Bugün 23 Nisan, neşe dolamıyor insan

Çocuklara bayram armağan edilen ilk ve tek ülke olmakla övünen Türkiye'de her 4 çocuktan biri yoksul. Çocuk istismarı, çocuk işçiliği, erken evlilikler ve hak ihlâlleri konusunda Türkiye'nin karnesi kırıklarla dolu.

VAN 23.04.2014 10:50:00 0
Bugün 23 Nisan, neşe dolamıyor insan
Tarih: 01.01.0001 00:00

Bugün 23 Nisan. Gün boyu Türkiye’nin dünyada çocuklarına bayram armağan eden ilk ve tek ülke olduğunu hatırlatacak. Çocuklara verilen öneme dikkat çekecek. Ancak Türkiye’de pek çok çocuk için hayat ‘bayram’ olamıyor. Türkiye’nin ihmal edilen, istismara uğrayan, şiddet gören, eğitim hakkını kullanamayan, çocukluğunu tarlalarda, atölyelerde unutan, ölen çocukları var.

Nüfusun yüzde 30’unu çocukların oluşturduğu Türkiye’de çocuklarla ilgili kronik sorunlar var. İlki çocuk işçiliği. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkede 6-17 yaş arasında yaklaşık 900 bin çocuk işçi var. Bu çocukların yarısı eğitim hakkından da mahrum. Gündem Çocuk Derneği Koordinatörü Ezgi Koman, çocuk işçi sayısında 1990’lı yıllardan 2000’li yıllara gelene kadar yarı yarıya azalma görüldüğünü ancak daha sonra çocuk işçi sayısının aynı kaldığını belirtiyor. Çocuk işçiliğin önlenemediğini, çok kötü koşullarda yaptırıldığını anlatan Koman sorunları şöyle özetliyor:

Çocuklar, atık kağıt toplamak gibi kayıt dışı pek çok işte de çalışıyor.

‘Yönetmelikle 16 yaş için ağır işler serbest’

"Çocuk işçiliğinin önlenebilmesi için yapısal bir dönüşüm yok. Hatta 4+4+4 eğitim sistemiyle önü açıldı. 900 bin çalışan çocuk deniyor ama kayıt dışı olan o kadar çok çocuk var ki. Atık kağıt toplayan çocuklar, sokakta mendil satanlar… Yasalara göre 14 yaş altı çocukların çalışmaması gerekiyor ama denetleme mekanizması işlemiyor. Yaptırımlar yeterli değil. 'Çocuk ve Gençlerin Çalıştırılmasına Yönelik Yönetmelik'te yapılan değişiklikle 16 yaşından gün almış çocukların kiremit, tuğla, parafin ve plastik imalatı veya selüloz üretimi gibi ağır işlerde çalıştırılabilmesinin yolu açıldı. Ayrıca çocuk işçilerin yaşadığı kazalar yargıya yansıdığında yargının da göstereceği tavır önemli. İşyerleri para cezası ile kurtuluyor bu davalardan. Yargıya suç duyurusunda bulunduğunda iş yerinin sicil numarasını bile mağdura soruyor, ondan istiyor. Çocuk işçilik bir yoksulluk meselesi. Çocuk işçilikle mücadeleyi ailelerin sosyal hakları üzerinden kurgulamak gerekiyor. Derinlemesine bakmak lazım."

‘Engelli çocuğun sokakta oynama hakkı bile yok’

Çocuklar içinde en dezavantajlı gruplardan biri de özel gereksinimli olanlar. Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Başkanı Süleyman Akbulut, çocuklara yönelik sorunların engelli çocuklar için daha da arttığını belirterek şöyle konuşuyor:

"Engelli çocuklar sokaklarda oynama hakkına sahip değil şu anki Türkiye’de. Böyle olduğu için psikolojik ve sosyal gelişimlerini olması gerektiği gibi yaşayamıyorlar. Türkiye’de okul öncesi eğitimden faydalanan sadece 1209 engelli çocuk var. Bu veriye bakacak olursanız bile ne kadar dezavantajlı olduklarını görürsünüz. Eğitimin her aşamasındaki olumsuzluk nedeniyle eğitimlerini yarım bırakıyorlar. Engelli nüfusunun yüzde 41.6’sı okur yazar değil. Lise ve üstü eğitim alanların oranı yüzde 7.7. Engelli çocukların yüzde 9.8 okulda kendisiyle alay edildiğini, yüzde 13’ü okula kaydının yapılmadığını söylüyor. Son 10 yılda engellilerle ilgili atılımlar yapıldı. Eğitim sistemi revize ediliyor. Engelli çocukların akranlarıyla aynı sınıfta okumasını sağlayan kaynaştırmalı eğitime geçiyoruz. Mevzuat ideal. Ama alt yapı, insan kaynakları sorunu var. "