Çözümün tek adresi var

Çözümün tek adresi var, bütün aidiyetlerin bir kenara bırakılıp ortak aklın işletilmesindedir. Nedir bu ortak akıl, herkesin, herkesimin kendine ait ortak aklı olur mu, insan fıtratına ters olan bir akıl ortak akıl olabilir mi?

İnsanlar tarafından üretilen sorunların tek çözümü vardır, fıtrata dayalı(yaratılış) ortak akıl, çünkü ortak akıl fıtridir yani yaratılıştan gelmektedir referansı ise insanüstü bir yaşam modeli vahiye dayalı olan İslam da birleşmek…

Çünkü İslam beşer üstü yani ilahi olandır, vahiydir. Aklın aklı referans olarak alması aklın ilahlaştırılmış olmasıdır. Rasyonalizm insan aklının ilahlaştırıldığı sistemin adıdır. Rasyonalizmde akıl bir başına yeterlidir denildiğinden iddiasında olunduğundan bu da aklın ilahlaştırılmışlığıdır. Aynı zamanda her akıl kendini yeterli görür, gördüğü yerde toplanılmasını ister, bu da doğal olarak çatışmaların oluşmasına sebep olmaktadır.

Akıl vahyi referans aldığında yani vahyin insan diliyle(peygamber) söze dönüşmesi hayata yansıdığında da hayatın yaşanılır olmasıdır. Zaten İslam, kelime olarak barış, esenlik ve kardeşliktir. Bir toplumda barış esenlik ve kardeşlik yerleştiğinde o toplumda huzursuzluk olmaz, insan insana kıymaz, zulüm yerine adalet hâkim olur.

Sorunların sorun olmaktan çıkmasının yolu çözüm üretmektir. Çözüm üretemeyenler yani aklını kullanamayanların üzerine her türlü pisliğin çözümsüzlüğün, zulmün, her türlü adaletsizliğin oluşmaması için hiçbir sebep yoktur. Sorunların kangrene dönüştüğü günümüzde yetkililer söz sahibi olanlar çözüm yerine klişe laflarla, söylemlerle sorunların sorunsallaşmasını artırmaktan başka bir işe yaramıyorlar. Çünkü bu anlayışta kimi liderini, kimi önderini, kimi putunu, kimde ideolojisini adeta putlaştırmaktadır. O halde sorun nasıl çözülecek?..

Bir kere bu iyi bilinmeli, sorunu çözecek olanlar statükonun devamını isteyenler değildir. İdeolojik yapılanmalar peşinde olanlar değildir. Başkalarının ürettikleri bir takım düşüncelere, siyaset tarzına göre karar verip toplumu ötekileştiren, halkına yabancı, halkının değerleriyle örtüşmeyenler değildir. Bulunduğu ortama, imkanlara ve nimetlere göre karar verip hiçbir zaman empati yapacak yapabilecek cesareti gösteremeyenler değildir. Halkının hakkı olarak değil de yabancılar başta AB istiyor diye yapmaya çalışanlar değildir…

Çözümün halkın vereceği vermesi gerektiği anlayışı yerine sözde siyasal disiplin, ideolojik disiplin, kanuni disiplin, bürokratik disiplin vs. anlayışlarına teslim olanlar vermeye kalktığından hatta verdiklerinden dolayı toplumsal barışın huzurun tadılması oluşması imkânsızlaşmaktadır.

Çözüm için ısrar eden ve durmadan açıklamalar yapan siyasilere, STK’lara, aydınlara, akademisyenlere, köşe yazarlığı yapanlara, toplum bilimcilerine çözüm isteyen herkese. Çözüm noktasında olmalarına rağmen, çözüm üretmeyen başbakan Erdoğan’sa Erdoğan’a, HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’sa Demirtaş’a, her kimse akan kanın gözyaşının durması noktasında çözüm üretmiyor sadece geçiştiriyorlarsa bunları eleştirelim yerden yere vuralım. Artık kararı mayalarında İslam olan Türkiyeliler olarak bizler yani Kürtüyle, Türküyle bu ülkede yaşayanlar versin.

Dursun bu kan-gözyaşı, sussun silahlar bombalanmasın dağlar taşlar, şehir merkezleri ölmesin masum insanlar, kandırılmış gençler. Ağlamasın analar-eşler-çocuklar. Bunu ancak demin dediğim gibi Türkiyeliler olarak burada yaşayan halklar durdurabilir. Çıkalım sokaklara oluşturalım yüzbinleri milyonları ne dağda ne de yerleşim yerlerinde ölmesin artık hiçbir halkın çocukları. Çözüm denilen şey sadece iki kesimin müzakeresine bırakılmasın tüm Türkiyeliler el atsın ve çözüme ulaşılsın…

Yapılacak tek şey sadece insanlar ölmesin, ülke insanına yaşatılan süreçte bedel ödemeyen hiçbir aile kalmadı. Kimi malıyla verdi kimi canıyla ama herkes bir haliyle bu belanın bedelini ödedi. Artık yeter bu insanlara daha fazla bedeller ödetilmesin. Bu ülkenin zaafları, kangrene dönüşmüş sorunları, tarihe kirli harflerle yazılan karanlık bir geçmişi bir yığın sorunlarının olduğu doğrudur ve ortadadır.

Bütün bunlar vardır Türkiye’deki halklara yaşatıldı diye var olan ateşe körükle mi gideceğiz. Şu anda bölgemizdeki gelişmeler kimin lehine, kimin aleyhine. Siz bölgedeki halkların lehine olan bir şeye görebiliyor musunuz? Israrla itilmek istendiğimiz savaşın içine sokulursak bundan da kimse fayda görmeyecektir ABD BM İsrail'den başka!.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.