Eylül’ün Üçüncü Haftası... İstanbul’da...

Celal Kazdağlı

VAN 30.10.2014 10:49:31 0
Eylül’ün Üçüncü Haftası... İstanbul’da...
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Anlamak için sormamız gerekiyor.

Mesela Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “ABD için Kobani’nin stratejik önemi nedir” diye sordu.

Sorunun cevabı içindeydi.

Şimdi bizim de sormamız gerekiyor. Çözüm sürecinin başladığı Ocak 2013’ten bu yana yaşanan olayların birbiriyle nasıl bir ilişkisi var.

Merak edip bunu sormalıyız.

Önce Fransa... Paris...

3 PKK’lı kadın öldürüldü.

Batı... Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa 3 kadın üzerinden mesajını verdi.

“Biz” dedi, “Çözüm sürecini istemiyoruz.”

Türkiye dinlemedi yoluna devam etti.

21 Mart 2013’te Diyarbakır’da bir milyon insan toplandı.Kürtler ve Türkler Avrupa’ya inat kavilleştiler... Yeni bir Türkiye ve Yeni bir Bölge kurmaya bir birlerine söz verdiler...

Baronlar harekete geçti... ABD’ye gittiler... “Ne yapabiliriz” diye sordular.

31 Mayıs’ta başlayıp Haziran’da devam eden Gezi o toplantıların sonucuydu.

Hükümet ipten döndü. Erdoğan yurt dışındaydı... “Artık gelemez” dediler.

İstanbul’da Başbakanlık Ofisi’nin damına kadar çıktılar... Bir grup “gazeteci”, “aydın” Cihangir’de bekleşiyorlardı. CNN International’ın canlı yayınına katılacaklar “Halk Erdoğan’ı istemiyor, çalışma ofisini işgal etti” diyeceklerdi.

Milletin sağduyusu, yeni devletin en fedakar unsurları o kalkışmayı boşa çıkardı.

Gezi olmayınca, bu defa devlete doğrudan el koymaya kalkıştılar.

Baronlar görevi Paralel Yapı’ya verdi. Güçlü olduklarını, sonuç alacaklarını sanıyorlardı. Kendileri bütün imkanları ve lojistik destekleri ile arkalarında durdular.

Yine olmadı.

Büyük kaybettiler.

Seçim sonuçları milletin nerede durduğunu gösterdi.

Milleti kandıramayacaklarını anlayınca örgütlere yöneldiler.

Geçtiğimiz Eylül ayının üçüncü haftası İstanbul’da bir araya geldiler.

“Doğu illerinde darbe şartlarını nasıl oluştururuz” diye sordular.

Toplantı için ABD’den gelenler vardı... Pensilvanya işin içindeydi... ABD’nin Washington kanadının temsilcileri de oradaydı.

Selahattin Demirtaş’ın ABD ziyaretinin morali ile masaya oturmuşlardı.

Başbakan Davutoğlu 6-7 Ekim olaylarından sonra bize neyi açıkladı?

“Biz her konuda anlaşmıştık. Demirtaş, Kandil ve İmralı ile mutabakat oluşmuş, yol haritası belirlenmişti. 15 Ekim’e kadar eylemlerden uzak duracaklardı. Biz de programı uygulayacaktık.”

Selahattin Demirtaş Başbakan Davutoğlu ile yaptığı görüşmeden hemen sonra insanları sokağa davet eden açıklamayı yaptı.

Önceden seçilmiş hedeflere saldırdılar, öldürdüler, yakıp yıktılar...

Selahattin Demirtaş neden Davutoğlu ile vardığı mutabakata sadık kalmadı?

Bu ülkenin Başbakanı’na “tamam” deyip neden tam tersini yaptı?

Acaba İstanbul’da yapılan o toplantıya mı güvendi?

Orada alınan kararların bir parçası olan ABD uçaklarının Kobani’de IŞİD mevzilerini bombalaması, PYD’ye silah yardımı yapması, yeşil bereli özel kuvvetlerini Kobani’ye indirmiş olması Demirtaş’ın kararını etkilemiş olabilir mi?

Eylül’ün üçüncü haftası... İstanbul’da... darbe toplantısına kimler katıldı?

Bir soru daha...

Türkiye’de yayınlanan medya neden hep Kobani için yayın yaptı?

Baronların medya sorumlusu Yaşlı Kurt’un görevi yeni Baron’a teslim etmesinin bunda bir rolü var mı?

Alın size bir soru daha.

Yaşlı Kurt’tan medya görevini devralan görmüş geçirmiş “güvercin” kim?