FETÖ ya da IŞİD zihniyeti ile ne kastediyoruz?

Mustafa İslamoğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı bir yazısında FETÖ ve IŞİD zihniyeti ile nası mücadele ettiklerini açıkladı.

VAN 23.01.2017 10:18:12 0
FETÖ ya da IŞİD zihniyeti ile ne kastediyoruz?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 İslamoğlu, “FETÖ” YADA “İŞİD” ZİHNİYETİ İLE NE KASTEDİYORUZ?" başlıklı yazısında zihniyet ile mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu vurguladı. FETÖ ve IŞİD zihniyetinin tehlikeleri hakkında son derece açıklayıcı olan yazıda Yahudileşme ve Hristiyanlaşma tehlikesine karşı da uyarılarda bulundu. 

İşte İslamoğlu'nun o yazısı:

Darbeciliğin Diktatörlüğün Şiddetin Kökenleri Nelerdir? Zihniyet Benzerliği Nerededir?

Yapmadığı bir şeyle kimseyi suçlamayız.

Mücadelemiz her zaman kişilerle değil ZİHNİYETLE oldu.

Zihniyet değişmezse İslam adına daha çok çıkmaz sokağa gireceğimizi bu hurafelerin doğuracağı gücün, yapıların örgütlerin zulüm üreteceğini vurguluyoruz. Zihniyet değişimi için uyarıyoruz, uyarımızın sebebi samimi girişimlerin yeni hayal kırıklıkları doğurmaması içindir. Kur'an anlaşılması için verdiğimiz mücadelede aldığımız ölüm tehditleri, küfürler, iftiralar şiddet ve terör değil de nedir?

FETÖ ve IŞİD, kendileri gibi düşünmeyenleri katletmek için Allah Rasulüne iftira içeren uyduruk sözleri kutsallık zırhı içine alıp 'Helal, Meşru ve Cennetlik Salih amel' olarak imani bir doktrine dönüştürüp, sempatizanlarını bu yolla şiddete sevkettiklerine maalesef şahidiz. Bu şiddeti, Dün üretmişti, bugün üretiyor, gelecekte de üretecektir.
İşte bu Zihniyet Benzerliğini örnekleriyle izah etmeye çalışacağız;

1. Kur’an’ın kavramsal inşa süreci “Ahlak” ve “Sorumluluk” kavramları ile başlarken, “İman” kavramını ahlaktan öncelikli görürler.

2. Kur’an’ın onlarca kez “aklet” emrine karşı mevcut rivayetleri sorgulamadan dinin kaynağı olarak dayatırlar.

3. Allah dinini tamamladıktan (Maide 5/3) sonra dine yapılan ilaveleri kültür olarak değil din olarak görürler.

4. Kur'an bilgi sistemi şahadet ve gayb ayakları üzerine otururken, bu iki ayağa ilave edilen “zan” ayağını uydururlar.

5. Kur’an’ın karanlık ilan ettiği cahiliyye aklını rivayet kültürü üzerinden İslam’ın bağrına bir truva atı gibi gelip oturttular.

6. Kur'an'ın önünü kestiği şirk akidesini, rivayet kültürü aracılığıyla kah hadis, kah tasavvuf, kah fıkıh yoluyla -tamamı değil ama kısmen- dinin içerisine ilave ederler.

7. Hadisleri Kur’ana arz etmek yerine, Kur’anı hadislere arz etmeyi tercih ederler.

8. Ehl-i Rey'in Büyük İmamı Ebu Hanife’nin Sünniliğini takip etmek yerine Emevi Devlet Sünniliğini din diye dayatırlar.

9. Allah; “kişinin imanı hakkında son sözü ben söylerim” derken, tekfir yoluyla insanların imanı hakkında hüküm verirler.

10. Her türlü bilimsel araştırmayı gereksiz hatta zararlı görürler.

11. İslam dininin önüne Mezhebini, Kur’an’ın önüne başka kitapları koyarlar.

12. Sünnet anlayışlarını Kur’andan kopartıp Hristiyanlaşmış bir peygamber anlayışına sahiptirler.

13. Köleliliği, Cariye alıp satmayı ve cariyelerle nikahsız ilişkiyi fıkhına uydurup meşru görürler.

14. Kendileri gibi düşünmeyenlere “Peygamber düşmanı” diye iftira edip “Mürted” ilan ettikleri muhaliflerini öldürmeyi meşru görürler.

15. Fotoğraf çektirmeyi, resim vb. sanatları, kamerayı interneti kullanarak(!) haram ilan ederler.

16. Peygamberimizin sümüğü üzerinden din pazarlarlar.

17. “Kabir Azabı” inancını “Ahiret” inancının önüne geçirip yanmaz kefen satarlar.

18. "Ah Elime FETÖ gibi Güç Geçse İlahiyatlara Neler Yaparım." derler.

