Eğer bir yerde siyaset ehliyetsizlerce yerle bir ediliyor

Diğer illeri bilmem belki benzerlikler olur, ama ben Van siyasetinde liyakatsiz ve ehliyetsizlere tapış içinde olanların sayısının bir hayli fazla olduğunu söyleyebilirim. Bunun birçok nedenleri vardır ben bir iki tanesine değineyim. En önemlisi ehliyetli(ehil) biri olduğunda söz geçiremez, kendisinden geçinmesine fırsat vermezde ondan.

Toplumun genel maslahatı yerine bireyci anlayışın hâkim olması ve siyaseten öncü olanların bunlara tolerans tanımlarıdır. Birtakım insanların dünyevi çıkarlar için ehliyetsizlere tapış, peşlerinden koşuş, padişahım çok yaşa anlayışı, vs. içinde olmalarıdır. Dolayısıyla, ehliyetsiz birinden ehliyetli iş verim beklemek ancak liyakatsiz bir topluluğun rıza göstereceği kesindir.

Adına Demokratik denen siyasetin bu probleminden dolayı faziletli/ehil yöneticilerin işleri çok zor olur. Bunların başarı şansları diğerlerine nazaran biraz daha az olur, çünkü bunlar yaptıklarını Allah için toplum için yaptıklarının farkında oldukları için reklam türü pazarlama yöntemini uygulamazlar.

Diğerleri ise yaptıkları en ufak bir işi birde bakmışsınız yapılan işin çok çok üzerinde pazarladığını ses çıkardığını görürsünüz. Mesela yapılmayanların bir kısmının yapılmasını büyük maharet sayarak dil dökerler, oysa asıl olanın yapılmayanları yapmak olduğunu unuturlar veya o yönde görüntü verirler.

Ehliyetsiz siyasetçi bizim için, çocuklarımız için, bütün toplumlar ve insanlık için değerli olan her şeyi değersizleştiriyor, bütün değerleri yerle bir ediyor. Bütün bunlara rağmen sonuçlarda ortadayken hala böylesi tiplerin revaçta olmasının altında yatan sebep bana göre merkezin alicengiz oyunlarıyla tuşa getirilmesidir.

Eğer bir yerde siyaset ehliyetsizlerce yerle bir ediliyor ve buna da gerçektende liyakat sahibi olanlar seslerini çıkaramıyor veya çıkarmalarına rağmen hiçbir değişim sağlayamıyorlarsa işte burada bir kez daha ehliyetsiz bir siyasetçiden liyakatten uzak bir toplumun niçin razı olduğunu görmüş oluruz.

Yaptığım bu tespitler birilerini rahatsız edebilir ki edecektir buna kuşkum yok, zaten benim derdimde rahatsız olmalarıdır, değişime güç lazım olmadığına göre rahatsızlık vermek işin en zayıf yanı olsa bile iyidir.

Eleştiri yapmaya rahatsızlık vermeye devam edeceğim. Eğer sizler her eleştireni yıkıcı eleştiri yapan ilan edip iftiralarla karalamayla pasifleştirmeye çalışsanız bile toplumsal kabulün önüne geçemeyeceksiniz.  Yıkıcı olarak anlatmaya çalıştıklarınız topluma inandırıcı gelmiyor çünkü toplum sizi çok iyi tanıyor. Bu gün padişahım çok yaşa deniyorsa bu sizden değil elinizdeki iktidar nimetlerindendir.

İftira ve güç, korkaklık, acizlik ve çaresizliğin sonucunda başvurulan son dayanaktır. Bunu kimileri hemen kullanır, kimileri sırası geldiğinde kullanır, kimileri ise güce iftiraya karalamaya başvurma ihtiyacını hissederken toplumsal kayıpları umursamaz, kişilik haklarına saygıyı dert edinmez.

Ehliyetsizlik liyakatsizlik nedeniyle geldikleri noktayı kaybetmemek için, böylelerinin yapabilecekleri pek fazla bir şeyleri de yoktur, çünkü korkaktırlar. Konuşmaktan korkan, kendi düşüncesinin dışında hiç kimseye düşünce hakkı tanımayan, ön yargılı, peşin hükümlü kişiler ya bizi anlatacak bizi savunacaksınız veya düşmansınız mantığı içerisinde salvolarda bulunanlar genelde savunduklarını niçin ve ne kadar savunduklarının da farkında değillerdir.

Toplumumuz genelde görev verdikleri kişilerin liyakat ve ehliyetine bakmadan geçmişten kurtulmak için kim olursa olsun mantığıyla hareket ederler. Oysa bu daha büyük felaketlere sebebiyet vermektedir. Çünkü toplumsal olgunluğa erişmeden sırf elindeki maddi, aşiretsel, ailevi gibi bir takım faktörlerle ehil olmayan birinin önünün açılmış olması onu oraya getirenler açısından felaket olur. Hem kişi açısından hem de toplum açısından!..

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.