Cumhûr’un başkanı, cumhurdan kopuk mu olsun isteniyor?

Selahaddin E. ÇAKIRGİL

VAN 14.03.2018 09:08:53 0
Cumhûr’un başkanı, cumhurdan kopuk mu olsun isteniyor?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Hatırlayalım, Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladığında sık sık, ‘alışılmış bir cumhurbaşkanı’ olmayacağını ısrarla belirtiyordu. Bununla, geçmişteki cumhurbaşkanları gibi, teşrifât / protokol kuralları içinde hareket eden, kendilerine sunulan dosyaları inceleyip imzalayan veya geri çeviren bir alışılmış cumhurbaşkanı profili oluşturmayacağını anlatmak istiyordu.. Nitekim seçimi kazandıktan sonra, ülkede yeni bir yönetim anlayışının yerleşebilmesi için cumhurbaşkanlığı makamının kanunî açıdan da donatılması için referandum yaptırdı ve önerisini millete kabul ettirdi. 

2019 seçimlerinden sonra seçilecek cumhurbaşkanı kim olursa olsun, sözü uzatmaya gerek yok, Başkanlık Sistemleri’ndeki gibi bir Başkan olacak, çok geniş kanunî yetkileri haiz olacak.. 

***

Ancak, bazıları, geçmişte olduğu üzere yanına yaklaşılamaz ve ulaşılamaz C. Başkanları tiplerinin zihinlerinde oluşturduğu alışkanlıklarından kurtulamadığı için olmalı, yeni duruma alışamıyorlar. 

Olabilir.. Her kesimin hoşuna gidecek bir siyaset izlemek hayaldir. Ve onun da nicelerine yanlış gelen söz veya tavırları olabilir. Yanlış yapmak hakkı onun da vardır. Nitekim, büyükşehir belediyesi MHP’nin elinde olan Mersin’de geçen gün, -hangi siyasî saikle yapmış olursa olsun-  kurtbaşı’ işareti yapabileceğini, rüyamızda görsek inanmazdık.. 

***

Geçen hafta, bir akademisyen arkadaşla konuşuyordum. O da, eleştiriler sıraladı ve Tayyip Bey’in 6 Mart günü yaptığı konuşma metnini gösterdi. 

Ona göre, o konuşmada dile getirilen hususları, aslında devletin üst kademelerindeki yetişmiş diplomatlarca belirlenmeli ve diplomasi geleneğine göre ifade edilmeliydi. 

Tayyip Bey ne diyordu, o konuşmasında?  

‘Amerika’nın Afganistan’daki operasyonları 17’nci yılını geride bıraktı. Irak’taki operasyonları da 18 yıla ulaştı. Kimse Amerika’ya ‘Ne işin var burada’ diye söyledi mi? Bunlarla komşu mu? Değil.. 10 bin kilometreyi aşkın bir yerden kalkıp buraya geliyorsun. Onlara, ‘Bulunduğunuz yerden hemen çekilin gidin!’ dediklerini duydunuz mu? Benim 911 km sınırım sadece Suriye ile var, 350 km sınırım Irak ile var. Oradan sürekli biz tâciz edileceğiz ve sessiz kalacağız öyle mi? Türkiye’ye, ‘Hemen bitirip çekilin!’ çağrısı yapılıyor. (…)Türkiye 4 milyon mülteciyle, elinde avucundakini paylaşırken onlar üç-beş mülteciyi alıp almamayı tartışıyorlar. (…) Avrupa ülkelerinin sahil güvenlikleri sığınmacıların botlarını delerken, biz her mâsumun canını kurtarmanın peşindeyiz. (…) Bu bizim itikadî yaklaşımımızdır. Aramızdaki fark bu!

(…) Buyurun, Doğu Guta’daki gelişmeler, yenilir yutulur mu? BM Güvenlik Konseyi’nde karar alıyorlar. İşleme konulmayan kararın insanlık için ne anlamı var? Batsın sizin kararınız? Biz boşu boşuna dünya 5’ten büyüktür demiyoruz.

İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dalga geçer gibi, tüm insanlığa, diyorlar ki, “Biz 5 ülkeyiz. Dünyayı biz yönetiriz, biz ne dersek o olur” (…) Bunu dünyada liderlere söylediğimizde hepsi de haklısınız diyor. Ama hiçbirisi sesini çıkaramıyor. Niye? Dünya âdetâ bir korkular dünyası olmuş. (…)’

*** 

Muhatabım olan akademisyen ise bu gibi beyanların diplomatlarca ve derin devletin yüksek bürokratlarca hazırlanması gerektiğini söylüyor. 

Ona, geçen günlerde, 90 küsuruncu yaş günü töreninde konuşan ünlü fotoğraf sanatçısıAra Güler’in, 'Ben Osmanlıyım.. Bütün ömrümce Amerika’ya böylesine yüreklice kafa tutan kimseyi görmedim..’ deyişini aktardım. Evet, bunu söyleyen bir ermeni vatandaşımız..  

Ama bazılarımız bu şahsiyetli çıkışa bir türlü alışamıyorlar. 

Sonra, bir diğeri geliyor yanımıza: ‘Haydaa’ diyor.. ‘Şimdi de, bizim kızılelmamız, İlâ’y-ı kelimetullah.. /Allah’ın dininin yüceltilmesi’ dâvasıdır, diyor.Ondan sonra da laik sistemden söz edeceğiz, öyle mi?’ diye acı acı gülüyor. Elindeki kemalist sopayı işletemediğinin çaresizliğiyle.. 

Ona, ‘Bir asra yakın zamandır, milletimize zorla giydirilen bir deli gömleği mesâbesideki laikliği, bırakınız biraz da başkaları kendi istediği şekilde izah etsin..’ diyorum. 

Sözlerimdeki ironik yaklaşımdan rahatsız oluyor.