19. Allah'ın Zina suçuna ceza olarak verdiği 100 sopa yerine IŞİD gibi Recm uygulamayı savunurlar.

20. Kendileri gibi düşünmeyenlere küfür, hakaret, iftira ve linç girişimlerini normal görürüler.

21. Şeyhlerinde Allah'tan çok özel tecelli bulunduğuna olan inanış biçimi olarak Teberrüke imandan dolayı Müridleri FETÖ elebaşının sümüklü mendilini, peçetesini yiyenler elbetteki Şeyhlerinin öldür emirlerini Allah'ın bir emri sayarlar.

22. Namaz kılmayanın öldürüleceğini yada hapsedileceğini düşünürler.

23. Kur'an'a rağmen (Nisa/6) Çocuk yaşta evliliğe cevaz verir, çocukların çarşafa girmesini söylerler.

24. Kur'an'ın iniş dönemi toplumun sapkın şehvet sapkınlığı olan Pedofoli (Sübyancılık) ahlaksızlığı için Allah'a ve Peygamberimize iftiralar atmaktan çekinmezler.

25. Kur’an’ın kadınlara verdiği hakları görmezden gelip rivayet yoluyla Peygamberimizi de kullanarak Kadını hor görürler.

Kastımız bu zihniyet ile IŞİD zihniyeti arasındaki farkın sadece güç ve nüfuz farkı olduğunun anlaşılmasına yöneliktir. IŞİD yada FETÖ’nün gücünü, bu zihniyet eline geçirdiğinde yaşanılanlar tekrarlanacaktır.

İşte bu ve buna benzer örneklerle, iç çelişkiler hisseden yeni nesillerimiz ya gizli ateist ya deistleşmeye ya da Hristiyanlaşmış bir İslam’a razı olmaya doğru son sürat gitmiyor mu? Bunun için “dini” anlama biçimimizin faklılığını aşağıdaki maddelerde kısaca açıklığa kavuşturmayı temenni ediyoruz.

PEKİ BİZ NE SÖYLEMEK İSTİYORUZ İŞTE ÖZETİ;

1. Akıl ile Kur’an arasındaki ve hayat ile vahiy arasındaki bağ asla koparılmamalıdır.

2. Hissiyyatın yerini ilmiyyat, hissî dindarlığın yerini ilmî dindarlık, pasif iyilerin yerini aktif iyiler almalıdır.

3. Geleneksel dinî birikimin tamamı ana kaynak olan Kur’an’a arz edilmeli, Kur’an’ın kabul ettiği alınmalı, etmediği alınmamalıdır.

4. İlahi olan ile beşeri olan, din ile gelenek, vahiy ile rivayet, ibadet ile âdet birbirine karıştırılmamalı, insanlığın son adası olan İslam’a bir kapalı havza toplumunun sürdürülemez ideolojisi muamelesi yapılmamalıdır.

5. Taklit, taassup ve tefrikadan şeytandan kaçar gibi kaçılmalı, onların yerini tahkik, denge ve vahdet almalıdır.

6. Mushaf’ı Kur’an’ın, tecvidi tertilin, lafzı mananın, fıkhı tefakkuhun, mucizeyi sünnetullahın, kabuğu özün, nasıl’ı niçin’in, korkuyu sevginin, ölüyü dirinin önüne alan eski din dilinden vazgeçilmelidir.

7. Onun yerine Kur’an’ı Mushaf’ın, tertili tecvidin, manayı lafzın, tefakkuhu fıkhın, sünnetullahı mucizenin, özü kabuğun, niçin’i nasıl’ın, sevgiyi korkunun, diriyi ölünün önüne alan bir din dili konulmalıdır.

8. Aşırı yüceltmeci veya ara kablosuna indirgemeci yaklaşımlarla hayattan dışlanan bir peygamber algısı, yerini Kur’an’ın ‘arkadaşınız’ dediği örnek alabileceğimiz model bir insan peygamber anlayışına bırakmalıdır.

9. Dünya ve ahirette maddi ve manevi rantçılığa ve kayırmacılığa dayalı, sorumsuz, çoğaltma tutkusuna kapılmış gösterişçi dindarlık, yerini alın teri ve emeğe dayalı samimi ve sorumluluk bilincini her şeyden önde tutan bir dindarlığa bırakmalıdır.

10. İslam bilgi sistemi, Kur’an tarafından iki ayak üzerine oturtulmuştur: Gayb ve şahadet. Buna zanna dayalı üçüncü bir sahte ayak eklenerek, Kur’an bilgi sisteminin yapısı bozulmamalıdır.

11. ‘İnsan Devleti’ni hedefleyen bir siyasetin ilkeleri; hakikat, adalet, merhamet, ehliyet ve meşveret olmalı, en ölümsüz devletin yürek devleti, en kalıcı fethin de yürek fethi olduğu unutulmamalıdır.

12. Ümmet-i Muhammed, Yahudilerden çok Yahudileşmekten, Hıristiyanlardan çok Hıristiyanlaşmaktan korkmalıdır.