FARKLI YORUMLAR

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşme ve silah bırakma çağrısını Van'daki

VAN 3.03.2015 11:06:05 0
FARKLI YORUMLAR
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Haber: Fazıl ERÜŞ

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşme ve silah bırakma çağrısını Van'daki STÖ temsilcileri gazetemize değerlendirdi. Açıklamanın hükümet ve HDP tarafından ortak yapılmasını diyalogdan müzakereye geçiş süreci olarak değerlendiren STÖ temsilcileri, bunun tarihi bir açıklama olduğuna vurgu yaptı. Hükümete de çağrıda bulunan STÖ temsilcileri, bir an önce okunan 10 maddenin uygulamaya konulmasını talep etti. 
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP heyetinin ortak yaptığı toplantının ardından HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in, Abdullah Öcalan'ın PKK'ye yönelik silah bırakma çağrısını okuması, Van'da heyecanla karşılandı. Açıklamanın hükümet ve HDP tarafından ortak yapılmasını diyalogdan müzakereye geçiş süreci olarak değerlendiren STÖ temsilcileri gazetemize konuştu ve buluşmayı değerlendirdi.

ASLAN: ARTIK İNANMAK İSTİYORUZ
"Böyle bir süreçte ortak bir açıklama bizi sevindirdi" diyerek açıklamalarına başlayan MAZLUMDER Van Şube Başkanı Yakup Aslan şöyle konuştu; "Çünkü 'İç Güvenlik' Paketi ile birlikte halk gerginleşmişti. Böyle bir zamanda hükümet yetkilileri ile HDP kanadının ortak çağrısı barışa olan inancımızı arttırdı. 'İç Güvenlik' paketinden geri adım atılması gerekir. Böyle yasalar zamanında çıkarıldı. Ama bir sonuca varamadılar. Bu şekildeki yasalar sadece yaraları derinleştirip, insanları ayrıştırmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor. Yeniden başa dönülmesi kabul edilemezdir. Bu nedenle bu paket rafa kaldırılmalıdır. Silah bırakma çağrısı yaparken böyle bir paketi uygulamaya katmak samimiyetle bağdaşmaz. Diyalogdan müzakereye geçiş sürecidir bu son aşama. Daha önce tek taraflı açıklamalar yapılıyordu. Ancak artık bir masa etrafında oturulup ortak mesaj verilebiliyor. Bunu olumlu ve önemli buluyoruz. Bu çağrı Türkiye'de savaşın durması anlamına geliyor. 30 yıl mücadele veren gerillanın Kürtlerin hakları ile ilgili herhangi bir talep yerine getirilmemişken tutup silahları bırakmaları mümkün değildir. Gerilla bu süreçte sadece Türkiye'deki savaşı durdurabilir ve Türkiye'deki güçlerini geri çekebilir. Kürtlerin kesinlikle öz savunma güçlerinin olması gerekir. IŞİD'in katliamlarından sonra bunu net olarak görebiliyoruz. Yoksa bu şekilde barbar örgütler tarafından Kürtler katledilmeyle karşı karşıya kalabilir. Ciddi manada kuşkularımız olsa da artık bu sürece inanmak istiyoruz. Artık anaların ağlamasını istemiyoruz. Bütün çevreleri bu konuda sağduyuya davet ediyorum. Biran önce adımların atılması gerekir"dedi.

MELET: TARİHİ BİR ADIMDIR
Hükümet ve HDP'nin ortak çağrısını değerlendiren İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, " Çözüm sürecinin başladığı günden bu güne tarafların attığı en somut adımdır. Bu buluşma ve ortak çağrı umutlarımızı arttırmıştır. Hükümet bu aşamada 'İç Güvenlik' paketini geri çekmelidir. Ancak bu şekilde bu süreç sağlıklı yürüyebilir. Okunan 10 maddelik taslak sadece Kürt halkı için değil Türkiye'deki bütün halkların çıkarı için hazırlanmıştır. Türkiye'nin demokratikleşmesi için de önemli adımdır. Bu nedenle söz konusu maddelerin uygulanması için hükümet biran önce gerekli reformları yapmalı ve uygun zemin oluşturmalıdır. Artık bu süreçten sonra yetkililerin de barış dilini kullanmaları gerekir. Bu tarihi bir adımdır. İHD olarak bunu olumlu bir adım olarak görüyoruz. Artık birbirimizi kabullenmeliyiz. Tekçi anlayıştan vazgeçmeliyiz" ifadelerini kullandı.

