Eğitim- Sen'den Angarya'ya karşı 5 bin imza

Eğitim-Sen Van Şubesi, angarya (karşılıksız) çalışma ve uygulamalarına son verilmesi için üyelerinden imza toplayarak Milli Eğitim Bakanlığına gönderdi. Eğitim-Sen Angarya'ya karşı 5 bin imza topladı.

VAN 22.04.2014 18:59:02 0
Eğitim- Sen
Tarih: 01.01.0001 00:00
Haber: Fazıl ERÜŞ

Eğitim-Sen Van Şube yöneticileri, Merkez Postane önünde bir araya gelerek okullarda toplanan 'Angarya Uygulamaları' başlıklı imzaları Milli Eğitim Bakanlığına göndererek basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen Van Şubesi Yürütme Kurulu adına basın açıklamasını Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Gülcan Kaçmaz yaptı. Eğitimde her türlü dayatmacı politika ve uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini belirten Kaçmaz, "Sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmek için taleplerimize kulak verilmelidir."dedi.

'İŞ GÜVENCEMİZ ELİMİZDEN ALINMAK İSTENMEKTEDİR'
AKP hükümetinin kamu hizmetlerini kendi siyasal-ideolojik çizgisine uygun bir şekilde biçimlendirdiğini ifade eden Kaçmaz şunları söyledi: "AKP iktidarı, iktidara geldiği ilk günden bu yana attığı adımlarla, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerini özelleştirme ve ticarileştirme hamleleri ile tasfiyeye girişmiş, eğitim sistemini ve bir bütün olarak toplumsal yaşamı, kendi siyasal-ideolojik çizgisine uygun bir şekilde biçimlendirmeye çalışmıştır. Yıllardır eğitimin içeriği muhafazakâr bir anlayışla her açıdan yeniden yapılandırılırken, okullar eğitim yuvası olmaktan hızla uzaklaşmakta, okul yönetimleri tamamen siyasi kadrolarla yönetilmek istenmekte, eğitimde performansa dayalı ve angarya çalışma uygulamaları artmaktadır. Yıllardır eğitimin her alanında olduğu gibi, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşulları giderek zorlaşmakta, peş peşe çıkarılan torba yasalarla iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir."

'EĞİTİM YÖNETİCİLERİ SİYASAL KARARLARLA ATANIYOR'
Angarya (karşılıksız) çalışma koşullarına zorlandıklarını söyleyen Kaçmaz şöyle dedi: "Eğitimde 4+4+4 dayatması ve son olarak "dershane yasası" adı altında kamu kaynaklarını özel okullara aktarma girişimleri ve siyasal kadrolaşmayı daha da arttırmak için kapsamlı yasal değişiklikler yapmıştır. Okullarımız, eğitime yeterli bütçe ve her okula ihtiyacı kadar ödenek ayrılmaması nedeniyle sorunlarla boğuşurken, halktan toplanan vergiler "dershanelerin dönüşümü" bahanesiyle özel okullara aktarılmak istenmektedir. Eğitimde yaşanan olumsuzluklardan doğrudan etkilenen eğitim emekçilerinin mevcut iş yüküne ek olarak her hangi bir ücret ödenmeden angarya çalışmaya zorlanmaları, nöbet sorununun çözülmemiş olması, yardımcı hizmetlilerin görev tanımının ve statüsünün belli olmaması, aday öğretmenlere sınav şartının getirilmesi ve eğitim yöneticilerinin siyasal kararlarla atanacak olması gibi çok sayıda sorun işyerlerinde çalışma barışını bozmaktadır."

'SESSİZ KALMAYACAĞIZ'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yıllardır bütün eleştiri ve itirazlarına kulaklarını vurgulayan Kaçmaz şunları kaydetti: "MEB'in uygulamaya çalıştığı dayatmacı politikalar karşısında Eğitim-Sen olarak sessiz ve tepkisiz kalmamız söz konusu değildir. Bakanlığın yıllardır katlanarak artan eğitim sorunlarına çözüm bulmak yerine, yeni dayatmalar gündeme getirmesi ve eğitim emekçilerinin taleplerini yok sayması kabul edilemez bir durumdur.

Eğitim Sen olarak;
* Her okulun kendi yöneticisini kendisi seçmesi, eğitim yöneticilerinin siyasal atamalarla değil, okul bileşenlerinin ortak iradesi ile belirlenmesi,
* Öğretmenlere 1 günden fazla nöbet görevi verilmemesi, tutulan nöbet süresi ile orantılı olarak mesai ücreti ödenmesi,
* Yardımcı hizmetlilerin görev tanımının net olması ve Genel İdari Hizmetler (GİH) sınıfına dahil edilmeleri için gerekli yasal düzenlemeler yapılmasını ve angarya çalışmalarının yasaklanması,
* Hizmet içi eğitim uygulamalarının, seminer ve yaz dönemlerinde, ücret ödenerek ve gönüllülük ilkesi temelinde hayata geçirilmesi,
* Aday öğretmenlikten asıl kadroya geçişte ve her türlü yönetici atamasında yazılı ya da sözlü sınav şartı kaldırılması, adaylıktan asil kadroya geçiş koşulu sınav odaklı değil, gözlem ve deneyim kazanma süreci olarak görülmesi ve güvenceli çalışmanın esas olması,
* Kamu kaynaklarının kamuya ait okullar için kullanılması, hiçbir surette özel okullara aktarılmaması için;
Topladığımız imzaları Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderiyoruz.
MEB bugüne kadar uyguladığı bütün dayatmacı politika ve uygulamalarından derhal vazgeçmeli, eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmek için öncelikle bizlerin taleplerine kulak vermelidir.
Eğitim-Sen olarak taleplerimizin takipçisi olmayı sürdüreceğimizin, siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığının bizleri yok sayan her türlü dayatmacı uygulamalarına karşı örgütlü tepkimizi her platformda göstermeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz."