Eğer Kur’an ile ip çekişen rivayetler olmasaydı 'Buhari' uydurulmuş dinin değil Allah'ın dininin hadimi olurdu!

Hilal Haber Yazarı Ramazan Yaman 'Buharalı' başlıklı yazısında Buhari ile alakalı önemli tespitlerde bulundu. Yaman,' Eğer Kur'an ve Rasul ile ip çekişen rivayetler olmasaydı 'Buhari' çoktan çöker, uydurulmuş dinin değil Allah'ın dinini

VAN 4.11.2017 23:48:32 0
Eğer Kur’an ile ip çekişen rivayetler olmasaydı
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Eğer Kur'an ve Rasul ile ip çekişen rivayetler olmasaydı "Buhari" çoktan çöker, uydurulmuş dinin değil Allah'ın dininin hâdimi olurdu!
 
"Çökmeyen Buhari"nin içinde Allah'ın dininin eteklerine çökmüş Buhari de var! Fakat din pazarından beslenenlere çökmüş değil çökmemiş "Buhariler" lazım! Onun için uydurulmuş din çökmedikçe "Buhari" hiç çökmeyecek!
 
Keşke mümkün olsa da şimdi mezardaki Buharalı’ya bunu sorabilseydik!
 
"Ey Buharalı! ; Sen mi direksin Allah'ın dinine, yoksa o direğe tutunmuş bir kıymık mısın?!"
 
Buharalı'nın cevabını biz biliyoruz da, Buharalıya tapanlar mahşere kadar hiç bilemeyecek! Eğer Buharalı çökerse bundan çöker! “Buhari” çökmezse, Allah’ın kulu olan Buharalı Muhammet bin İsmail kalkamayacaktır!
 
Kendisinin, Allah'ın dininin yegane direği sayıldığı düşünülen hangi müslüman "çökmez!" Buharalı da dahil her Müslüman Allah’ın dininin karşısında çökmüştür…  "Buharî" ne zaman çökecek bakalım! "Buharînin" direklik vazifesini üstlendiği uydurulmuş din ne zaman çökerse “buhari”de o zaman çökecek!
 
Bu direk çökmesin diye temeline özel kefenle sarılmış ölüler gömenler, Şeytandan aldıkları haberlerle direği tutmaya çağırdıkları insan sürüleri ne zaman bu hipnozdan kurtulacak bakalım! 
 
Ama elebaşları hissediyor! "Buhari" çökecek ve Buharalı muvahhid muhaddis müslüman büyüğümüz Buharalı Muhammet bin İsmail kalkacak! Kartaca yıkılırken tüm köleler ve kendisine çekilmez yük yüklenen tüm kullar özgür olacak! Buharalı da!!!
 
Kendi “meslektaşları” kendi muhibbi, kendi kardeşleri olanların elinden şehir şehir, kasaba kasaba, köşe bucak kaçarak rahatça ölecek yer arayan Buharalı, öldükten sonra kendisinden“Buharicilik” devşirileceğini ve “Buharicilik” diye bir direk yaratılıp uydurulmuş dinin tavanına dayanacağını nerden bilecekti?!
 
Sırtına Allah’ın o ağır yüküyle birlikte, kendi mezhebinin, kendi cemaatinin, kendi vehimlerinin, kendi hevasının bütün cürufunu yükleyecek ve “Sen çökersen İslam çöker!” diyecek müminlerin geleceğini nerden bilecekti?
 
Allah’ın kulu olmakla şereflenen Buharalı Muhammet bin İsmail’den ‘Buhari” imal edilip, yanılmaz yenilmez hata etmez; emeklerinin üstüne uydurulmuş dinin binasının dikileceğini de bilemezdi!
 
Buharalı Numan bin Sabit'e itiraz etmişti! Numan bin Sabit (Ebu Hanife) ile aynı kaderi paylaşıp, kafa kafaya verdirilerek “Ehl-i sünnetçilik” dininin payandası olacağını da kestiremezdi! Hatasıyla kusuruyla bir insan olma özgürlüğünü, yanılma hakkını, Allah’ın kitabıyla eşitlenecek, asırlar sonra peygamberin yanı başına ışınlanacağını ve "döve döve" kendisine parelel bir din imal ettirileceğini de bilmesi hiç mümkün değildi!
 
Buharalı Muhammet bin İsmail’in “Buhariden” şikayetçi olacağından hiç şüpheniz olmasın! Eğer bu gün yaşasaydı belki de bütün “buhariciler” buharalı’ya en büyük taşı atmak için birbirleriyle yarışıyor olacaklardı! 
 
Fakat Buharalı’da Ebu hanife’ye atmak için taşların daha büyüğünümü seçecek, yoksa güllerin mi?
 
Rivayetçiliğin uydurulmuş dini ne kadar büyüttüğünü görüp rey ekolüne mi rücû edecekti bilinmez..
 
Hasılı kelam; Buharalı tüm iyilik ve kötülükleriyle ölüp gitti. Buhariciliği öldürmek için dirilmek isterdi mümkün olsaydı! Ölecek bir bir yer bulabilir miydi?; Çok şüpheli!..