Kürt sorununun önemli bir parçası olan PKK sorununun çözümü için başlatılan ‘çözüm süreci’ ile ilgili taraflardan karışık sinyaller geliyor. PKK çekilmeyi durdurduğunu açıkladı fakat ateşkesi bitirmedi. KCK yönetimi demokratikleşme paketini ‘içi boş’ olmakla suçluyor, hükümet ‘bu aşamada daha fazlası mümkün değil’ havasında. Çok ciddi bir tıkanma olduğu kesin. Peki, süreç tamamen bitti mi?

Eyüp Can tarafların süreci sabote eden söylem ve pratiklerinden hareketle bu soruya yanıt aramış.

Geçen onca zamana rağmen “ne PKK çekilme konusunda Öcalan’ın hızına ayak uydurabildi ne de hükümet PKK’lıların geri dönmesi dahil birçok konuda yasal zeminin oluşması için gerekli adımları atabildi.” Tespitinde bulunan Can, “İyi haber; çözüm süreci bitmedi. Kötü haber; ipler kopma noktasında.” diye ekliyor.

Eyüp Can'ın Radikal gazetesindeki "Çözüm süreci bitti mi?" başlıklı yazısı şöyle:

Bir iyi, bir de kötü haber...

Bir süredir ‘çözüm süreci’ ile ilgili taraflardan karışık sinyaller geliyor.

PKK çekilmeyi durdurduğunu açıkladı fakat ateşkesi bitirmedi.

Hükümet ateşkesten memnun fakat gerçek anlamda bir çekilme yaşandığına inanmıyor.

KCK yönetimi demokratikleşme paketini ‘içi boş’ olmakla suçluyor, hükümet ‘bu aşamada daha fazlası mümkün değil’ havasında.

Çok ciddi bir tıkanma olduğu kesin.

Peki ama süreç tamamen bitti mi?

Türkiye tekrar çatışma iklimine mi sürükleniyor?

* * *

Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi geçen hafta Cemil Bayık yönetiminde PKK’nın tekrar tetik çekmek için fırsat kolladığını, yerel seçimlerin silahların gölgesinde geçmesi için hazırlık yaptığını yazdı.

Bu yüzden olsa gerek KCK’dan gelen açıklamalar her geçen gün daha da sertleşiyor.

Dün BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş DHA’dan Ferit Aslan’a “BDP heyetinin İmralı’ya gitmemesi ‘çözüm sürecinin’ bitmesi demektir. Başbakan bunu çok iyi biliyor...” dedi.

Doğal olarak gözler İmralı’da Selahattin Demirtaş’sız gerçekleşen Öcalan görüşmesine çevrildi.

İdris Baluken ve Pervin Buldan’ın Öcalan adına yaptığı yazılı açıklama biraz olsun rahat nefes aldırdı.

Çünkü tüm sorunlara rağmen Öcalan barış sürecinin devamından ve derinleşmesinden yana. Ama belli ki o da gidişattan memnun değil!

* * *

Demirtaş’ın heyetten çıkarıldığını ziyaret sırasında öğrenmiş ve çok şaşırmış.

“Süreçle ilgili umudumu korumakla birlikte bu umudun hayal kırıklığına dönmemesi için tarihi çağrımı bir kez daha tekrarlıyorum” demiş.

Beklentisi ne?

Baluken’in Özgür Gündem’e anlattığına göre Öcalan:

Bir, hükümet tek yanlı tutumundan vazgeçip müzakere aşamasına geçmeli.

İki, yaptığımız çalışmaların hâlâ yasal karşılığı yok, yasal zemin için artık çalışmalar başlamalı.

Üç, sürecin takibi için bir üçüncü güç hâlâ oluşturulmadı. Mutlaka oluşturulmalı.

* * *

Aslında tüm bunlar en başından beri Öcalan’ın önerisi.

Ama ne PKK çekilme konusunda Öcalan’ın hızına ayak uydurabildi ne de hükümet PKK’lıların geri dönmesi dahil birçok konuda yasal zeminin oluşması için gerekli adımları atabildi.

Böyle olunca da süreç yaz sonundan bu yana pamuk ipliğine bağlı olarak devam etti. Fakat KCK’nın kendince haklı ya da haksız gerekçelerle süreci bitirmeye dönük her hamlesine Öcalan ‘hayır’ dedi.

Ancak Baluken’in açıklamasından onun da artık zorlandığını, son bir çağrı yaptığını anlıyorum.

Sinirler gergin...

Taraflar barış dilinden her geçen gün uzaklaşıyor...

Ve şu kesin:

KCK da BDP de Öcalan’dan gelecek işarete bakıyor...

Öcalan ise sürecin devam edip etmeyeceğine karar vermek için son kez devletten alacağı sinyali bekliyor.

Şimdi gelelim en baştaki sorunun cevabına...

Süreci başından beri dikkatle izliyorum, bütün bilgi parçacıklarını bir araya getiriyorum, cevabım...

İyi haber; çözüm süreci bitmedi.

Kötü haber; ipler kopma noktasında.