CHP'li Kurukçu, Ak Parti'nin kongresini değerlendirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Van İl Başkanı Mehmet Kurukcu, 22 Mayıs'ta yapılacak olan Ak Parti Olağanüstü Kongresi ve Başbakan Davutoğlu'nun aday olmaması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

VAN 6.05.2016 18:50:37 0
CHP
Tarih: 01.01.0001 00:00
  CHP Van İl Başkanı Mehmet Kurukcu, söz konusu olağanüstü kongreyi '4 Mayıs Saray Darbesi' şeklinde yorumladı.
Kurukcu, Başbakan Davutoğlu'nun kongrede aday olmaması ile ilgili, "Sayın Ahmet Davutoğlu, AKP'nin 22 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak Olağanüstü Kongresi'nde aday olmayacağını belirterek, genel başkanlık görevinden ayrıldığını açıkladı. Ancak basın toplantısında bunun kendi tercihinin olmadığını da ifade etti. O zaman soru şu; kendi tercihi değilse hangi gerekçeyle ayrıldı? Bu sorunun yanıtı verilmedi. İzin verirseniz bu sorunun yanıtını ben vereyim: 17 Aralık 2012; dönemin Başbakanı şu ifadeyi kullandı. Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır dedi. Yani güçler ayrılığı ilkesini açıklıkla reddetti. Sonra devam etti 21 Mart 2015; Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra. Parlamenter sistem artık bekleme odasına girmiş bulunmaktadır diye bir cümle kullandı ve bunu birkaç yerde ayrıca tekrar etti. Bu söylemler aslında sivil görünümlü bir darbenin, bir dikta yönetimi özleminin ayak sesleriydi. Bunu defalarca ama defalarca dile getirdik. Dün kaçak sarayda gerçekleşen görüşmeyle darbe fiilen gerçekleşti. Darbenin adı, 4 Mayıs Saray Darbesidir" ifadelerini kullandı.

         Açıklamasını sert cümlelerle sürdüren CHP İl Başkanı Mehmet Kurukcu, "Şunu özellikle vurgulamak isterim ki, 4 Mayıs Saray Darbesi 28 Şubat Post Modern Darbesi'ni de aşan bir niteliğe sahiptir. 28 Şubat'ta rahmetli Erbakan Başbakanlık'tan uzaklaştırılmıştı. 4 Mayıs Saray Darbesi'yle de Sayın Davutoğlu Başbakanlığı bırakmak zorunda kalmıştır. Bu darbenin, yani 4 Mayıs Saray Darbesi'nin 28 Şubattan farkı "Yol arkadaşım" dediği, "Dava arkadaşım" dediği bir kişi tarafından bu darbenin gerçekleştirilmiş olmasıdır. Değerli basın mensupları, Sayın Davutoğlu Başbakan olarak iki kez seçimlere girmiş, 7 Haziran'da yüzde 40.87, 1 Kasım'da da yüzde 49,5 oranında oy almıştır. Başarılı bir sonuçtur. Yani parlamenter demokratik sistemin kuralları içinde, Başbakanlık koltuğuna Sayın Davutoğlu oturmuştur. Bu bağlamda meşruluğu hiç tartışılmamıştır. Çünkü milli iradeye saygı demokrasinin temel kuralıdır. Özetle, Sayın Davutoğlu'nu Başbakanlık koltuğuna kendisinin de sıklıkla vurguladığı milli irade getirmiştir. Ancak Sayın Davutoğlu kendisine ve partisine oy veren 23 milyon 681 bin 926 kişinin iradesiyle değil, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. Evet, 23 milyon 600 bin kişinin iradesiyle koltuğa oturan Sayın Davutoğlu, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. O bir kişi, 4 Mayıs'ta Saray Darbesi'ni gerçekleştiren kişidir. O bir kişi, ülkesinin demokrasisini değil, kendi dikta yönetimini düşünen ve planlayan kişidir. Sayın Davutoğlu üzülerek ifade edeyim ki 4 Mayıs Saray Darbesi'ne boyun eğerek dikta yönetimine zemin hazırlamıştır. Oysa demokrasi adına doğru olan 23 milyon kişinin kendisine verdiği görevi savunmasıydı. Milli iradeye sahip çıkmasıydı. "Bu koltuğa beni halk getirdi ancak halk götürür" demesiydi. Yani 4 Mayıs Saray Darbesi'ne Davutoğlu'nun açıkça direnmesi gerekirdi. Şu kadere bakın ki değerli basın mensupları, demokrasi adına Sayın Davutoğlu'nu savunmak da bize düştü" ifadelerini kullandı.
Kurukcu, açıklamasının devamında "Yaklaşık 150 yıllık bir parlamenter geçmişimizi bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın darbecileri yeneceğiz, demokrasi kazanacak. Tarihte hep bunu böyle yazmıştır" ifadelerini kullandı.Bölge Gazetesi Haber Merkezi