Eğitim-Sen: Durum vahim!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın politika ve uygulamalarını eleştiren Eğitim-Sen Van Şube Eş Başkanı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, anadilde eğitim başta olmak üzere, eğitim müfredatı ile ilgili sıkıntılar yaşadıklarını, bunun da eğitim

VAN 27.05.2015 10:24:58 0
Eğitim-Sen: Durum vahim!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Haber: Fazıl ERÜŞ

Yıllardır eğitimde yaşanan sıkıntılarla gündeme gelen Van'da, eğitim sorunları azalacağı yerde her geçen gün katlanarak artıyor. 
Eğitim-Sen Van Şube Eş Başkanı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, yaşanan sorunları gazetemize değerlendirdi.

SORUNLAR ARTTI
Eğitim sorunlarının her geçen gün katlanarak büyüdüğünü belirten Sayyiğit, "eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları 2014-2015 eğitim-öğretim yılı süresince katlanarak artmıştır" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın çözüm üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları nedeniyle eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin mağdur edildiğini ifade eden Sayyiğit, AKP hükümeti döneminde eğitim sorunlarının daha da arttığını söyledi.

DURUM VAHİM
Türkiye genelinde olduğu gibi Van'da da okullarda fiziki donanım, altyapı sorunları, kalabalık sınıflar, taşımalı eğitim, zorunlu ve 'zorunlu seçmeli' din dersi dayatmasının sürdüğünü dile getiren Kaçmaz, şöyle devam etti:
"Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki engeller 2014-2015 eğitim-öğretim yılında da devam etmiştir. Ülke genelinde hal böyle olunca, ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların yaygın olduğu ilimizde durum daha da vahim bir hal almıştır"

VAN'DAKİ SORUNLAR
Van'da yaşanan eğitim sorunlarına dikkat çeken Sayyiğit, depremin üstünden bu kadar yıl geçmesine rağmen etkilerinin hala devam ettiğine dikkat çekti.
Öğrencilerin bir öğretmene alışmadan yeni bir öğretmenle eğitime devam etmesini de eleştiren Sayyiğit, özellikle köy okullarına öğretmen atanmadığını ve bunun da birçok sıkıntıyı beraberinde getirdiğini ifade etti.

ANADİLDE EĞİTİM
Anadilde eğitime de değinen Sayyiğit, şunları söyledi:
"Öğrenciler anadilinde eğitim görmediği için okuduğunu algılamama ve bunu ifade edememe sıkıntısını yaşıyorlar. Öte yandan ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların öğrencilerde yarattığı tahribat bu tahribat sonucu öğrencilerde meydana gelen boş vermişlik ve hayattan bir beklentinin olmayışı, öğrencileri olumsuz etkiliyor."

TEMEL SORUNLAR
Eğitim müfredatı ile ilgili sıkıntılar da yaşadıklarını ifade eden Kaçmaz, yaşanan sorunları şöyle anlattı: 
"Müfredatın yerellerde uygun koşullar olmadığından uygulanamaması, bu haliyle soyut kalması. Okutulan derslerin bir bölümünün hayatla ilişkilendirilememesi… 
Bazı derslerin tekrardan ibaret olması…
Eğitimin topluma hitap edememesi, müfredatın zihinsel ve pratik olarak ihtiyaca cevap verememesi… Bilimsel ve yereli esas alan eğitim müfredatları yerine merkeziyetçi ve bilimsellikten uzak bir müfredatla her yerde olduğu gibi Van'da da kalitesiz bir eğitim sürecinin dayatılması… 
Eğitim aktörlerinin çoğu meseleyi günü kurtarma ekseninde ele alıp, bu şekilde hareket etmesi. 
Yine bu aktörler arasında herhangi bir koordinasyon, işbirliği, beraber çözüm arama sürecinin işletilmemesi, tepeden inme kararların dayatılmasıyla sürecin heba edilmesi. 
Bölge gerçekliğini esas alan, öğrencilerin, ebeveynin özgünlüğünü göz önünde bulunduran bir yaklaşımın sergilenmemesi, eğitim kurumları, imkânları ve kadrolarıyla çoğu yerin gerisinde bulunan Van'da bu fırsat eşitsizliğini gidermeye yönelik herhangi bir çalışmanın yapılmayışı sorunların artmasına neden olmuştur."

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kaçmaz, çözüm için de şu önerilerde bulundu:
"Eğitim bir insan hakkıdır. Herkesin eğitim hakkından eşit, parasız ve kendi anadilinde yararlanmasının önündeki bütün yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır. Eğitimde her türlü ayrımcı, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve uygulamalardan uzak durulmalı, eğitim müfredatının oluşturulması ve uygulanmasında demokratik, laik, bilimsel ve evrensel ilke ve değerler referans alınmalıdır. 
Zorunlu ve 'zorunlu seçmeli' din dersi uygulamasına son verilmeli, devlet din eğitiminden tamamen çekilmeli, bütün inançlar karşısında tarafsız olmalıdır. Eğitim politikaları sermayenin istek ve ihtiyaçlarına göre değil, eğitim biliminin gerekleri ve toplumun ihtiyaçları gözetilerek sunulmalıdır. 
Eğitim hizmetlerinin sunumunda proje temelli ve stratejik planlama değil, demokratik planlamalar yapılmalı, eğitimle ilgili sendikaların görüşleri alınmalı ve uygulanmalıdır. Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunları ve çalışma koşulları düzeltilmeli, eğitimde her türden angaryaya, esnek ve performansa dayalı çalışma uygulamalarına derhal son verilmelidir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde 'sözlü sınav' ve siyasi referanslar değil, liyakat ve objektiflik ilkeleri esas alınmalıdır. Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır. Depremin yaraları ciddi ve sorumlu bir yaklaşımla ve paydaşların ortak çözüm önerileriyle derhal sarılmalıdır. Van'da başarının artması için bütün bileşenler ortak hareket etmeli, ortak eylem planları düzenlenmeli ve uygulanmalıdır. Tepeden inme antidemokratik yaklaşımlar terk edilmelidir."Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Fazıl Erüş