Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu için gittiği New York’tan hemen sonra Berlin’e geçmesi, adil küresel yönetim mücadelesi için ne kadar çalıştığını ortaya koymaktadır. Erdoğan’ın bir haftadır New York ve Berlin’i kapsayan ziyaretleri çerçevesinde oldukça yoğun bir yurtdışı programı gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanının gündeminde hiç şüphesiz göç, mülteciler, terör ve insani krizler var. Bu önemli meselelerin uluslararası bir platformda ele alınması, sadece Erdoğan’ın başarısıdır. Dünya 5’ten büyüktür diyen Başkan Erdoğan, mülteciler, FETÖ ve insani krizlerden Kudüs’e kadar olan meseleleri uluslararası arenaya taşırken, modern, vicdansız dünyanın bu konulara duyarsız kaldığını görüyor ve haykırıyor. Adil bir küresel yönetime tüm dünyanın ihtiyacı olduğunu gören Erdoğan, BM reformu için dönüşümlü üyelik” önerisini teklif etti. Ne kadar karşılığı olur bilinmez ama bu meselenin seslendirilmesi bile büyük bir başarıdır. Trump, kendine tüm dünyayı güldürmektedir. İtibarını beş paralık eden Trump karşısında adaletten, dünyanın hasret kaldığı yönetim biçiminden bahseden Erdoğan, BM’de Trump’a ve vicdan yoksunu ülkelere bir gol atmıştır. Daha dün Türkiye’nin bakanlarını Almanya’ya kabul etmek istemeyenlerin karşısına, bu milletin % 52’sinin desteğini alarak çıkan Erdoğan’ın Berlin ziyareti de anlamlıdır.
“Gülen Hareketi’ni PKK ile aynı seviyede değerlendirmek için yeterli bilgiye sahip değiliz” diyen Merkel’i bu noktaya getiren sebep biraz da Trump’ın ülkelere uyguladığı ekonomik savaştır. Rusya, İran ve Almanya ile arasını iyileştiren, AB’ye yaklaşan Türkiye, doğrusu Trump ve ABD’yi rahatsız etmektedir. Merkel’in Türkiye’ye yönelik yumuşamasında ABD’nin Avrupa’yı da etkileyen ekonomik yaptırım kararları ve gümrük vergilerini yükseltmesi etkili olmuştur. Aslında Avrupa ülkelerinin Suriye politikası ve diğer meselelerde sicili düzgün değil. Suriye’de en büyük yükün altına omuz veren Türkiye’ye hiçbir konuda destek vermeyen bu ülkeler, ne mülteci yükümüzü paylaştılar, ne de teröre destek vermekten geri durdular. Bu saatten sonra Türkiye için AB üyeliğinin çok da bir önemi yok.
Birçok ülke dünyanın beşten büyük olduğunu bilmesine rağmen bunu seslendirme cesaretini gösteremiyor. Umarız Türkiye’nin ve yiğit Başkanının dile getirdiği bu hakikat, geniş platformlarda ülkeler tarafından da seslendirilir ve Erdoğan yalnız bırakılmaz.
Evet, gerçekten de 73 yıllık geçmişe sahip BM’nin, insanlığın barış ve refah beklentilerini karşılamaktan uzaklaştığı bir gerçektir. “BM’nin yapısı ve işleyişinde kapsamlı bir reforma gidilmelidir” diyen Erdoğan’a tüm dünyanın destek vermesi gerekiyor. 5 ülkenin çıkarlarına hizmet eden, ancak dünyada yaşanan bunca zulme sessiz kalan BM’nin statüsü değişmelidir. Herkesin mutlak adalete ihtiyacı var. 194 ülke ayağa kalkmalı ve dünya 5’ten büyük diye haykırmalıdır.