TAKVA: MÜZAKERE SÜRECİ BAŞLAMIŞTIR
Ortak açıklamayı uzun bir süreden beridir beklediklerini vurgulayan Van TSO Başkanı Necdet Takva da şunları söyledi, "Heyecan verici bir açıklamaydı. Zaten 2-3 yıldır çatışma sözcüğü yerine barış sözcüğünü daha fazla kullanıyorduk. Bu fotoğraf ve açıklama hepimizi heyecanlandırdı. Sonuna kadar destekliyoruz. Özellikle ekonomik yapılanmamız, bölgesel kalkınmamız açısından huzurun ve güvenin tesisi bakımından çok önemli bir adımdı. Çok yakın tarihte de bunun somut sonuçlarını alacağız diye düşünüyorum. Bölgemizin kalkınması için önemli açılımların olacağı inancındayız. Müzakere süreci artık başlamıştır. Türkiye toplumunun da buna karşı çıkacağını sanmıyorum. Önemli ve değerli bir adımdı atılan. Özellikle bizler açısından 'Çözüm sürecinin sosyo ekonomik boyutları' maddesine çok olumlu buluyoruz. Ayrıca Ortak vatan vurgusu ve diğer bütün maddeler çok değerlidir. Baharın ülkemize erken geldiğini ifade etmek istiyorum. Artık hızlı ve birlikteliği ön plana çıkaran adımların atılması gerekir. Taraf sözcüğünü kullanmıyorum. Birlikte ve ortaklaşarak çıkılan bu yol değerlidir."

TİMUR: BARIŞ UMUDUMUZ ARTTI
Van Barosu Başkanı Av. Murat Timur ortak çağrıya ilişkin düşüncelerini şu şekilde dile getirdi;
"Bu süreç gerçekten çok önemli ve tarihidir. Savaş süreci bu toplumda binlerce insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarca insanın göç etmesine, binlerce insanın cezaevine atılmasına neden olan bir süreçti. Cumhuriyet döneminden beri Türk dışındaki halka karşı ciddi bir eziyet yapıldı. Ancak özellikle Kürtlere karşı ciddi bir asimilasyon süreci yaşatıldı. Anti demokratik uygulamalar yüzünden halklar ciddi anlamda eziyetler yaşadı. Bu nedenle bu adımı çok olumlu buluyoruz. Hem devletin demokratikleşmesi hem de Türkiye'deki siyasetin belli bir sistem içerisinde yürümesi için önemlidir. Bu aşamada bile bir mutabakata varılmasını destekliyoruz. AKP'nin seçim dönemindeki ve seçimden sonraki yaklaşımları halk nezdinde endişe uyandıran bir hal alabiliyordu. Umarım bu dönemde de böyle bir hal almaz. Seçime kurban edilmemeli bu süreç. Türkiye'de demokratik siyaset kanallarının açılması ve silahların devre dışı bırakılması açıklaması önemlidir. Demokratik siyasete ilişkin 10 maddelik beyan ve değerlendirme sadece Kürtlerle ilgili olan bir şey değildir. Tamamen Türkiye'deki tüm halkları ilgilendiriyor. Bu açıdan bunu sadece Kürtlerin talebi olarak algılamamak gerekiyor. Bu nedenle hasta tutsaklar bir an önce serbest bırakılmalı ve İç Güvenlik Paketi geri çekilmelidir. Hükümet bu adımları atarsa barış umudumuz biraz daha artmış olacak ve halkın bu sürece inancı artacaktır."

ÖZGÖKÇE: "10 MADDE EKSİK KALIR"
Van Kadın Derneği (VAKAD) aktivisti Zozan Özgökçe ise şunları kaydetti:
"Ulusal değerler masada kazanılır. Özerklik ve Kürdistan'ın kurulmasının öncelikli olarak bu maddeler arasında yer almasını isterdim. Batı'dan bakıldığında daha da önemlidir bu adım. Bu 10 madde Kürdistan mücadelesi için eksik kaldı. Ancak HDP'nin çizmiş olduğu paradigmaya göre doğrudur bu maddeler. AKP Kürtleri ve HDP'yi hala muhatap olarak görmemektedir. AKP'nin 'burnu havada ben bilirim, barış olacaksa benim barışım olacaktır' gibi söylemleri var. Bunu kesinlikle ret ediyoruz. AKP Kürtleri baz alan bir politika gütmelidir. AKP kanadının çok da müzakereci olduğunu düşünmüyorum. Süreci uzatmayla meşguller. Ancak bu 10 madde hemen uygulamaya konulursa biraz olsun endişelerimiz giderilir. Mesele sadece silah bırak meselesi değildir. Van'da her köşe başında bize doğrultulmuş silahlarla karşı karşıyayız. Bu nedenle Kürler artık öz yönetimini kurmalıdır. Kürdistan'da OHAL'in kalkması gerekir. Bu süreçte HDP elinden geldiğini yapmıştır. Ancak AKP'nin hala samimi olduğunu düşünmüyorum."