.

Siyasi literatürde yer yer kullanılan mezkur başlığımız üzerinden konuya bakacak olursak “söz uçar, yazı kalır” mütearifesinden hareketle, gerekli notların unutulmaması, akılda tutulması icab eden şeyleri not etmeye yarayan, takvim şeklinde tanzim edilmiş defterler (ajanda) elbette hayatımızı kolaylaştıran unsurlardır. Bu manada her birimizin mahrem-özel notlarımız olabilir. Bu hayatın bir gerçeğidir. Zaten size ait-özel mahrem konular kimseyi alakadar etmez, kimse de merak edip özelinizi kurcalamaz.

Ancak siz eğer topluma mal olacak, genelin ilgi duyacağı bir alanda iddia sahibi iseniz burada durmalısınız. Hele iddianız Din ise bu artık hava su gibi tüm insanlığın ortak derdi-davası olan mutlak bir gerçek-lik-tir. Ki davanız yolunda yürüyeceğiniz güzergah herkesi ilgilendirir. Tevhidin sınırlarını ihlal etmemek esaslı,  ortak akıllar ile alınmış kararlar ile yol almalısınız.

Renginiz belli olmalı, çizginiz çok net görünmeli, iddialarınız açık seçik bilinmeli, hedefleriniz ayan beyan ortada olmalı. Bunu sizi ve yanınızı tercih edenler de bilmeli, görmeli emin olmalı.

Bir kere asla sağ gösterip sol vuramazsınız-vurmamalısınız. Bu kendinizi inkar etmeniz manasına gelir.

Gizli ajandanızın olması, size tabi olanlardan bir şeyler kaçırdığınızın ifadesidir.

Görünmesini, bilinmesini istemediğiniz, saklı hesaplarınızın olduğunun ifadesidir.

Şura’dan-istişareden kaçtığınızın, paylaşılmasından rahatsızlık duyduğunuz ketum planlarınızın olduğunun göstergesidir.

Bu durum, birileri ile özel birliktelikler kurduğunuz anlamına gelir. Bilinmesini, duyulmasını istemediğiniz mahrem işdeşliklerinizin-müşareketinizin, derin hesaplarınızın, belki menfaatlerinizin, beklentilerinizin olduğunun işaretidir.

 Düşünsenize sizden ashabınız-yol arkadaşlarınız emin değilse düşman niye emin olsun?

Kaldı ki sizi gizli ajandaya mahkum eden şeytani,  derin güçler kullanma tarihiniz bitince sizi niye kirli bir çaput parçası gibi kenara atmasınlar.

Gizli ajanda jargonunun seküler hayat tarzı açısından hiçbir sakıncası yok, seküler hayat tarzı makyavelisttir, pragmatisttir.

Biz hayata menfaatini tanrılaştıranlar gibi bakamayız,  bizim inanç-yaşam dünyamızda seküler yaşam biçiminin ürettiği bu jargona asla yer verilmemelidir. Bizim dünyamızda eğer içimizde  gizli ajandası olanlar varsa bünyeden hızla atılmalıdır. Bizim dünyamızda imam-önder sadece bir adım öndedir döner ve yol arkadaşları ile sorunu, stratejiyi, planı, teklifleri, programı, projeyi, paylaşır tepemize binmez-çıkmaz, bizim adımıza gizli-kirli hesaplara girmez-giremez, hep birlikte ilahi rızayı arama-bulma çabası ile istişare esastır.

Ben gizli ajanda sahibi olmanın ahlaksız tekliflere açık olmak manasına geldiğini düşünüyorum.

Gizli ajanda sahibi kendini bilmezlere tabi olmanın ise hamakat ile hem aklı inkar hem de aklı gizli ajanda sahiplerinin sinsi oyun-planlarına katkı sağlamak için onların cebine koymak anlamına alınması gerektiğini düşünüyorum.

Özelde coğrafyamızda genelde dünyada kitleleri sevk ve kanalize eden, bir dava adına yönlendiren, şekillendiren gizli ajanda sahibi müsta’mel kişilerin-kişiliklerin olduğunu da görüyor gözlemliyorum.

Kur’an’ımız, İmanımız samimi niyetlerle bizi sevenleri, tabi olanları kullanmamızı da montaj ahlaksız teklife açık, şer güçler tarafından kullanılan, kullanılmaya aday  hafif-zelil kişi ve kişilerce kullanılmamızı da yasaklar.