Boşanmadan en çok çocuklar etkileniyor

Kıvanç Tığlı Bulut

VAN 1.04.2018 10:18:31 0
Boşanmadan en çok çocuklar etkileniyor
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Değerli okuyucular, boşanma sırasında en büyük kavga, çocukların çevresinde döner. Anne-baba bilerek ya da bilmeyerek çocuğu, kendi çekişmelerinin ortasına atarlar. Oysa çocuk için en zor şey, anne-baba arasında seçim yapmaktır.

Boşanma, çocukların kolayca kavrayıp, benimseyecekleri bir durum değildir. Hele okul öncesi yaşlarda büsbütün anlaşılmazdır. Çocuğun aklı karışmıştır, tedirgindir. Kimsenin kendini sevmediğini düşünür. Kendini kavgaların baş nedeni olarak görür, karı-kocanın ayrılık öncesinde çocuklar nedeniyle sık sık tartışmaları da, çocuktaki bu duyguyu pekiştirir, çocuk yaramaz, kötü olduğu için sevgilerini yitirdiğini, yakında yüzüstü bırakılacağını düşünür. Boşanmanın gerçekleşmesi, korktuğunun başına geldiği duygusunu destekler. Anne bildiği annesi değildir, bir yandan çok sever gibi davranmakta, öte yandan babaya göndermekle korkutmaktadır. Bu karışık duygular içinde çocuk, yine de birine sığınmak ister. Annenin ilgisini çekmek için değişik yollar dener; yaramazlık yapabilir, aslı olmayan bedensel yakınmalara başvurabilir. Saçma isteklerle annenin sevgisini sınamaya çalışır. Başaramazsa, “Beni sevseydin alırdın, sen almazsan babam alır” diyerek anneyi en duyarlı yerinden vurur.

Ebeveynler ayrılık kararından sonra artık farklı evlerde yaşamakta, farklı hayat tarzlarına sahip iki insan olarak hayatlarına devam etmektedir. Değişmeyen tek şey, çocuklarının varlığı, anne ve babalıklarıdır. Birbirlerine duydukları öfke nedeniyle çocuklarını görme ya da ihtiyaçlarını karşılama konusunda zorluk çıkaran ebeveynler ruhsal anlamda çocukta büyük hasar yaratacaklarını bilmelidir. 

Bir başka önemli nokta, ebeveynlerden birinin ilişkiyi devam ettirmek adına çocuğu ve ihtiyaç alanlarını kullanmaya çalışmasıdır. Çocuğun sağlık sorunlarının ya da okul, disiplin problemleri abartılarak her seferinde ebeveynleri bir araya getirmesi sağlanıyorsa, çocuk bu tür sorunlar üretmeye devam edebilir. Bir çeşit birleştirme isteği ile hareket edebilir çocuk. Bu da ciddi bir ruhsal yük oluşturur. 

Çocuklarda anne-baba ayrılığından sonra ortaya çıkan ruhsal belirtiler, huysuzluk, hırçınlık, tedirginlik, saldırganlık vs. gibidir. Uyumsuzluk belirtileri çocuğun yaşına, boşanmadan önceki örselenmesine ve boşanma sonrası anne-babayla ilişkilerinin niteliğine göre değişir..

Ebeveynler boşandıktan sonra hayatlarına girecek olan kişileri, ancak ciddi ve uzun süreli bir ilişki söz konusu ise çocuklarıyla tanıştırmalıdır. Hayatlarına giren partner ya da partnerlerini çocuklarıyla her defasında tanıştırmayı tercih etmesi durumunda ebeveyn ciddi bir öfkeyle ve uyum sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Ayrıca çocuğa gelecekte yaşayacağı ilişkiler konusunda yanlış bir model oluşturabilir.

Ne olursa olsun, ebeveynin evlenme kararı aldığı kişinin, “yeni-cici anne” ya da “yeni-cici baba” olarak tanımlanmasından kaçınılmalıdır. Çocuğun bu kişiye nasıl hitap edeceği, saygı sınırları çerçevesinde, çocuk tarafından belirlenmelidir. 

Çocuğun yaşantısında değişiklik olması kaçınılmazdır. Ebeveyniyle yalnız zaman geçirmesi, bazı sorunların çözümünde ebeveyninden, yeni eş yokken destek alması, onu rahatlatır. İlişkinin aynı güven duygusuyla sürdüğü hissi yerleşir. Ancak olayların çözümünde yeni eşin fazlaca müdahaleci davranması, çocuğun tarafında olsa bile kontrolünü kaybetmesi, çocuğun ebeveyniyle ilişkisinin sıcaklığını kaybettiği duygu yaşamasına neden olabilir. 

“Sen benim babam değilsin, karışamazsın” ya da “Sen annem olduğunu mu sanıyorsun” gibi incitici sözler işitilse bile ilişkiye taraflar sakinleştikten sonra, kaldığı yerden devam edilmelidir.

Çocuklarınızın mutlu, huzurlu, sağlıklı yetişmesi duasıyla Allah’a emanet olunuz.