Engelliler ve Aileleri

Bilgin Erdoğan

VAN 4.12.2017 08:43:39 0
Engelliler ve Aileleri
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Herkesin bir hasreti vardır. Bir hasta’nın hasreti sıhhat, bir mahkum’un özgürlük, askerin hasreti tezkere gurbet yolcusu’nun ise sıla-i rahim.

Peki bir engelli annesi’nin hasreti nedir hiç düşündük mü?

O yavrusu’nun dişini fırçalamasını, bisiklete binmesini, gülüp oynamasını ve okula gitmesini özler. Büyük özlemleri yoktur onun küçük şeyleri özler o kocaman yüreği.

Bunlar bizim çocuklarımızda gördüğümüz olağan şeylerdir. Şükretmediğimiz ve atladığımız güzellikler.

Bir mahkuma en çok neyi özledi demiştim de: “ En çok kendi yiyeceğimi kendim seçebilmeyi” demişti.

Kimileyin olağan şeyler de özlenebilir tıpkı bir engelli’nin ebeveyni’nin yüreği gibi. Yavrusu’nun yürümesine, duymasına veya görmesine hasret kalmak gibi.İşte bu hasret bir yüreği özel ve has kılar. Kanımca yeryüzündeki en kıymetdar kalplerdir bu kimselerin sahip oldukları.

Tevhid dini’nin en mühim ismi Hz. Muhammed’tir. Biliyoruz ki çok kritik bir görüşme esnasında Allah resulü’nün gözleri görmeyen Abdullah İbn-i Ümmi Mektum isimli engelliyi anlık ihmali alemlere rahmet o kutlu nebi’nin İlahi bir tazır ila uyarılmasınamanı olmuştu.

Vahyin dilinde ölümsüzleşen bu İlahi uyarı’dan elbette o güzide nebi’nin şahsında ümmetin de pay alması gerekiyordu. Öyle ki benim peygamberim dahi çok önemli bir iş ile meşgul iken bir engelli için uyarılıyorsa ben nasıl uyarılmam? diyebilmeliydi.

Vahiy ile inşa olmuş bir tasavvur engellilere öncelik veren bir medeniyet inşa edebilmeliydi.

En güzel mimarı yapılar müslüman mimarlar eliyle çizilebilmeli, engellilere yönelik en güzel sosyal hizmetler müslüman ülkelerde  verilebilmeliydi.

En fazla takdir edilmesi gereken anne ve babalar engelli anne ve babalar olmalıydı.

Allah’ın rahmeti’nin engelliye sahip çıkmak gibi bir salihatta kilitli olduğu anlaşılmalıydı.

Engelli için ne yapıyorsanız aslında kendiniz için yapıyorsunuz. Zira kişi vicdanı kadar var ve ancak o kadar kıymetli. Yüreğinizin genişliği nispetinde insansınız. 

Hakiki felaket elin ve ayağın felç olması değil vicdanın meflûç olmasıdır kanımca. Hakiki felaket onların sağır olması değil onlara sağır olmak ve en acı olan onların görmemesi değil bizim onları görmüyor oluşumuz degilmidir? Bakan kör, işiten sağır olmak ne acı.

Bir dane tohumda harmanı ,çekirdeğin içinde ormanı ve yılanın zehrinde dermanı gizleyen kudretin bu insanlarda neler gizlediğini bilmiyoruz? 

Onları keşfedilmeyi bekleyen hazine gibi görmek vahyin erdemine kavuşmuş bir bilincin gereği olsa gerek. Onlara yapılacak küçük bir yardımın hatta tebessumun dahi bire bin veren bir sermaye olur.

Keşfedilen engellilerin neler yapabildiklerine tarih şahit. Abdullah ibni Ümmî Mektum , Allah resulu’nun biricik sahabisi. Mus’ab bin Umeyr ile Medineye gider ve Mus’ab imam iken o da müezzinlik yapar.

Cemil Meriç gözlerini sonradan kaybeden bir muazzam beyin. Aşık Veysel, çocuk yaşta görme yetisini kaybedenlerden. Klasik batı müziğinin zirve ismi Ludwig van Beethoven’in işitme engelli olduğunu hatırlamak lazım. Bu Allah’in ikramı degilmidir? Ümit kesmeyin şahit olduğunuz engelli insanlardan diyor sanki Rabbimiz karşımıza çıkarttığı bu tablolarla.

Kendi cografyamızdan hiçbir zaman güneşin doğusunu ve dahi çiçeklerin acısını göremeyen Eşref Armağan doğuştan görme engellidir. İngiltere’nin büyük şairlerinden John Milton yine görme engellidir. insanlık tarihinin en büyük mucidlerinden Thomas Edison için öğrenme noktasında güçlük çektiği için öğrenme engelli teşhisi konulmuştu bir zamanlar. Elektriği bulan Edison keşfedilmesi gereken bir hazineydi ve onu keşfettiler o da kendisini keşfetti.

Engelli yavrusu olan anne ve babalar! Yavrunuz sizin için rahmettir. Bu alemde Rahmanın o rahmetini hissedersiniz yada etmezsiniz bilemiyorum ama ötelerde er Rahim olan Allah mutlaka size rahmetiyle muamele edecektir. Engellilere sahip çıkmak öncelikli olarak peygamberi Allah tarafından bir engelli için tazir edilmiş müslümanların görevi olmalı kanımca.

Bir engelliden dolayı tazir edilen insanlığın iftihar tablosu’nun, engelliyi umursamayan ümmeti olduk !

 Kimbilir ne kadar gazaplanıyor Rabbimiz ! Ama biz duymuyoruz zira vicdanımızın kulakları sağır gözleri kör ayakları meflûç ..

Ben diyorum ki herkesin bir engelli çocukları olanlardan bir aile dostu olsun. Bunun onlara şefkat olması için değil kendiniz için önemli olduğunu düşünüyorum. 

Zira şefkatten mahrum gönüllerimizin o güzide yüreklerden öğreneceği çok şey var.