Haber: Adil HARMANCI
Kadının daha çok ev eksenli çalıştığı ve ikinci planda olduğu Van'da giderek kadın girişimci sayısı artarken, bulundukları işlerde çeşitli sorunlar da yaşıyorlar.
Gazetemize konuşan iş kadını Meral Ayhan, üniversiteyi bitirdikten sonra memurluk yerine iş hayatına atıldığını söyledi.
HERŞEY ERKEKLERE KAYITLI
Gıda üzerine ticaretle uğraştığını belirten Ayhan, "Ciddi bir aile desteği aldım. Kuşkusuz burası feodal bir yer. 15 sene öncesine döndüğümüzde buralarda öyle çalışan bayan yoktu. Sadece girişimci anlamında değil, eleman olarak da pek yoktu." dedi.
Özellikle proje desteklerinde sorun yaşadığını ifade eden Ayhan, karşılaştığı sıkıntıları şöyle anlattı:
"Finansman konusunda sıkıntı oluyor. Bankalara kredi başvurularında ve ya proje dalında yapılan başvurularda teminat isteniyor. Ya da mal varlığı isteniyor. Tabi bizde de hangi kız çocuğunun, kadının üzerinde malvarlığı var, her şey erkeğin üzerinde kayıtlı. Sadece ben değil tüm kadın girişimciler böyle bir sıkıntıyla daha baştakarşılaşıyoruz. Belki benim ailem bana yardımcı olur ama herkesin ailesi aynı düşünmeyebilir."
KADIN CİNAYETLERİ İLE ANILMAYALIM
Van Sanayi ve Ticaret Odası bünyesinde illerde gezilere katıldığını belirten Ayhan, şunları kaydetti:
"Bölgemiz artık töre cinayetleriyle, kadın cinayetleriyle, şiddetle anılmamalıdır, kadınlar artık iş alanında da konuşulmalı, bu tür haberler daha çok olmalıdır. Diğer illere gidiyoruz, oralarda görüyoruz, her dalda iş yapan kadın var; mermerden tutun, taş ocaklarına, mobilya sektörüne kadar her işi yapıyorlar. Kadınlarımızın her alanda başarılı olacaklarına inanıyorum."
"DÜNYANIN SONU…"
İzmir'in ardından Antep, Diyarbakır, Batman, Hakkâri, Van gibi illerde önce bir ilaç firmasında, sonra da kendisine ait olan sigorta şirketinde 8 yıldır yöneticilik yapan Birgül Şilenger de, kadına halen "zayıf" muamelesi yapıldığını ve gereken güvenin duyulmadığını söyledi.
Şilenger, yaşadığı bir anıyı şöyle anlattı:
"Hakkâri'ye gittim, araçtan indim. Baktım yaşlı bir adam beni görünce Kürtçe, 'dünyanın sonu geldi' dedi. Ben de döndüm, 'amca senin sonun gelmiş, sen öl artık' dedim. Yani adam araç sürmemi bile yadırgadı o sıra. İş yapan kadınlar var şimdi ama halen önemsiz gözle bakılıyor"
Şilenger, ağır kış koşulları ile zaman zaman bölge illerinde yapılan yol kontrollerinin de kendini en fazla zorlayan bir başka husus olduğunu kaydetti.
SPİKERLİKTEN İŞ KADINLIĞINA
Van'ın tanınmış simalarından Semra Odabaşı da TRT spikerliği ile hayata adım atıyor, sonra eğitmenlikle devam ediyor, son olarak girişimcilikte karar kılıyor. Odabaşı, farklı bir alanda, kültür, sanat, kadın el emeği ve eğitim alanında çalışmalar yürütüyor.
Yöreye özgü objeler üzerinde üretim gerçekleştirdiğini anlatan Odabaşı, yaptığı bir çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
"Çok güzel bir AB projesi almıştık. Bizim kültürel objemiz hiç yoktu. Bu yönde 40 kadına eğitim verdik. Ben her yörenin giyim tarzını bir küçük bebek üzerinde sergilemeyi ve satmayı hedeflemiştim. Bir de 'özellik' var, endemik bir bitkidir, buna buncuk geçiriyorsunuz, ama ince ve kırılgandır. Biraz modernize ettik. Birinde kilimler üzerinde diğerinde de boncuklarla yaptı arkadaşlarımız. Gelen kadınlara el emeklerini de verdik. Çok severek de geldiler."
GERGİNLİĞİN ZARARLARI
Bir dernek de kurduklarını belirten Odabaşı, "Bunları dernek bünyesinde yaptık, araya da iletişim dersi almıştım. İletişim düzeltilirse toplumda fazla gerginlik ve aşırılık olmaz. Bu arada uluslar arası platformlarda da bölge kadınının sorunlarını da anlattım tabi." Diye kaydetti.
Van'da ayrıca "Kadın Çarşısı" adı altında sadece kadınların işlettiği orta ve küçük işyerleri var. Daha çok AB destekli fonlarla yapılan işlerin yapıldığı çarşıda kadınlar terzilik yapıyor, yöresel kıyafetler ve ev eşyaları satıyor, çay ocağı, lokanta gibi işyerleri işletiyor.
Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Adil Harmancı
