Bir Terbiyesizlik ve Tecavüz Savunusunu Buyurun Buradan Okuyun

ODTÜ’de başörtülü öğrencilere saldıran ahlaksız ve vahşi zihniyet yayınladığı sözde özür(!) ile kendisini birkez daha ifşa etti.

VAN 9.09.2013 11:33:29 0
Bir Terbiyesizlik ve Tecavüz Savunusunu Buyurun Buradan Okuyun
Tarih: 01.01.0001 00:00

Nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzun daha iyi algılanması için Öğrenci Kolektifleri imzası ile yayınlanan bildiriyi yorumsuz yayınlıyoruz:

Ak Gençlik ve Fethullah Gülen cemaati’nden özür dileriz(!)

Özür dileriz, sizlerden binlerce kere özür dileriz!

Herkesin fikirlerini özgürce dile getirdiği ODTÜ’den sizleri kovduğumuz için özür dileriz!

Ethem’in katillerini aklayan hizmetin hakimlerini unutmayıp, belediye başkanınızın vurulduğu yere “polislerimize teşekkür ederiz” pankartı attığınızı yoksayıp, “daha fazla Ethem’in ölmesini” dilemenize mani olduğumuz için özür dileriz!

Ulvi özgürlük anlayışınızın hikmetini anlayamayıp, sıra arkadaşlarımızın hapislerde olduğunu düşünüp, onlara duyduğumuz özlemi suratınıza haykırıp, sahte özgürlük söylemleriyle sizlerin demokratik haklarınızı engellediğiniz için özür dileriz!

Gezi Parkı’na gelip bizlere zincir olan annelerimizi nasıl copladığınızı unutmayıp, yanınızda dövizler taşıyarak ve size hiçbir zarar vermeden özgürlüklerinizi engellediğimiz için özür dileriz!

Yurda ihtiyacı olan muhtaç aileleri kandırıp, beyin yıkama yurtlarında ve medeniyetten uzak evlerinizde örümcek beyinlerinizle, Anadolu’nun dört bir yanından gelen gençleri Amerikan hizmetindeki hareketinize katma özgürlüğünüzü engellediğiniz için özür dileriz.

Daha radikal olanlarınızın, aynı yurt ve ev yöntemleriyle bizleri El Kaide militanı olarak yetiştirip, bellerimize bombalar bağlayıp kendimizi havaya uçuracak kadar bağnazlaştırma özgürlüğünüzü engelledik, özür dileriz!

Ali İsmail’in kanı elinizden kurumadan, elinizde çivili sopalarla sokak ortalarında bizleri nasıl linç ettiğinizi hatırlayıp, daha fazla Ali İsmail ölmesin diye sizi kapı dışarı ettiğimiz için özür dileriz!

Abdocanlarımızın, Mehmetlerimizin, Medenilerimizin katillerini bulamayan iktidarınızı sorgulayıp bizi faili meşhur biçimde katletme özgürlüğünüze izin vermediğimiz için özür dileriz!

ODTÜ yurtlarında, onlarca güzel şey paylaştığımız yurtlarda fuhuş yaptığımızı iddia etme özgürlüğünüzü engelledik özür dileriz!

Bizleri Suriye’de ölmeye gönderecek savaş planlarınıza ikna etmek için üniversitelerimizde yuvalanmaya çalışmanıza ve bizi öldürtme özgürlüğünüzü engellediğimiz için özür dileriz!

Kurmaylarınız çıktıkları her yerde hakaret ederken sineye çekip “buna da şükür” demeyip, size kafa tuttuğumuz ve rahatça memleketin içine etme özgürlüğünüzü elinizden aldığımız için özür dileriz.

Yıllardır karalamak için elinizden geleni yaptığınız, ama bir türlü, bir ağacı kadar gözümüzde değer kazanamadığınız ODTÜ’de hiçbir şey olmamış gibi bizle demokrasicilik oynama özgürlüğünüzü engelledik, gerçekten çok özür dileriz!

Gözlerimizi çıkartıp bizi kör etme, sakat bırakma, hastanelik etme özgürlüklerinizin hepsine birden karşı çıkıp, can güvenliğimizi koruma gafletine düşerek, yarın bir gün bizi boğazlayacak olanları şimdiden okulumuzdan kovup, bizim çöplüğümüzde palazlanma özgürlüğünüzü elinizden aldığımız için çok özür dileriz!

Ellerinde palalarıyla sokaklarda bizi doğramaya kalkan canilere nasıl yargı kalkanıyla sahip çıktığınızı görüp, onurumuza yediremediğimiz ve hıncını bu uygulamaların mimarı olan partinizden ve cemaatinizden alarak, bizi kesip biçme özgürlüğünüzü elinizden aldığımız için özür dileriz!

Çoluk çocuk demeden etrafı gaza boğup, destan yazan polislerinizin kafayı sıyırdığını ve öfkeden kudurduğunu hatırlatarak, rahat rahat sokakta bize işkence etme özgürlüğünüzü engellediğimiz için özür dileriz!

Biz anlamıyoruz çünkü Suriye’ye füzeyle, Türkiye’ye gaz bombasıyla gelen o müthiş demokrasi ve özgürlüğünüzü! Kusura bakmayın, kafamız kalın galiba bizim. Özgürlük deyince;  parklarda yapılan forumlar, rengarenk merdivenler, dayanışmayla örülen hayatlar, barış çığlıkları, kardeşlik ve eşitlik de geliyor aklımıza. Biz, sandıkta yenenin, yenilenlere zulmettiği gerçek özgürlük anlayışına uzak yetiştirilmiş, hocaefendinin tabiriyle kurtarılması gereken gençleriz.

Özgürlüğün erbabı liberal efendilerimiz sizlerden de özür dileriz! Biz sizin kadar da bilmiyoruz özgürlüğü.

Ama herkese kötü bir haberimiz var, biz sizin özgürlük diye tariflediğiniz şeyi anlamayacağız. Demokratik kullar olmak yerine, sizin özgürlüğünüze  düşman, demokrasiden anlamayan YURTTAŞ olmak istiyoruz.

Biz basit düşünüyoruz. “Özgürlük, bir başkasının özgürlüğünü kısıtladığınız zaman sonra erer” diye öğretti ilkokul hocalarımız. Sizin özgürlüğünüz, Ali İsmailleri döverek öldürdüğünüz gün bitti! Tersine ikna olmadığımız ve olmayacağımız için özür dileriz!