BİR ALLAHIN KULU İŞTE BUDA BENİM ESERİM DİYEBİLİR Mİ?

BÜTÜN BUNLARIN ÇÖZÜMÜ VANA NASIL YANSIYACAK?..

VAN 22.08.2014 18:49:36 0
BİR ALLAHIN KULU İŞTE BUDA BENİM ESERİM DİYEBİLİR Mİ?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 VAN PAYINA DÜŞENİ ALIR MI?

Yeni Türkiye siyasetinde yeni dönem, bu yeni dönemin yeni tartışmaları yeni hamleleri elbette olacak!..

Birçok sıcak meseleyi tartışacağız tartışılan her mesele yeni bir bakış açısı doğuracak, siyasal haklarda, ekonomik gelişmişlikte, bölgeler arası kalkınma konusunda aradaki farkların kapatılması konusunda hâsılı birçok kalemde yenilikler olacak!..

Gelişen büyüyen yeni bir Türkiye şartlarında Van siyaseti Vanın payına düşeni alacak mı, alabilecek mi, bu yönde sağlanması gereken konsensüsü sağlayabilecekler mi?...

Yeni başbakan adayı Ahmet Davutoğlu, hatırlanacağı üzere yerel seçimlerde Vanda görevlendirilmişti, seçim çalışmalarını takip etmek katkı sunmak için sürekli koordinasyon halindeydi.

Ancak ne oldu, iktidar desteğinin, lider portresinin Davutoğlu gibi birinin koordinasyonuna rağmen kaybedilen seçimin sonucuna baktığımızda gördük ki, gücü yerele taşıma görevi alanlar o gücün taşınmaması kullanılmaması için azami gayreti gösterdiler. Evet, evet gösterdiler…

BÜTÜN BUNLARIN ÇÖZÜMÜ VANA NASIL YANSIYACAK?..

Davutoğlu şimdi başbakan, İşte burada şu soruyu sorma gereği ortaya çıkıyor. İlde özlenen siyasi kadro, beklenilen değişim, ekonomik destek, kentin dönüşümü, istihdam alanlarının yaratılması, bürokratik hantallığa son verilmesi, kentin enerji sorunun sorun olmaktan çıkarılması vs. bütün bunların çözümü Vana nasıl yansıyacak?..

Eski devlet geleneğinin bıraktığı izlerden dolayı, hala Van halkı olarak alışkanlık haline getirdik, sorunlarımız büyümeden, yaralarımız kangrene dönüşmeden çözüm aramamayı. Son moda ise Van da hatırı sayılır ailelerin Vanı terk edecekleri yönündeki propaganda.

Bütün suçu sadece siyasilere yıkmak da doğru olmaz, halk olarak bizimde suçumuz vardı, vardır adeta kadere yükledik, kader dedik bir şey olmaz, bana ne dedik işin içinden çıktık. Sivil toplum kuruluşlarımızın bir kısmı tabeladan öteye geçemedi, sadece kendi alanlarına takılıp kaldılar, toplumsal uzlaşının sağlanması gerektiği çok önemli konularda bile dışarıda kaldılar, toplumsal değişim ve dönüşümü sağlama noktasında birliktelik sağlayıp destek vermiyorlar.

Dolayısıyla, çözüm aranılmaya başlayan sorunlar kangrene dönüştüğünden çözüm üretelim derken çözümsüzlükler yığın halini almaya başladı. Değiştirilen yasayla büyükşehir olduk Büyükşehir olmamıza rağmen hala büyük köy görünümünden çıkamadık.

BİR ALLAHIN KULU İŞTE BUDA BENİM ESERİM DİYEBİLİR Mİ?

Gelir dağılımındaki adaletsizlik uzun yıllar bizi geri bıraktı, birçok şeyden mahrum etti. Son 12 yıllık güçlü iktidara rağmen Yerel siyaset devlet planlamasını yürüten bürokratların gönderdiğinin üzerine bir çivi çaktırabildi mi?

Devletin yapması gerekenlerinin dışında bir Allahın kulu işte buda benim eserim diyebilir mi, diyebildi mi?

Bütün bunları şaka olsun diye söylemiyorum, güçlü bir lider, gittikçe güçlenen bir ekonomi, siyasal haklar buna rağmen bizdeki kaplumbağa yürüyüşü. Birebir yaşadığım memleketimdeki değişimleri olmamız gereken noktada olmadığımızı almamız gereken hizmeti alamadığımızı gördüğüm bildiğim için yazıyorum.

BÜTÜN MESELE BURADA “VAN'IN PAYINA DÜŞEN YENİLİKLERİ ALMASI…

Önceleri 7, daha sonra 8 vekile sahip olmamıza rağmen, yıllardır halk olarak seçtiğimiz milletvekillerinden ilimize yönelik kayda değer(makyaj niteliğindeki işler dışında) elle tutulacak, gözle görülecek ilin ekonomisine katkısı olan bir yatırım olduğunu söyleyebilirler mi?.

İlimizi geliştirecek, çehresini değiştirecek, modernleştirecek önemli bir projeye imza attıklarını gören var mı?.

Burada suçlu kim diyecek olursak, ben derim ki, hiç şüphesiz suçlu biziz, yani halkımız!..

Yetişme ve hayat tarzımızdan dolayı uslu, çabuk kanabilen, bir ruh haliyle(psikoloji) yetiştiğimizden olsa gerek eleştiri kültüründen uzak, hak aramaktan aciz, seçim bilincinden yoksun olarak yetiştirildiğimizdendir, kaderle falan alakası yoktur.

Siyasal iradeyi temsil etmek için seçtiğimiz insanlar veya bize zoraki seçtirilmek zorunda bırakılan insanlar pragmatist düşüncenin, feodal yapının, ideolojik baskının eserleri olarak ortaya çıkarıldılar. Bu yanlışın düzeltilmesi için hiçbir şey yapmadan önümüze bırakılan insanları seçmemizin cezasını çekmekteyiz.

Öyle bir noktaya da geldik ki, ilimizle hiçbir ilgisi olmayanlar bile aday gösterilerek seçtirilip gittiler. Daha da onlar gören olmadı. Öyle görünüyor ki uzun yıllar daha çekeceğiz. Yeni Türkiye’de Vana özel bir önem veren bir cumhurbaşkanı, Vanı yakından tanıyan bir başbakan bunlara rağmen Van payına düşeni alabilecek mi? Bütün mesele burada “Van'ın payına düşen yenilikleri alması dileğiyle...”

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.