Kurt puslu havayı sever” derler ya...
Öyle...
DHKP-C de Cemil Bayık’ın PKK’sı da “puslu havayı” seviyorlar.
Beşar Esed halkına karşı kimyasal silah kullanınca Batı bir hazırlığa başladı.
Obama ABD’sinin vurma ihtimaline karşı Suriye ne yapıyor?
Türkiye’yi tehdit ediyor.
Askeri hedefleri bombalanan Suriye Türkiye’yi nasıl vuracak?
Suriye topraklarının yüzde 70’i muhaliflerin kontrolünde bulunuyor. Rejim Özgür Suriye Ordusu ile kara savaşına giremiyor.
Özgür Suriye Ordusu’nu, Suriye halkını ve Halep gibi şehirleri havadan füze ile vurmakla yetiniyor.
Esed Başkent Şam’ın büyük kısmını muhaliflere kaptırınca kimyasal silaha başvurdu.
Lakin başına büyük bela aldı.
Hal böyleyken, Suriye kime ve neye güvenerek Türkiye’yi tehdit edebiliyor?
Bu durumda “DHKP-C ve Cemil Bayık’ın PKK’sı sadece puslu havayı sever” diyemeyiz.
Ye ne deriz?
“DHKP-C ve Cemil Bayık’ın PKK’sı talimat almayı sever” dememiz gerekiyor.
“Çekilen PKK’lıları geri göndeririz” diyen Cemil Bayık tam da bu sırada yapıyor bu açıklamayı.
Neymiş Türkiye çözüm sürecinde adım atmıyormuş.
Abdullah Öcalan hapishanedeymiş. Öcalan’ın hapiste olması milletin de hapiste olması anlamına gelirmiş.
Cemil Bayık söylüyor bunları; yeniden silaha sarılmaktan, çarpışmaktan söz ediyor.
“Tıkanan süreci açmak” diyor.
Hangi tıkanan süreçmiş bu?
Her halde Türkiye’deki çözüm süreci değildir.
Kürt halkı o sürecin devam ettiğini biliyor.
İmralı ne yapıldığının farkında; süreci destekliyor.
Cemil Bayık’ın sözünü ettiği “tıkanan süreç” sakın Beşar Esed’in iktidarı olmasın?
Cemil Bayık Esed’i kurtarmak için silaha sarılmak istiyor.
Türkiye’de patlayan her bomba, atılan her kurşun Esed’i kurtarır zannediyor.
“Tayyip giderse Esed kalır” diyenler gibi davranıyor; “Tayyip’i götürmek” için savaşı seçiyor.
Oslo Süreci sonrası da savaşı seçmişti, PKK içinde “Devrimci Şiddet Stratejisi” uygulayanlar.
O zaman Kürt halkı gereken dersi vermiş bir Osmanlı tokatı vurmuş idi.
Şimdi yine o tokat geliyor.
Kürt halkının Cemil Bayık’a istediği gibi at koşturma fırsatı vermeyeceğini en iyi kim bilir?
Bayık’a o emri kimler verdi ise onlar.
O yüzden Cemil Bayık’ı yedekliyorlar.
Onun tokat yiyeceğinden o kadar eminler ki, sahaya aynı zamanda DHKP-C’yi sürüyorlar.
“ABD Suriye’ye saldırdığı an sen de Türkiye’de harekete geç” diyorlar.
Baronların uykudan uyandırdığı DHKP-C buna dünden razı.
Razı olmasına razı da işi başaramayacakları da biliniyor.
Cemil Bayık gibi DHKP-C’ye de güvenmiyorlar.
Nereden mi biliyoruz?
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan öğreniyoruz.
“Suriye’ye askeri bir müdahale olduğu zaman DHKP-C derhal harekete geçip sınıra yakın Türk şehirlerinde terör eylemlerine başlayacak” diyor.
“Reyhanlı’yı” örnek gösteriyor.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı vatandaşlarını uyarıyor:
“O bölgelerde dikkatli olun.”
Daha ne desin?
“Kardeşler” iş görmüyor diye bir de dert mi yansın?
celalkazdagli@gmail.com
